İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılan inceleme sonucunda; Dava; davalıdan satın alınan mobilyaların ayıplı olduğu iddiasına dayalı sözleşmenin feshi ve bedel iadesi istemine ilişkindir....
Otomotiv A.Ş.den 31.8.2005 tarihinde satın ve teslim aldığını,araçta 15.1.2005 tarihinden 28.1.2006 tarihine kadar çeşitli arızaların meydana gelmesi ile toplam 7 kez servise başvurulduğunu,aracın ayıplı olduğuna dair ... Asliye Hukuk Mahkemesinin tespit raporu ile belirlendiğini,ayıplı aracın iadesi ile araç için ödediği bedel ile aracı kullanamamaktan dolayı uğradığı zararlarının tahsilini istemiştir. Davalılar ,davanın reddini dilemişlerdir....
dosyaya sunulan fatura ve onarım işlemine ilişkin servis kayıtlarının da bulunmadığı ve mahkemece bu şekilde eksik inceleme ile ve yetersiz rapor ile hüküm tesis edilmesinin usul ve yasaya uygun bulunmadığı anlaşılmaktadır....
Davacı davasını ıslah etmiştir ve misli ile değişim yahu bedel iadesi olarak talep ettiği ve harca esas değeri olarak gösterdiği 601.677,50 TL olan dava değerinin ıslah dilekçesi sunmak suretiyle 7.805,54 TL tamir ve onarım bedeli talebi olarak değiştirmiştir. Talep edilen şeyden daha azını istemek için ıslaha gerek yoktur. Zira misli ile değişim yahut bedel iadesi aracın değeri kadardır. Seçimlik haklar olan bu haklar dışında talep değiştirilerek arızanın onarım bedelinin istenmesi talebin daraltılmasıdır talebin daraltılması için de ıslaha gerek yoktur. Davacının 601.677,50 TL'lik dava değerinden vazgeçip 7.805,54 TL talep etmesi bu miktarın kalan kısmından feragat niteliğindedir. Dava değeri 601.677,50 TL olarak dikkate alınmıştır....
Dava, araçtaki gizli ayıp iddiası nedeniyle, aracın yenisi ile değiştirilmesi veya sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talebiyle birlikte manevi tazminat istemine ilişkindir. Davacı vekili araç satıcısı ve ithalatçısı olan şirketlere karşı açtığı davada, araçtaki gizli ayıp nedeniyle aracın misli ile değiştirilmesini, olmadığı takdirde de sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talep etmiş, ilave olarak da manevi tazminat isteminde bulunmuştur. Davalı şirketler vekilleri ise ayrı ayrı sundukları cevap dilekçeleri ile, ayıp iddialarını kabul etmediklerini, talebin zamanaşımına uğradığını, araçtaki ayıp nedeniyle ithalatçı firmadan bedel iadesi talebinde bulunmanın mümkün olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemişlerdir....
İlk derece yargılama makamınca, davanın kabulü ile dava konusu aracın ... A.Ş.ye iadesi ve ayıpsız olan aynı nitelikli misliyle değiştirilmek suretiyle davacıya teslimine, İcra iflas kanunun 24.maddesinin infazda dikkate alınmasına, Davacının 1.050,00 TL kasko bedeli talebi ile 826,00 TL araç kiralama bedeli talebinin reddine karar verilmiş; tarafların istinaf talebi İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesince incelenerek; Davalıların istniaf taleplerinin reddine, Davacı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile Soma 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 16/11/2016 gün ve 2014/403 E., 2016/347 K., sayılı kararının kaldırılmasına, davanın kısmen kabulüne, Dava konusu aracın ... A.Ş.'ye iadesi ve ayıpsız olan aynı nitelikli misliyle değiştirilmek suretiyle davacıya teslimine, İcra İflas Kanunun 24. maddesinin infazda dikkate alınmasına, Davacının 1.050,00 TL kasko bedeli talebi ile 826,00 TL araç kiralama bedeli talebinin reddine karar verilmiştir....
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir. 1-Dava, satın alınan konuttaki ayıplı işler nedeni ile davacının ödediği bedelin iadesi istemine ilişkindir. Davacı tüketici olduğuna göre, tüketici hukuku ile ilgili ayıba ilişkin düzenleme, 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun (TKHK)’un 4. maddesinde yer almaktadır. Anılan maddenin birinci fıkrasında; “Ambalajında, etiketinde, tanıtma ve kullanma kılavuzunda yer alan veya satıcı tarafından vaat edilen veya standardında tespit edilen nitelik ve/veya niceliğine aykırı olan ya da tahsis veya kullanım amacı bakımından değerini veya tüketicinin ondan beklediği faydaları azaltan veya ortadan kaldıran maddi, hukuki veya ekonomik eksiklikler içeren mal veya hizmetler, ayıplı mal veya ayıplı hizmet olarak kabul edilir.” denilmekte, devam eden fıkralarda ise buna ilişkin biçimsel koşullar sayılmaktadır....
Buna göre 14. madde gereğince tüketicinin onarım hakkını kullanmasına rağmen tüketicinin malın ücretsiz değiştirilmesini, bedel iadesi veya ayıp oranında bedel indirimi talep edebilmesi için, malın; tüketiciye teslim edildiği tarihten itibaren, garanti süresi içinde kalmak kaydıyla, bir yıl içerisinde en az dört defa veya imalatçı-üretici ve/veya ithalatçı tarafından belirlenen garanti süresi içerisinde altı defa arızalanmasının yanı sıra, bu arızaların maldan yararlanamamayı sürekli kılması gerekmektedir. Davacı satın aldığı üründeki arızayı tespit etmiş ve tercihini onarım hakkından yana kullanmıştır. Daha sonra tekrar arka kamerada arıza olduğundan bahisle satış bedelinin iadesini talep etmiştir. Üründe meydana gelen ilk arıza sonrası davacının onarım hakkını kullandığı dosya kapsamından sabit olmakla birlikte yukarıda bahsedilen yönetmelik maddesindeki şartlar somut olayda oluşmamıştır....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : HMK' nın 353. Maddesine göre inceleme yapıldığından duruşma açılmamıştır. Dava; ayıplı araç nedeniyle, sözleşmeden dönme ve bedel iadesi ile uğranılan zararın giderilmesi talebine ilişkindir. İlk derece mahkemesince; davacının sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talebinin kabulüne, sair taleplerinin reddine karar verilmiştir. Dosyanın istinaf sebepleri ile birlikte HMK nun 355. maddesi çerçevesinde incelenmesi sonucunda; Davacının talebinin ayıplı araç nedeniyle sözleşmeden dönme ve bedel iadesi ile birlikte uğradığı maddi zararların giderimi talebine yönelik olduğu, aracın kilometresinin düşürülmesi nedeniyle, aracın ayıplı olduğu, söz konusu ayıptan satıcının ayıbı bilmese dahi sorumlu olduğu, ancak ilk derece mahkemesinin, davacının ıslah dilekçesinde, maddi zarara yönelik talebinin de bulunduğu dikkate alındığında, ilk derece mahkemesinin davacının taleplerinden bir kısmı hakkında hüküm kurmadığı anlaşılmaktadır....
Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. (2) Ücretsiz onarım veya malın ayıpsız misli ile değiştirilmesi hakları üretici veya ithalatçıya karşı da kullanılabilir. Bu fıkradaki hakların yerine getirilmesi konusunda satıcı, üretici ve ithalatçı müteselsilen sorumludur. Üretici veya ithalatçı, malın kendisi tarafından piyasaya sürülmesinden sonra ayıbın doğduğunu ispat ettiği takdirde sorumlu tutulmaz. (3) Ücretsiz onarım veya malın ayıpsız misli ile değiştirilmesinin satıcı için orantısız güçlükleri beraberinde getirecek olması hâlinde tüketici, sözleşmeden dönme veya ayıp oranında bedelden indirim haklarından birini kullanabilir....