Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılan inceleme sonucunda; Dava, dava konusu bağımsız bölümün ayıplı olduğu iddiasına dayalı bedelde indirim istemine ilişkindir....

İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılan inceleme sonucunda; Dava, dava konusu bağımsız bölümün ayıplı olduğu iddiasına dayalı bedelde indirim istemine ilişkindir....

İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılan inceleme sonucunda; Dava, dava konusu bağımsız bölümün ayıplı olduğu iddiasına dayalı bedelde indirim istemine ilişkindir....

İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılan inceleme sonucunda; Dava, davacı tarafından davalı şirketten 10/08/2018 tarihinde ikinci el olarak satın alınan aracın ayıplı olduğu iddiasına dayalı bedelde indirim istemine ilişkindir....

sonra iki kere ek bilirkişi raporunu aldıran mahkemece ıslah yapılamayacağına neticeten karar vererek usul ekonomisine aykırı davrandığını, ayıp oranında bedelden indirimin de hatalı olarak çıkarıldığı, müvekkilince yapılan masraf kalemlerinin ısrarla hatalı olarak indirim miktarından düşüldüğünü, aracın değişen parçaları ayıplı kısımlarının da bedelde indirim miktarına yükseltecek nitelikte olmasına rağmen bu konuda itiraz ve taleplerine rağmen bilirkişiden rapor alınmadığı gerekçeleriyle ıslah doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğini belirterek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına istemiştir....

Eser sözleşmesi ilişkilerinde ayıp, sözleşme ve ekleri ile iş sahibinin beklediği amaca göre eserde bulunması gereken bazı niteliklerin bulunmaması ya da olmaması gereken bozuklukların olması şeklinde tanımlanmaktadır (Yargıtay 15. H.D. 13.11.2017 gün 2016/4967 Esas 2017/3924 Karar sayılı ilâmı). Sözleşme ve dava tarihinde yürürlükte bulunan 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 475. maddesinde eser sözleşmelerinde ayıp halinde iş sahibinin seçimlik hakları gösterilmiştir. Bu seçimlik hakların yanında iş sahibinin genel hükümlere göre tazminat hakkı da bulunmaktadır. Ayıp halinde iş sahibinin seçimlik hakları da, eser iş sahibinin kullanamayacağı veya hakkaniyet gereği kabule zorlanamayacağı ölçüde ayıplı ya da sözleşme hükümlerine aynı ölçüde aykırı olursa sözleşmeden dönme, eseri alıkoyup ayıp oranında bedelden indirim isteme, aşırı bir masraf gerektirmediği taktirde, bütün masrafları yükleniciye ait olmak üzere eserin ücretsiz onarılmasını isteme hakkıdır....

    nin, ayıp oranında indirim hakkı olacağının bildirildiği görülmüştür. -26/04/2023 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davalı ... ... A.Ş.'nin, ayıp oranında indirim hakkı olmayacağı","Davacı ...'nce teslim edilen malzemelerin bedelini indirimsiz olarak talep edebileceği" şeklinde kök rapordaki görüşlerinin değiştiğini, kök rapor sonuç bölümündeki; "1) Tarafların birbiriyle tam bir mutabakat halinde ticari defter kayıtlarına göre, davacının takip ve dava tarihleri itibariyle, davalı ...'den bakiye 24.608,66 TL alacaklı olduğu" yönündeki kök rapordaki görüşlerinde herhangi bir değişiklik bulunmadığının bildirildiği görülmüştür. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, GEREKÇE VE KABUL: Dava cari hesap alacağına dayalı icra takibine vaki itirazın iptali talebine ilişkindir....

      Dava, davacı tarafça davalıdan ikinci el olarak satın alınan aracın ayıplı olduğu iddiasına dayalı bedelde indirim istemine ilişkindir. Dosyadaki belgelere, kararın dayandığı delillere, duruşma sürecini yansıtan tutanaklara, davacının seçimlik hakkını bedelde indirim yönünde kullanmasına ve gerekçe içeriğine göre, ilk derece mahkemesi kararında davanın esasıyla ilgili tarafların gösterdiği hükme etki edecek tüm delillerin toplandığı, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, ihtilafın doğru olarak tanımlandığı, kararın usul ve yasaya uygun bulunduğu anlaşıldığından, davalı vekilinin yerinde bulunmayan istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK'nun 353/1- b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiştir....

      İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonunda; "Dava, araç satış sözleşmesine dayalı ayıp nedeniyle bedelde indirim talebine ilişkindir. Dava her ne kadar Tüketici Mahkemesi sıfatıyla açılmışsa da davalının araç alım satımını meslek haline getirdiğine yönelik dosyaya kazandırılmış herhangi bir bilgi ya da belge olmadığından davacının da buna ilişkin herhangi bir iddiası bulunmadığından genel hükümlere göre davanın Asliye Hukuk Mahkemesi sıfatıyla görülmesi gerektiği kanaatiyle yargılamaya devam edilmiş. Davacı tarafından yatırılmayan harçlar dava değeri üzerinden ikmal ettirilmiştir....

      ye doğrudan ayıp oranında bedelde indirim seçimlik hakkı talep edilemeyeck olmakla birlikte; davacının misli ile değişim talebini davalılardan Ford Otomotiv A.Ş.'...

      UYAP Entegrasyonu