Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Maddesi uyarınca yapılan inceleme sonucunda; Dava, ayıplı mal satışı iddiasına dayalı, sözleşmeden dönülerek bedel iadesi istemlidir. Davacı vekili; davacının, davalıdan mobilya ürünleri satın aldığını, ancak sonradan ürünlerde ayıpların bulunduğunu öğrendiğini iddia ederek, sözleşmenin feshine, ayıplı malın bedelinin davacıya iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili; ürünlerde ayıp bulunmadığını, sorunun kullanıcı hatasından kaynaklandığını savunarak davanın reddini dilemiştir....

Davalı Elis Tic AŞ vekili; mahkemenin gerekçesinin hatalı olduğunu, 4077 sayılı Yasanın yürürlükte olmadığını, davacının terditli olarak talepte bulunamayacağını, satış tarihinde araçta ayıp bulunmadığını, dış etkenler nedeniyle araçta boya atmasının meydana geldiğini, bilirkişi raporuna yapmış oldukların itirazların karşılanmadığını, belirlenen değer kaybının somut veriye dayanmadığını, piyasa araştırması ve emsale ilişkin bilginin mevcut olmadığını, mahkeme kararının gerekçesiz ve yetersiz olduğunu, kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER VE GEREKÇE: HMK 353 maddesine göre inceleme yapıldığından duruşma açılmamıştır. Dava, ayıp nedeniyle, sözleşmeden dönme ve bedel iadesi, ayıpsız misli ile değişim, ayıbın giderilmesi-onarım ve değer kaybı taleplerine ilişkindir....

    Belgesi Uygulama Esaslarına Dair Yönetmeliğin 14. maddesinde de “Tüketicinin onarım hakkını kullanmasına rağmen, malın tüketiciye teslim edildiği tarihten itibaren, belirlenen ... süresi içerisinde kalmak kaydıyla bir yıl içerisinde; aynı arızanın ikiden fazla tekrarlanması veya farklı arızaların dörtten fazla meydana gelmesi veya belirlenen ... süresi içerisinde farklı arızaların toplamının 6’dan fazla olması unsurlarının yanı sıra bu arızaların maldan yararlanamamayı sürekli kılması durumunda tüketicinin malın ücretsiz değiştirilmesini, bedel iadesini veya ayıp oranında bedel indirimini talep edebileceği” hükmü mevcuttur....

      İNCELEME VE GEREKÇE Dava, ticari satıma konu aracın ayıplı olması nedeniyle satımın feshi ve satım bedelinin tahsili istemine ilişkindir....

        Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafça temyiz edilmiştir. 1-Dava, 4077 sayılı Kanun çerçevesinde ayıp nedeniyle bedel iadesi istemine ilişkindir. Davacı, satın aldığı koltuktaki kumaş ve deri kısımlarda bulunan deformasyonların üretimden kaynaklı ayıp olduğunu ileri sürmüş, davalı ise üründe sorun var ise kullanımdan kaynaklanmış olabileceğini, süresinde ihbarda bulunulmadığı gibi iade şartlarının da doğmadığını savunmuştur. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş ise de, hükme esas alınan rapor bilirkişisi uyuşmazlık ile ilgili uzmanlığa sahip olmadığı gibi, davalının savunmasında da dile getirilen hususları irdelemediğinden hüküm kurmaya elverişli değildir....

          Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dava, ayıplı mal iddiasına dayalı bedel iadesi istemine ilişkin olup, uyuşmazlık gizli veya açık ayıp olup olmadığı, ayıp ihbarının süresinde olup olmadığı, ayıpların bedel iadesini gerektirecek düzeyde olup olmadığına ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 2. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 227 nci maddesi. 3....

            Davalı Çetaş Otomotiv...A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; ticari faiz işletilemeyeceğini, faizin başlangıç tarihinin satış tarihi olamayacağını, esasa ilişkin olarak açık ayıp olduğu kabul edilirse süresinde ihbar olmadığını, aracın 4077 sayılı Kanun döneminde satıldığını ve 30 günlük sürede ayıp ihbarında bulunulmadığını, bedel iade talebinin hakkaniyete aykırı olduğunu, bilirkişi inceleme yapılması gerektiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir. Davalı Renault Mais...A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; ayıp ihbar ve yükümlülüğünün süresinde yerine getirilmediğini, davacının iddia ettiği hususun aniden ortaya çıkmasının mümkün olmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir....

            ve net olduğunu, bu yükümlülüğü yerine getirmiş olsa idi kanuna uygun davranmış olacağını ve imalattan kaynaklı bir ayıbın olup olmadığının meydana çıkacağını, ancak araçta ayıp olduğunun ancak araç arızalandığında fark edildiğini, davacının, aracın ayıpsız misli ile değişimini talep ettiği ve davalı tarafından kabul edilmediği beyanının gerçekliği bulunmadığını, Ordu A.Ş. ile yapılan yazışmaların sunulduğunu, hayatın olağan akışı gereği bir ticari şirketin ayıp ihbarını da yazılı yapması gerektiğini, davacının, davalıya telefon yoluyla veyahut yazılı bir ayıp ihbarının olmadığını, süresinde ayıp ihbarı yapılmadığından davanın reddini istediklerini, arızadan dava dilekçesi ile haberdar olunduğunu, davacının onarımı kabul etmediğini ve dava açtığım, davacı talebinin garanti kapsamında sunulan güvenceyi bertaraf ettiğini ve garantinin hukuken anlamının kalmamasına sebep olduğunu, parça ve motor değiştirme ile giderilebilecek arıza için araç değişimi ve bedel iadesi talebinin iyi niyetle bağdaşmadığını...

            Gerçekten; somut uyuşmazlığa uygulanması zorunlu Borçlar Kanunu’nun 272.maddesinin yaptığı gönderme nedeniyle anılan yasanın 249.maddesi uyarınca kiralayanın kiralananı akitteki gayeye uygun kullanmak üzere kiracıya teslim etmesi ve kira süresinde bu halde bulundurması gerekir. Şayet, kiralayan yasadan kaynaklanan teslim ve kullanmaya elverişli bir halde bulundurma borcunu ihlal ederse yasa hükmü kiracıya ya akdin feshini veya kira ücretinden uygun bir miktarın tenzilini isteme yetkisi tanımıştır. Olayda, kiralananın akitteki gayeye uygun kullanılamayacağı saptandığından mahkemece Borçlar Kanunu’nun 249.maddesi hükmü gözetilerek akdin feshine ve akit nedeniyle davalı kiralayana teslim edilen teminat mektuplarının iadesine karar verilmesinde yasaya aykırılık yoktur. Davalının bütün bu hususlara yönelik temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir. 2- Davada, sözleşmenin feshi ile birlikte teminat mektuplarının iadesi talep edilmiştir....

              Gizli ayıp halinde, ayıp ihbarının ayıbın öğrenilmesi üzerine uygun bir süre içinde yapılması gerekir (TBK m.223). Davacının sattığı bir kısım mallarla ilgili ayıp şikayetleri gelmesi üzerine delil tespiti yaptırdığı ve tespit sonrasında noter ihtarnamesi ile ayıp ihbarında bulunduğu görülmekle ayıp ihbarının süresinde yapıldığı anlaşılmıştır. Davacı, gizli ayıp nedeniyle süresinde ayıp ihbarı yaptığına göre; ayıp nedeniyle davacı/alıcının seçimlik haklarını kullanma koşullarının oluştuğu, davacının sözleşmeden dönme ve bedel iadesini talep ettiği, bilirkişi tarafından belirlenen bedel üzerinden mahkemece sözleşmeden dönme ve bedel iadesine karar verildiği, ilk derece mahkemesince verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından istinaf isteminin reddi gerekmiştir....

              UYAP Entegrasyonu