Hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davacının davalıdan satın aldığı aracın motor ön kaputundaki boya hatasının imalat hatası ve aracın gizli ayıplı olduğu belirtilmiş olup; davacı, aracın değiştirilmesi talepli bu davayı açmıştır. 4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı TKHK’nun 4/2 maddesi gereğince, tüketici ayıplı malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi, bedel iadesi, ayıp oranında bedel indirimi veya ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Verilen kararın hak ve menfaatler dengesini aşırı ölçüde bozması halinde; Mahkemece, ayıp oranında bedel indirimi veya ücretsiz onarım isteme hakkının da değerlendirilmesi gerekir. Mahkemece bu seçenekler üzerinde durulmadan, aracın değiştirilmesine karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen kararın davalı yararına BOZULMASINA,peşin alınan 428,55 TL. temyiz harcının istek halinde iadesine, 9.4.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
A.Ş ye yönelik temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacının, diğer davalılar yönünden temyiz itirazlarının incelenmesinde; 4077 sayılı yasanın 4. maddesi gereğince ayıplı bir malın teslimi halinde tüketici bedel iadesi de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme hakkına sahiptir. Aynı yasanın 13. maddesi tüketici onarım hakkını kullanmışsa ... süresi içinde sık şık arızalanma nedeniyle maldan yararlanamama süreklilik arz etmesi halinde 4. maddede yer alan diğer seçimlik hakların kullanılabileceği düzenlemesini getirmiştir. ......
TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : 18/11/2020 NUMARASI : 2018/783 ESAS - 2020/448 KARAR DAVA KONUSU : AYIPLI MAL NEDENİYLE BEDEL İADESİ KARAR : İlk derece mahkemesinin yukarıda belirtilen kararı aleyhine istinaf başvurusunda bulunulmuş ve talebin süresinde olduğu anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA:Davacı vekili tarafından ilk derece mahkemesine verilen dava dilekçesinde özetle; davacının davalı şirketten satın aldığı aracın bakımını yine davalı şirketin bünyesindeki yetkili serviste 05/09/2018 tarihinde yaptırdığını, 13/09/2018 tarihinde aracın yolda kaldığını, yetkili servis tarafından üretimden kaynaklı yedek parça arızasının bulunduğunun davacıya iletildiğini, davacının rızası alınmadan 51.094,00 TL'lik araçta tamirat yapıldığını ileri sürerek araçta sonradan ortaya çıkan gizli ayıp nedeniyle aracın ayıpsız misli ile değişimi, olmadığı taktirde bedel iadesi, olmadığı taktirde şimdilik 500,00 TL değer kaybının zarar tarihinden itibaren işleyecek...
Kanun gereğince tüketici, ayıplı malın ayıpsız misli ile değiştirilmesi, bedel iadesi, ayıp oranında bedel indirimi veya ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Verilen kararın hak ve menfaatler dengesini aşırı ölçüde bozması halinde; Mahkemece, ayıp oranında bedel indirimi veya ücretsiz onarım isteme hakkının da değerlendirilmesi gerekecektir. Olayımız yönünden yapılan değerlendirmede ise aracın 2001 yılında satışının yapıldığı, dava tarihine kadar yaklaşık 8 yıl boyunca kullanıldığı dikkate alındığında sözleşmenin feshi ve aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesine hükmedilmesinin hakkaniyet ilkesine aykırı olacağı açıktır....
Somut olayda, yukarıdaki yerleşik Yargıtay uygulamaları da nazara alındığında, davacı taraf dava dilekçesinde terditli olarak sözleşmeden dönme, bedel iadesi, ayıpsız misli ile değişim, ücretsiz onarım ve bedel iadesi taleplerinde bulunmuş, 19/11/2019 tarihli duruşmada davacı vekili yine terditli olarak öncelikle ayıpsız misli ile değişim, olmadığı takdirde sözleşmeden dönme ve bedel iadesi, olmadığı takdirde araçtaki ayıbın ücretsiz onarım ve gizli ayıp sebebiyle yapılacak ücretsiz onarımdan kaynaklı değer kaybından kaynaklı bedelin tahsilini talep etmiş ve yerel mahkemece davacı tarafa hangi seçimlik hakkı kullandığı hususu açıkça hasrettirilmeksizin terditli taleplerden satıcı davalı aleyhine sözleşmeden dönme ve bedel iadesine hükmedilmiş, bunun sonucu olarak ta üretici/ithalatçı davalı yönünden husumet yokluğu sebebiyle usulden red kararı verilmiş olmasının ve dolayısıyla davacı/tüketiciye ayıp sebebiyle aracın satış tarihi olan 2017 yılında yürürlükte bulunan ve uyuşmazlığa uygulanması...
Kez ürünlerin ayak kısımlarında boya farklılıkları olması nedeniyle değişim talebiyle başvurduğu, ancak yapılan başvuru neticesinde ürünlerin ayak kısımlarına ilişkin ayıbın onarıldığı, yapılan onarım üzerine davacının ayıbın giderilmemesi nedeniyle bedel iadesi talepli iş bu davayı açtığı, dosya kapsamında bulunan 18/06/2016 düzenleme tarihli faturadan dava konusu ürünlerin davalı T8 satın alındığı, 19/11/2016 tarihli müşteri servis formu tutanağından davacının ayıplı olduğunu beyan ettiği koltuk ayaklarının değişiminin yapıldığı, davacının formu imzalayarak onarım yönündeki seçimlik hakkını kullandığı, dava konusu uyuşmazlık koltuk takımının ayaklarında yapılan onarıma rağmen ayıbın giderilememesi nedeniyle bedel iadesine yönelik olup, 20/04/2018 tarihli bilirkişi raporunda koltukların dava konusu çerçevesi genişletilerek tümü üzerinde inceleme yapıldığı, ancak yapılan inceleme neticesinde üretici kaynaklı kusur tespit edilemediği yeniden aldırılan 20/02/2019 tarihli bilirkişi raporunda...
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE: Dairemizce HMK'nın 355. maddesi kapsamında istinaf dilekçesinde belirtilen hususlarla sınırlı olmak üzere ve kamu düzenine ilişkin hususlar resen dikkate alınarak yapılan inceleme neticesinde; Dava; satım sözleşmesinden kaynaklanın ayıp nedeniyle sözleşmeden dönme ve bedel iadesi istemine ilişkindir. Öncelikle mahkemece hüküm altına alınan değer davalı yönünden kesin nitelikte olduğundan davalı vekilinin istinaf talebinin usulden reddine karar verilmelidir....
Davacı, davalıdan satın aldığı motosikleti kullanmaya başlamasından bir süre sonra aracın ön çamurluk kısmından rahatsız edici şekilde ses gelmeye başladığını, durumu derhal davalı tarafa ve servise bildirdiğini,sorunun giderilmediğini ve motosikletin ayıplı olduğunu ileri sürerek motosikletin iadesi ile bedelinin tahsili isteminde bulunmuştur. 4077 sayılı TKHK’nun 4. maddesinin 2. fıkrası hükmüne göre; tüketici, malın teslimi tarihinden itibaren otuz gün içerisinde açık ayıpları satıcıya bildirmekle yükümlüdür. Tüketici bu durumda, bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun’da gizli ayıpların ne kadar sürede satıcıya ihbar edileceğine dair bir hüküm bulunmamaktadır....
Tüm dosya muhtevası birlikte değerlendirildiğinde; davacının davalıdan almış olduğu ... ; ... processor, ... numaralı ürünün gizli ayıplı olduğu ve bu ayıp nedeniyle misli ile değişiminin gerektiği, ancak davacı taleplerinden bedel iadesi istendiğinden taleple bağlı kalınarak dava konusu ürünün iadesi ile fatura bedeli olan 10.229,08 TL'nin dava konusu ürünün davacı tarafından davalıya iade tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporu, taraf ve Yargıtay denetimine elverişli, ihtilaflı konuları değerlendirir mahiyet arz etmekte olup, davaya konu maldaki ayıpları üretimden kaynaklanan gizli ayıp olarak mütalaa etmiştir. Bu halde, tüketici sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misli ile değiştirilmesi, ayıp oranında bedel indirimi veya malın ücretsiz onarımını isteme şeklindeki seçimlik haklara sahiptir. Bu doğrultuda, bedelin iadesi ve ayıplı malın da davalıya geri verilmesi yönündeki hükümde herhangi bir 2012/11164-14732 isabetsizlik bulunmamakla birlikte, yasada öngörülmediği halde fatura bedelinden davacının ayıplı malı kullandığı süre gözetilerek takdiren kullanım bedeli adı altında indirim yapılması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacının temyiz itirazının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 5.6.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....