Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

belirlenmesinin mümkün olmadığı sonucuna varılmıştır.Mahkemece, bilirkişi raporları doğrultusunda araçtaki boyanın gizli ayıplı olduğu kabul edilerek davanın kabulü yönünde karar verilmiş ise de, yapılan değerlendirme sonucunda, 4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı TKHK'nun 4/2 maddesi gereğince, tüketicinin seçimlik haklarının olayımızda önem arzettiği açıktır.Kanun gereğince tüketici, ayıplı malın ayıpsız misli ile değiştirilmesi, bedel iadesi, ayıp oranında bedel indirimi veya ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir....

    Keşfen düzenlenen 30.11.2010 tarihli bilirkişi kurulu raporunda, araçta tavanda hasar, sol ön ve sağ arka çamurlukta çizik, sağ arka kapıda çizik, ön ve arka tamponlarda çizik şeklinde, daha sonra meydana gelmiş ve kullanımdan kaynaklanan kaporta ve boya hasarlarının tespit edildiği, ayrıca aracın sağ ve sol bagaj oluğundaki punta bölgelerinde boya kalitesinden kaynaklanan imalat hatası niteliğinde hafif paslanmanın tespit edildiği, bu paslanmanın onarılabilecek nitelikte olduğu, oluşacak değer kaybının 1.000TL olduğu bildirilmiştir.Araçta oluşan korozyonun imalat hatasından kaynaklı gizli ayıp olduğu anlaşılmış ise de, araçta tespit olunan bütün ayıplar gözetildiğinde davacı, daha kusurludur.Bu olgular dikkate alındığında, somut olaydaki gizli ayıp nedeniyle sözleşmenin feshi ve bedel iadesine hükmedilmesinin hakkaniyet ilkesine aykırı olacağı muhakkaktır.Öyle olunca mahkemece bilirkişi raporu ile tespit edilen 1.000TL değer kaybı miktarına hükmedilmesi gerekirken yanlış değerlendirme...

      Davalı vekili, yetkili mahkemenin müvekkili şirketin ticaret sicilinde kayıtlı olduğu ve faaliyette bulunduğu yer olan İzmir Mahkemeleri olduğunu bildirerek yetki itirazında bulunduğu gibi, ayıp ihbarının süresinde yapılmadığını, kaldı ki ayıplı mal teslimi de olmadığını, akdin feshini gerektirir hal de bulunmadığını bildirerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, somut olay özelliği nedeniyle yetkili mahkemenin HUMK’ nun 9.maddesi gereği davalının ikametgah yeri olan İzmir Nöbetçi Ticaret Mahkemesi olduğu gerekçesi ile dava dilekçesinin yetki yönünden reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, akdin feshi ve sözleşmeye dayanılarak verilen çeklerden dolayı borçlu bulunulmadığının tespiti istemine ilişkindir. Davacının Aydın ili, Kuyucak ilçesindeki iş yerinde davalının yetkili satıcısı olduğu hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. O halde akdin ifa yerinin Kuyucak olduğunun kabulü gerekir....

        Somut olayda, davacı 6098 sayılı Kanun'un 227 nci maddesi uyarınca terditli olarak talepte bulunmuş, yargılama sırasında da dava konusu aracı 3 üncü bir şahsa satmış ve yargılamaya ayıp oranında bedel indirimi olarak devam edilmesini istemiştir. Bu durumda, davacının malı ayıp nedeniyle eksik bedel ile sattığı kabul edilerek, mahkemece, gerekli araştırma ve inceleme yapılarak, ayıp nedeniyle satıma konu aracın değerinde azalma olup olmadığı, var ise ne miktarda azalma olduğu tespit ettirilerek hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı görülerek kararın bozulması gerekmiştir. V. KARAR Açıklanan sebeplerle; Mahkeme kararının BOZULMASINA,Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde davacıya iadesine, Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine, 06.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

          - K A R A R - Davacı vekili, davalı şirkete ait makinayı 11.11.2003 tarihli sözleşme ile satın alıp 14.01.2004 tarihinde teslim aldıklarını, ancak makinanın sürekli arıza yaptığını ve üretim hatası olduğunun tespit edildiğini iddia ederek akdin feshi ve makinanın iadesi ile ödenen 35.800.-USD.nin iadesi 10 adet bono ile borçlu olmadıklarının tespitini talep ve dava etmiş, birleşen davası ile de ...’ın iyiniyetli olmadığını, bononun meşru hamili sayılamayacağını belirterek borçlu olmadıklarının tespitini talep ve dava etmiştir. Davalılar savunmalarında, satım konusu makinada ayıp bulunmadığı gibi, süresi içinde yapılmış bir ayıp ihbarı da olmadığını beyan ederek davanın reddini istemiştir. Birleşen davanın davalısı ... savunmasında bononun ciro yolu ile hamili olduklarını ve iyiniyetle iktisap ettiklerini beyan ederek davanın reddini istemiştir....

            Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile taşınmazın onarım bedeli olarak hesaplanan 13.723,00 TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacı ve davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava, gizli ayıp nedeniyle taşınmaz satış sözleşmesinin feshi ile bedel iadesi istemine ilişkindir. Mahkemece, yargılama aşamasında keşif yapılmış ve uzman bilirkişiden rapor alınarak, dava konusu taşınmazdaki gizli ayıp niteliğinde olan hususların onarımı için yapılması gereken masraf hesaplattırılarak bu bedel üzerinden davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir....

              DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, satış sözleşmesinden kaynaklı akdin feshi ile bedel iadesine ilişkindir. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır....

              DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, satış sözleşmesinden kaynaklı akdin feshi ile bedel iadesine ilişkindir. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır....

              Diğer yandan, kural olarak Türk Borçlar Kanunu’nun 228/2. maddesi gereğince satılan mal başkasına temlik edilmiş ise, alıcı ayıp nedeniyle bedel iadesini değil, ancak, ancak değerindeki eksiklik karşılığının satış bedelinden indirilmesini isteyebilir. Somut olayda, davacı taraf ayıp sebebiyle bedel iadesini talep ve dava etmiş, yargılama sırasında da, dava konusu aracı başkasına satmış ve ayıp oranında bedel indirimi olarak devam edilmesini istemiş olup, davacı tarafın bu talebi ıslah olarak değerlendirilemez....

                TÜRK TİCARET KANUNU [ Madde 25 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki akdin feshi-menfi tespit davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda, ilamda yazılı nedenlerden dolayı mahkemece ayıp ihbarının süresinde yapıldığı gerekçesi ile önceki kararda direnilmesine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. Dava, ayıplı satış nedeniyle akdin feshi ve verilmiş olan çeklerden dolayı borçlu olunmadığının tespiti istemine İlişkindir. Davalı vekili, davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, davalının davacı bayisine sattığı jeneratörlerin garanti belgelerinin bulunmamasının hukuki ayıp teşkil ettiği, hal böyle olunca davacının sözleşmeyi feshinde haklı olduğu gerekçeleri İle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu