Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı vekili 20.06.2007 tarihli dilekçesinde; davalı şirketin teklif mektubu uyarınca varılan mutabakat sonucu, 2148 beton blok makinesi ve eklerinin 1.038.000TL bedelle satın alındığını ancak makinenin 20.06.2006 tarihinden itibaren 90 gün içerisinde teslim edilmesi gerekirken süresinde teslim edilmediğini, ayrıca taahhüt edilen üretim kapasitesine ulaşamadığını, üretilen taşlarda görünüm ve mukavemet yönünden olumsuzluklar bulunduğunu, sistemin briket üretimi yapamadığını, makinenin projesinde hata olduğunu, otomasyon sisteminin kullanışlı olmadığını, kısa sürede önemli aşınmalar ve yıpranma yaşadığını, robotun ve sensörlerin tam olarak çalışmadığını, bu ve benzeri nedenlerle imal edilen parke taşlarının görünümünün bozuk ve mukavemetinin yetersiz olduğunu ileri sürerek, sözleşmenin feshi ile birlikte makinenin davalı şirkete iadesine, makine bedeli olarak kısmen ödenen 390.000TL’nin davalıdan tahsili ile geri kalan bedel yönünden verilen çek ve senetlerin ödenmemesi için ihtiyati tedbir...

    Ancak kanun tarafından korunan sözleşme taraflarından tüketicinin yanında, kurulacak hükmün sözleşmenin diğer tarafı olan satıcı için de orantısız güçlükleri de beraberinde getirmemesi gerekir. Ayıbın öneminin aracın kullanımına ve beklenen faydaya bir etkisinin olmaması, aracın ayıplı ve ayıpsız değeri arasındaki farkın araç bedeli nazara alındığında azlığı yani karşılıklı menfaatler dengesi ile hukukun temel prensibi olan hakkaniyet kuralları değerlendirilerek ayıp nedeni ile bedel indirimi veya tüketicinin diğer seçimlik haklarını kullanıp kullanmayacağının tesbit edilmesi zorunludur. Somut olay, yukarıda belirtilen ilke ve kurallar ışığında aracın sağ arka çamurluğunun alt uç kısmındaki 9.5 cm uzunluğundaki ve en geniş kısmı 0.9 cm olan boya soyulması değerlendirildiğinde ayıp nedeni ile bedel indirimine karar verilmesi gerektiği kabul edilmelidir....

      Somut olayda, dava konusu koltuk takımındaki renk solmasının ve süngerlerinde meydana gelen çökmenin üretici hatasından kaynaklı gizli ayıp niteliğine haiz olduğu bilirkişi raporu ile tespit edildiğinden ve dosyada mevcut teknik servis formundan, koltuk takımındaki ayıp nedeniyle davalı satıcıya müracaat edildiği anlaşıldığından davacının sözleşmeden dönme ve ödemiş olduğu bedelin iadesini istemekte haklı olduğu kanaatine varıldığından davanın kabulü ile dava konusu koltuk takımının davalıya iadesine,dava konusu koltuk takımının davalıya iadesi koşulu ile satış bedeli olarak ödenen 8.300,00-TL'nin, ürünün davalıya iade edildiği tarihten itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir....

        birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiş, 21.05.2018 tarihli ıslah dilekçesiyle; satış bedeli ile ayıpsız rayiç bedel arasındaki 5.000,00TL'lik fark taleplerini 177.000,00TL’ye çıkartarak, toplam 335.000,00TL ayıpsız rayiç bedelin yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini, sözleşmenin feshi ile taşınmazın davalılar üzerine yeniden tescilini istemişlerdir....

          Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesindeki savunmalarını aynen tekrar ederek, ayıp iddialarının doğru olmadığını, ürünlerde yaşanan sorunlara ilişkin parça teminleri sağlanmış ise de, basit bir onarımla giderilebilecek problem niteliğinde iken davacı tarafından kabul edilmediğinden servis hizmetinin sağlanamadığını, davacının uzlaşma yoluna gitmediğini, ayrıca ürünlerin ceviz ağacından yapıldığını bu nedenle renk değişikliği olmasının doğal olacağını bu hususun ayıp olarak kabul edilemeyeceğini, bilirkişi raporunda yapılan incelemede yan sehpanın kaplamasının kalkmış olmasının ciddi bir ayıp olduğu yönündeki tespiti kabul etmediklerini, söz konusu şikayetin basit bir onarım ile ya da parça değişimi ile giderilebilecek nitelikte olduğunu belirterek, istinaf taleplerinin kabulü ile kararın kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Dava, ayıp nedeni ile sözleşmeden dönme ve bedel iadesi istemine ilişkindir....

          Üretici veya ithalatçı malın kendisi tarafından piyasa sürülmesinden sonra ayıbın doğduğunu ispat ettiği takdirde sorumlu tutulmaz. 11/3 Ücretsiz onarım veya malın ayıpsız misli ile değiştirilmesinin satıcı için orantısız güçlükleri beraberinde getirecek olması halinde tüketici, sözleşmeden dönme veya ayıp oranında bedelden indirim haklarından birini kullanabilir. Orantısızlığın tayininde malın ayıpsız değeri, ayıbın önemi ve diğer seçimlik haklara başvurmanın tüketici açısından sorun teşkil edip etmeyeceği gibi hususlar dikkate alınır. " şeklinde düzenleme mevcuttur....

            Üretici veya ithalatçı malın kendisi tarafından piyasa sürülmesinden sonra ayıbın doğduğunu ispat ettiği takdirde sorumlu tutulmaz. 11/3 Ücretsiz onarım veya malın ayıpsız misli ile değiştirilmesinin satıcı için orantısız güçlükleri beraberinde getirecek olması halinde tüketici, sözleşmeden dönme veya ayıp oranında bedelden indirim haklarından birini kullanabilir. Orantısızlığın tayininde malın ayıpsız değeri, ayıbın önemi ve diğer seçimlik haklara başvurmanın tüketici açısından sorun teşkil edip etmeyeceği gibi hususlar dikkate alınır. " şeklinde düzenleme mevcuttur....

              Üretici veya ithalatçı malın kendisi tarafından piyasa sürülmesinden sonra ayıbın doğduğunu ispat ettiği takdirde sorumlu tutulmaz. 11/3 Ücretsiz onarım veya malın ayıpsız misli ile değiştirilmesinin satıcı için orantısız güçlükleri beraberinde getirecek olması halinde tüketici, sözleşmeden dönme veya ayıp oranında bedelden indirim haklarından birini kullanabilir. Orantısızlığın tayininde malın ayıpsız değeri, ayıbın önemi ve diğer seçimlik haklara başvurmanın tüketici açısından sorun teşkil edip etmeyeceği gibi hususlar dikkate alınır. " şeklinde düzenleme mevcuttur....

                Mahkemece yapılan yargılama sonucunda davalının her arızada parça değişimi veya bakım yaparak davacıyı mevcut ayıp nedeni ile oyaladığından ve gerekse davanın açıldığında iki yıllık garanti süresi dolmadığından davalının zamanaşımı def’inin reddine, davacının B.K.’nun 202/1. maddesi hükmü doğrultusunda sözleşmeyi fesih ile ödediği parayı talep etme hakkının doğduğu, bu nedenle davanın kabulüne aracın davalı adına tescilinin sağlanıp fiilen davalıya teslim şartı ile 152.446.00 YTL alacağın temerrüt tarihi 27.02.2007 tarihinden itibaren değişen oranda avans faizi ile davalıdan alınıp davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili ile müdahil vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve özellikle garanti şartlarında da belirttiği gibi garanti süresi içinde kalmak kaydıyla bir yıl içinde aynı arızanın ikiden fazla tekrarlanmış olmasına, mahkemenin bedel indirimi yerine sözleşmenin feshi ile ödenen bedelin talep edilme...

                  Otomotiv A.Ş.den 31.8.2005 tarihinde satın ve teslim aldığını,araçta 15.1.2005 tarihinden 28.1.2006 tarihine kadar çeşitli arızaların meydana gelmesi ile toplam 7 kez servise başvurulduğunu,aracın ayıplı olduğuna dair ... Asliye Hukuk Mahkemesinin tespit raporu ile belirlendiğini,ayıplı aracın iadesi ile araç için ödediği bedel ile aracı kullanamamaktan dolayı uğradığı zararlarının tahsilini istemiştir. Davalılar ,davanın reddini dilemişlerdir....

                    UYAP Entegrasyonu