Maddesi uyarınca yapılan inceleme sonucunda; Dava, ayıplı mal satışı iddiasına dayalı ayıp oranında indirim bedeli, maddi ve manevi tazminat istemlidir. Davacı vekili; dava konusu aracın gizli ayıplı olarak davalı şirket tarafından davacıya satıldığını, davacının ailesi ile birlikte tatile çıktığı esnada yolda kaldığını iddia ederek 10.000,00 TL ayıp oranında indirim bedeli ile ayıp sebebiyle uğranılan 1.000,00 TL maddi tazminat ve 15.000,00 TL manevi tazminatın yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Davacı vekili tarafından ıslah dilekçesi sunularak bedelde indirim yerine ürünlerin ayıpsız misliyle değiştirilmesi talep edilmiştir. Tüm dosya kapsamı, tanık beyanları ve bilirkişi raporuna göre ayıp ihbarının süresinde olduğu ve sözleşmeden kaynaklanan on yıllık zamanaşımı süresinin dolmadığı davacının raporda tespit edilen ayıp durumuna göre TBK'nın 227. maddesindeki hangi seçimlik hakların kullanılabileceği değerlendirilmiştir. 6098 sayılı Borçlar Kanunu’nun 227. Maddesine göre; “Satıcının satılanın ayıplarından sorumlu olduğu hâllerde alıcı, aşağıdaki seçimlik haklardan birini kullanabilir: 1. Satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme. 2. Satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinde indirim isteme. 3. Aşırı bir masrafı gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme. 4. İmkân varsa, satılanın ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesini isteme....
Davacı vekili, 06/06/2019 tarihli ıslah dilekçesiyle özetle, ayıp sebebiyle fazla ödendiği belirtilen ayıp sebebiyle bedelde indirim olarak 8.000,00- TL.'nin satış tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesi talepli olarak ıslah etmiştir....
Maddesine göre alıcı ayıbı ihbar etmek suretiyle satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme, satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinden indirim isteme aşırı bir masraf gerektirmediği takdirde bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme, imkan varsa satılanın ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesini isteme haklarına sahiptir. Somut olayda davalı aracı satan olduğundan kendisinden önce olan km düşürme eyleminden sorumdur. Davacı taraf bedelde indirim anlamında tazminat istediğinden davacının 20.000,00 TL tazminata hak kazanmıştır. Ancak dava sırasında aracı 107,500,00 TL'ye satması karşısında davacının zararı 12.500,00 TL olduğundan davanın kısmen kabulüne " şeklinde karar vermiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TÜKETİCİ MAHKEMESİ Taraflar arasındaki tüketiciyi koruma kanunundan kaynaklanan (malın ayıplı olmasından kaynaklanan) davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı, 20.8.2003 tarihinde ... plaklı aracı davalı ... şirketinden satın aldığını, araçta sürekli mekanik arızaların çıktığını, ayıplı aracın iadesi ile bedelinin ödenmesi için açtığı davanın kabul edildiğini, temyiz aşamasında, ayıp oranında bedelde indirim veya ücretsiz onarım hakkının değerlendirilmesi gerektiğinden bahisle kararın bozulduğunu, bunun üzerine bedelde indirim talep ettiğini, bilirkişi raporu ile 31.923,42TL indirim olacağının tespit edildiğini, davayı açarken aracın yenisiyle değiştirilmesini veya bedelin iadesini...
Dava, araç satış sözleşmesinden kaynaklanmakta olup aracın ayıplı olması nedeniyle ödenen satış bedelinin iadesi olmadığı takdirde ayıp oranında bedelde indirim yapılarak aradaki farkın ödenmesine ilişkindir. 6100 Sayılı HMK’nun 6. maddesine göre genel yetkili mahkeme davalının yerleşim yeri mahkemesidir. Aynı kanunun 10. maddesinde sözleşmeden doğan davalar için, sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinin de yetkili olduğu belirtilmiştir ki bu da özel yetkiye ilişkin bir düzenlemedir. Bir başka özel yetkiye ilişkin düzenleme ise, 6502 sayılı yasanın 73/5. maddesinde düzenlenmiş olup, bu düzenlemeye göre de, tüketici davalarının tüketicinin ikametgahı mahkemesinde de açılabileceği belirtilmiştir. Dolayısıyla dava, davacının seçimine göre, hem genel ve hem de özel yetkili mahkemede açılabilir. Somut olayda, davacının yerleşim yeri ... ilinin ... İlçesi sınırları içerisindedir. Davalının yerleşim yeri ise ... İlinin ... İlçesi’nde bulunmaktadır....
Davalı vekili, müvekkili ile davacı arasındaki ticari ilişki kapsamında müvekkilinin tamamı parlak olacak şekilde seramik satın aldığını, ancak davacının mat ve parlak seramikler gönderdiğini, döşendikten sonra davacıya ayıbın bildirildiğini, davacının değiştirebileceğini beyan ettiği, ancak müvekkilinin maliyetin artmaması için bedelde indirim hakkını kullanmak istediğini, davacının da bunu kabul ettiğini, buna rağmen davacının kötüniyetli olarak cari hesap dökümüne dayanarak müvekkili hakkında icra takibi yaptığını belirterek, davanın reddine ve davacı aleyhine %40 kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.İhbar olunan şirket davaya katılmamıştır.Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, ayıbın süresinde ihbar edildiğine ilişkin delil sunulamadığı, işsahibi davadışı üniversitenin ayıp nedeniyle davalının taşeronluk yaptığı davadışı temlik alan firmaya yaptığı ödemeden bir kesinti yapmadığı, malzemeyi satın alıp kullanan davalının fatura bedelini ödemesinin gerektiği, davalının...
Davalı vekili, müvekkili ile davacı arasındaki ticari ilişki kapsamında müvekkilinin tamamı parlak olacak şekilde seramik satın aldığını, ancak davacının mat ve parlak seramikler gönderdiğini, döşendikten sonra davacıya ayıbın bildirildiğini, davacının değiştirebileceğini beyan ettiği, ancak müvekkilinin maliyetin artmaması için bedelde indirim hakkını kullanmak istediğini, davacının da bunu kabul ettiğini, buna rağmen davacının kötüniyetli olarak cari hesap dökümüne dayanarak müvekkili hakkında icra takibi yaptığını belirterek, davanın reddine ve davacı aleyhine %40 kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.İhbar olunan şirket davaya katılmamıştır.Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, ayıbın süresinde ihbar edildiğine ilişkin delil sunulamadığı, işsahibi davadışı üniversitenin ayıp nedeniyle davalının taşeronluk yaptığı davadışı temlik alan firmaya yaptığı ödemeden bir kesinti yapmadığı, malzemeyi satın alıp kullanan davalının fatura bedelini ödemesinin gerektiği, davalının...
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR: Taraflar arasındaki uyuşmazlık, yerel mahkeme kararında usul ve yasaya aykırılık bulunup bulunmadığı, kararın eksik incelemeye ve/veya yanılgılı değerlendirmeye dayalı olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır. DELİLLER : Tüm dosya kapsamı DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, ayıplı araç satışı nedeniyle ayıp oranında bedelde indirim talebine ilişkindir. İnceleme, 6100 sayılı HMK'nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı husus olup olmadığı gözetilerek duruşmasız olarak yapılmıştır. Davacı ayıplı araç satımı nedeniyle ayıp oranında bedelde indirim talebinde bulunmuş; davalı, davacının araçtaki ayıpları bilerek, aracı bedelinin altında satın aldığın belirterek davanın reddini savunmuş, mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup, karara karşı davacı yanca istinaf yolunabaşvurmuştur. Davacı ile davalı arasında 09/04/2018 tarihli Beyoğlu 41....
Bunlar sözleşmeden dönme, ayıp oranında satış bedelinden indirim isteme, ETBK'dan farklı olarak çeşit/parça borcu ayrımı yapılmaksızın satılanın ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesini talep etme veya ilk olarak TKHK ile hukukumuza giren, 6098 sayılı TBK ile satış sözleşmeleri açısından da düzenlenen onarım hakkıdır. TBK m.227/2'de yer alan genel hükümlere göre tazminat isteme hakkı, diğer seçimlik haklarına ilaveten alıcının kullanabileceği bir haktır."...