İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılan inceleme sonucunda; Dava, dava konusu bağımsız bölümün ayıplı olduğu iddiasına dayalı bedelde indirim istemine ilişkindir....
Mahkemece, "...davacı taraf ayıp oranında satış bedelinde indirim hakkı dışında bağımsız bölümü kullanamaması sebebi ile ödediği kira bedelleri, apartman aidatları, ortak giderler, emlak vergisi, dask poliçe bedeli, konut sigorta bedeli ile manevi tazminat talebinin olduğu, davacı tarafından 15/01/2020 tarihinde satın alınan bağımsız bölümün ayıplı olduğunun ilk olarak 20/05/2020 tarihinde davalı kuruma bildirildiği, 6502 sayılı Kanun'un 10. maddesi gereğince 6 ay içerisinde bildirilmesi sebebi ile teslim edilen bağımsız bölümün ayıplı olmadığının ispatının davalı kuruma ait olduğu, mahkememizce yapılan keşif sonucundan bağımsız bölümün teslim edildiğinde ayıplı olduğu ve nispi metoda göre ayıp oranında satış bedelinde indirim bedelinin 20.604,39- TL olarak belirlendiği anlaşılmakla, davacının seçimlik hakkı dikkate alınarak davacı tarafın maddi tazminat talebinin kısmen kabulü ile; ayıp oranında satış bedelinden indirim bedeli olan 20.604,39- TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal...
Asıl dava, davacının davalıdan satın aldığı boyaların ayıplı olduğu iddiasına dayalı tazminat davası olup, birleşen dava ise, boya satışına dayalı alacak için davalının davacı aleyhine yaptığı icra takiplerine karşı menfi tespit davasıdır. Ticari satımlarda ayıp ihbarının olay tarihinde yürürlükte bulunan 6762 sayılı TTK’nun 25.maddesinde belirtilen süreler içinde yapılması gerekir. Hükme göre açık ayıplarda 2 gün, açıkça belli olmayan ayıplarda 8 gün içinde, gizli ayıplarda derhal ayıp ihbarı yapılmalıdır. Ayıp ihbarının yapıldığını ileri süren kişi ayıp ihbarının 6762 sayılı TTK’nun 20.maddesinde öngörülen şekilde yapıldığını kanıtlamalıdır. 6762 sayılı TTK’nun 20/3. maddesine göre, ayıp ihbarının noter marifetiyle veya iadeli taahhütlü mektupla yahut telgrafla yapıldığı kanıtlanmalıdır....
Dava, araç satış sözleşmesinden kaynaklanmakta olup aracın ayıplı olması nedeniyle ödenen satış bedelinin iadesi olmadığı takdirde ayıp oranında bedelde indirim yapılarak aradaki farkın ödenmesine ilişkindir. 6100 Sayılı HMK’nun 6. maddesine göre genel yetkili mahkeme davalının yerleşim yeri mahkemesidir. Aynı kanunun 10. maddesinde sözleşmeden doğan davalar için, sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinin de yetkili olduğu belirtilmiştir ki bu da özel yetkiye ilişkin bir düzenlemedir. Bir başka özel yetkiye ilişkin düzenleme ise, 6502 sayılı yasanın 73/5. maddesinde düzenlenmiş olup, bu düzenlemeye göre de, tüketici davalarının tüketicinin ikametgahı mahkemesinde de açılabileceği belirtilmiştir. Dolayısıyla dava, davacının seçimine göre, hem genel ve hem de özel yetkili mahkemede açılabilir. Somut olayda, davacının yerleşim yeri ... ilinin ... İlçesi sınırları içerisindedir. Davalının yerleşim yeri ise ... İlinin ... İlçesi’nde bulunmaktadır....
Yerel mahkemece davacının bedelde muvazaa iddiasına ilişkin bildirdiği delilleri toplanmamış, tanıkları dinlenmemiş ve değerlendirilmemiştir. Davacı vekilinin bedelde muvazaa iddiasına ilişkin bildirdiği delillerin toplanmaması ve tanıkların dinlenmemesine ilişkin yerel mahkeme ara kararları ve gerekçeleri usul ve yasaya aykırı olup doğru görülmemiştir. Davacı tarafın bedelde muvazaa iddiasına ilişkin delilleri toplanmadan tanıkları dinlenmeden ve değerlendirilmeden ve muvazaa iddiasına ilişkin uyuşmazlık çözülmeden davacı tarafa tapudaki satış bedeli olan 516.000,00 TL üzerinden eksik peşin harcı yatırması ve harç noksanlığını ikmal etmesi için 2 haftalık kesin süre verilmiş, aksi taktirde dosyanın işlemden kaldırılacağı ihtar edilmiş, davacı tarafça harç ikmal edilmediği gerekçesiyle mahkemece HMK 120 ve Harçlar Kanunu gereğince dosyanın yenileninceye kadar işlemden kaldırılmış ve daha sonra davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir....
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılan inceleme sonucunda; Dava, dava konusu bağımsız bölümün ayıplı olduğu iddiasına dayalı bedelde indirim talebine ilişkindir....
in beyanına ve banka makbuzuna dayanılarak davacının bedelde muvazaa iddiasına itibar edilmek suretiyle davanın kısmen kabulü ile depo edilen 63.600,00 TL'nin davalıya ödenmesine karar verilmiştir. Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir. Davacı, önalım bedelinin tapuda gösterilen değerden az olduğunu ileri sürerek bedelde muvazaa iddiasında bulunması halinde bu iddiasını kanıtlamalıdır. Davacı satış sözleşmesinin tarafı olmadığından bedelde muvazaa iddiasını her türlü delille ispatlayabilir. Ancak keşif tek başına bedelde muvazaa iddiasını kanıtlamaya yeterli değildir. Somut olayda, 28.03.2013 tarihli satış ile dava konusu 1234 parsel sayılı 2120 m2 yüzölçümlü, elma bahçesi vasıflı taşınmazın 1/2 payı davalı ...'e 80.000,00 TL bedelle satılmıştır. Davacı, dava konusu payın gerçekte 60.000,00 TL'ye satıldığını, önalım hakkına engel olmak için bedelin muvazaalı olarak yüksek gösterildiğini iddia etmiştir. ... ......
Maddelerinde belirtilen sürelerde geçerli bir yolla ayıp bildiriminde bulunmadığı, davalı satıcının ağır kusurlu olması halinde TBK' nun 225....
Bu durumda araçtaki ayıbın giderilmesinin mümkün olup olmadığı, giderilmesi mümkün ise; ne gibi işlemler yapılması ve ne miktarda masraf yapılması gerektiği, araçtaki ayıbın giderilmesi için yapılacak işlem sonucunda araçta değer kaybı oluşup oluşmayacağı da belirlenerek ve seçimlik hakkın kötüye kullanılmaması gerektiği ilkesi de gözetilerek Yargıtayca benimsenen nispi metoda göre bedelde indirim tutarının ne olacağı hususunda bilirkişilerden rapor alınarak somut olayda; ayıp oranında bedelde indirim tutarına hükmedilmesinin gerekip gerekmediği değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde aracın ücretsiz olarak onarılmasına karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır....
Ancak satılan da olan bir gözden geçirme ile meydana çıkar alamayacak bir ayıp bulunması halinde, bu ayıp sonradan meydana çıkarsa, bu durumda hemen satıcıya bildirmediği taktirde yine satılanı bu ayıp ile birlikte kabul etmiş sayılır. O halde, gizli ayıpların, dava zaman aşımı süresi içinde ve ayıp ortaya çıktıktan sonra hemen ihbar edilmesi; ayıbın açık mı, yoksa gizli mi olduğunun tayininde ise, ortalama bir tüketicinin bilgisinin dikkate alınması gerekmektedir....