Dava; davalıdan satın alınan makine ve ekipmanlarının ayıplı olduğu iddiasına dayalı orijinal misli ile değiştirilmeleri terditli olarak bedelde indirim yapılması talebine ilişkindir. Davacı vekili ara karar gereğince sunulan 07.01.2021 tarihli beyan dilekçesi içeriğinde davalı şirketten tedarik edilen makine ve ekipmanlarının davacı tarafından fatura karşılığından franchise verdiği bayilere satılmış olduğunu beyan ettiği görülmüş dilekçe içeriğinde franchise alanlarının mevcut zararlarını davacıya temlik ettikleri ifade edilmiş ise de temlik sözleşmesi sunulmamıştır. ...ATM ... esas sayılı dosya örneğinin tetkikinde davacıdan franchise alan ... Otomotiv .. Ltd.Şti tarafından davacı .... A.Ş hakkında davalının orijinal olmayan cihazları orijinalmiş gibi fatura keserek orijinal fiyatından sattığı iddiası ile malların davalıya iadesi ve ödenen bedelin davalıdan tahsili ile diğer taleplere ilişkin açılan davanın derdest olduğu anlaşılmıştır....
Davacı vekili 07/09/2020 tarihli ıslah dilekçesinde; taleplerini ayıp oranında bedelden indirim talebi olarak ıslah ettiklerini beyan etmiştir....
Dava, satın alınan taşınmazlardaki ayıp iddiasına dayalı bedelde indirim ve kiraya verilemediği iddiasına dayalı tazminat taleplerine ilişkindir. Bu itibarla; duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler, bilirkişi raporları ve özellikle dairemizce de benimsenen gerekçe içeriğine göre, ilk derece mahkemesi kararında kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, ihtilafın doğru olarak tanımlandığı, kararın usul ve yasaya uygun bulunduğu anlaşıldığından, davacı vekilinin yerinde bulunmayan istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK'nun 353/1- b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiştir....
Somut olayda, 818 Sayılı Yasa'nın 360. maddesi hükmünde öngörülen seçimlik haklardan ayıp sebebiyle davacının bedelde indirim isteme hakkı vardır. Nitekim davacı vekili terditli olarak bedelde indirim talebinde de bulunmuştur. Bununla birlikte ayıp sebebi ile bedelde indirim yapılacak miktar teknik inceleme gerektirmekte olup, davacının iddiası ile ilgili bilirkişi tarafından değerlendirme yapılmadan doğrudan mahkemece kabul kararı verilmesi doğru olmamıştır. Bu açıklamalar doğrultusunda, bedelde indirim ile hükmedilecek miktar, teknik inceleme gerektirmekte olup, kararlaştırılan bedel ile ayıplı değerin çarpımı sonucu bulunan değerin ayıpsız değere bölünmesi ile bulunabilir. Mahkemece yapılması gereken iş, keşfe katılan ve hükme esas alınan bilirkişi raporunu düzenleyen heyetten ek rapor alarak, ayıplı işler sebebiyle iş bedelinden indirilmesi gereken miktarın saptanması ve sonucuna göre karar verilmesinden ibarettir....
Dava dilekçesi içeriğine, iddianın ileri sürülüş biçimine ve dosya kapsamına göre davacı vekilinin iş bedeli oranında ayıp nedeniyle talepte bulunduğuna göre davada ayıp nedeniyle eserin reddi ve sözleşmeden dönme mi yoksa ayıp nedeniyle bedelde indirim talebinde bulunduğu hususunun davacıdan sorularak sonucuna göre inceleme yapılması gerekecektir. Bu husus değerlendirilmeden yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olmuştur. Ayrıca kabule göre; iş sahibinin seçimlik hakkını düzenleyen 6098 sayılı TBK'nın 475/1. maddesinde eser kabule icbar edilemeyecek şekilde ayıplı olur ise sözleşmeden dönme ve bedel iadesi, 2. fıkrada ise eseri alıkoyup ayıp oranında bedelde indirim isteme hakkı mevcut olup son fıkrasında aşırı zarar doğuracaksa iş sahibinin sözleşmeden dönme hakkını kullanamayacağına dair düzenlemeler mevcuttur. Mahkemece bu madde ve anılan fıkraları uyarınca değerlendirme yapılmamıştır. Bu haliyle alınan rapor ve ek raporlar hükme esas alınamaz....
İSTİNAF TALEBİ VE SEBEPLERİ : Davacı vekili 22/03/2022 tarihli istinaf dilekçesinde; müvekkiline tavanı ve direkleri boyalı olan gizli ayıplı bir araç satıldığının belirlendiğini, bu nedenle ayıpsız misliyle değiştirilmesine karar verilmesi gerekirken, hakkaniyete uygun düşmediği gerekçesiyle ayıp oranında bedelde indirim kararı verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürmüştür....
Bu itibarla davalı vekilinin aracın ayıplı olmadığına istinaf başvurusu yerinde değildir. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunun 227. maddesinde, satılandaki ayıptan dolayı alıcının kullanabileceği seçimlik haklar sayılmış olup, buna göre eldeki davada davacı ya bedelde indirim talebinde bulunabilecek ya da onarım bedelini isteyebilecektir. Davacı vekili her na kadar dava dilekçesinde hem onarım bedeli, hem de bedelde indirim talebinde bulunmuş ise de, ilk derece mahkemesinin bedelde indirilecek miktara hükmettiği ve davacı vekilinin istinaf başvurusunda da sadece bedelde indirim miktarı yönünden kararı istinaf ettiği dikkate alındığında, seçimlik hakkının bedelde indirim yönünde kullandığı kabul edilecektir. Satılan malın ayıplı olması halinde satış bedelinden yapılacak olan indirim miktarı, Yargıtay Yerleşmiş uygulamasına göre nispi metod yöntemine göre belirlenir....
İSTİNAF TALEBİ VE SEBEPLERİ: Davalı vekili 12/03/2022 tarihli istinaf dilekçesinde; müvekkilinin aracı dava dışı kişiden satın aldığı gün yaptırılan ekspertiz raporuna göre aracın kilometresinin 127.000 km'de olduğunu, müvekkilinin hiç muayeneye gitmediğini, bilirkişi raporuna karşı itirazlarının değerlendirilmediğini, ihbar olunanın sorumluluğunun değerlendirilmediğini, süresinde ayıp ihbarı yapılmadığını, mahkemece verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürmüştür. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: 6100 sayılı HMK'nun 355/1 maddesi uyarınca, istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda; Dava, ayıplı araç satışı iddiasına dayalı bedelden indirim talepli davadır. İlk derece mahkemesince, yukarıda açıklanan gerekçelerle; davanın kabulüne karar verilmiş, karar davalı vekil tarafından istinaf edilmiştir. İstanbul 25....
Maddesi uyarınca yapılan inceleme sonucunda; Dava, ayıplı araç satışına iddiasına dayalı onarım bedeli ve ayıp oranında indirim bedeli istemlidir. Davacı vekili; davacının, 27/04/2020 tarihinde 44.000,00 TL bedel mukabilinde davalıdan Seat Leon marka araç satın aldığını, sonradan aracın motorundaki arızadan kaynaklı ayıplı olduğunu öğrendiğini, aracın onarımı için davacının 5.969,72 TL masraf yapmak zorunda kaldığını ileri sürerek şimdilik 50,00 TL tazminat ve 50,00 TL ayıp oranında indirim bedelinin faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiş, yargılama sırasında verdiği ıslah dilekçesi ile ayıp oranında indirim bedeli yönünden taleplerini ıslah ettiğini bildirerek bu talep yönünden dava değerini 5.969,72 TL olarak belirlemiştir....
bu dava ile de misliyle değişim talebinin mahkememizce yerinde görülmediği, davacı tarafından da terditli olarak bedelde indirim istenildiğinden, bedelde indirim seçimlik hakkı yönünden ancak satıcıya karşı dava açma hakkının bulunduğundan ve Davalı satıcı olmadığından istinaf ilamı da dikkate alınarak bedelde indirim hakkının satıcıya karşı kullanılması mümkün değildir....