Hal böyle olunca, mahkememizce, araç devredildiğinden ayıpsız misli ile değişim talebine yönelik davacının aktif husumet ehliyeti bulunmadığından talep usulden reddedilmiş olup, davacının seçimlik hakkını ayıp sebebiyle bedelde indirim olarak terditli sunduğu dikkate alınarak, işin esasına girilmek ve ayıp sebebiyle bedelde indirim hakkının sadece satıcıya karşı kullanılabileceği, nitekim Yargıtay 13....
YEREL MAHKEME KARARI : Denizli Tüketici Mahkemesi'nin 2019/32 Esas, 2022/50 Karar sayılı ve 01/02/2022 tarihli kararı ile; "davaya konu aracın satılmasının ayıplı bir satış olduğu, söz konusu davaya konu aracın davalılar nezdinde ayıplı şekilde davacıya tesliminin yapıldığı, davacı tarafça ise bu ayıp dolayısıyla seçimlik hakkının 6502 sayılı TKHK 11/1- b madde-fıkra hükmü kapsamında ayıp oranında bedelde indirim şeklinde oluşan zararının tahsili olarak kullanıldığı belirlenmiş, nihai tespitlerine ve hesaplamalarına itibar edilen bilirkişiler Yakup Yazıcı, Selçuk Duyar ile Hikmet Rende'nin haızrladığı bilirkişi raporlarından da söz konusu bu aracın davacıya satışının ayıplı olması sebepleriyle, davacının iş bu ayıplı durum ve alacak taleplerinde haklı olduğu," gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne, ayıp oranında bedelde indirim tutarı olarak davacının hak kazandığı 108.169,00 TL alacağın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine, bu toplam tutarın 20.000,00...
Mahkeme buna dayanılarak bedelde indirim yapmıştır. Ancak bedelde indirim yapılmasına ilişkin bilirkişi raporu yeterli inceleme ve araştırmaya dayanmayıp denetime elverişli değildir. Bu durumda davalı vekilinin bilirkişi raporuna itirazları da gözetilerek bilirkişiden ek rapor alınıp sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken yetersiz bilirkişi raporuna ve eksik incelemeye dayalı olarak yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenle davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin ise sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte belirtilen sebeple hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 14/06/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
MAHKEME KARARI Mahkemenin 21.11.2014 tarih ve 2014/1045 E., 2014/2013 K. sayılı kararıyla; taraflar arasında haricen düzenlenen ve fiilen geçerli hale gelmeyen sözleşmeye dayalı olarak dava tarihi itibariyle davacının davalıdan ayıp iddiasına dayalı olarak davacıdan talepte bulunamayacağı, zira haricen düzenlenen satış sözleşmesi geçerli sözleşmelerde olduğu gibi taraflara hak ve borç doğurmayacağından davacının maldaki ayıp iddiasına dayalı istemlerinin yasal koşullarının oluşmadığı sonucuna varıldığından davanın reddine karar verilmiştir. IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ A. Bozma Kararı 1. Mahkeme kararına karşı süresi içinde davacı vekilince temyiz isteminde bulunulmuştur. 2.Yargıtay (Kapatılan) 13....
Ayıp ihbarının yapıldığının kabulü karşısında, mahkemece konusunda uzman bilirkişi veya bilirkişi heyeti oluşturularak ileri sürülen ayıplar konusunda rapor alınmak suretiyle, davalı-birleşen dosya davacısının talebi de dikkate alınarak ayıbın giderilip giderilemeyeceği, bedelde indirim yapılmasının hakkaniyete uygun olup olmadığı veya ayıbın niteliğine göre eserin tümüyle reddinin gerekip gerekmediği değerlendirilerek, çıkacak sonuca göre asıl ve birleşen dava hakkında karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile aksine karar verilmesi doğru olmamış, belirtilen nedenlerle hükmün davalı-birleşen dosya davacısı lehine bozulması gerekmiştir....
- K A R A R - Davacı vekili, davacı şirketin davalıdan halı yıkama makinesi satın aldığını, satın alınan makinede ortaya çıkan gizli ayıp niteliğindeki eksik ve arızalar sebebiyle maldan yararlanmanın imkansız hale geldiğini ileri sürerek taraflar arasındaki sözleşmenin feshi ile makine bedeli olan 61.422,90 TL’ nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davaya konu makinedeki ayıp iddiasına ilişkin olarak davacı tarafından süresinde bir ayıp ihbarı yapılmadığını, davacının iddia ettiği arızanın kullanım hatasından kaynaklanmış olabileceğini belirterek davanın reddini istemiştir....
Hal böyle olunca, yerel mahkememizce, davacının seçimlik hakkını ayıp sebebiyle bedelde indirim olarak ıslah ile değiştirdiği dikkate alınarak, işin esasına girilmek ve ayıp sebebiyle bedelde indirim hakkının sadece satıcıya karşı kullanılabileceği, nitekim Yargıtay 13....
Bu durumda, davacı bedelde indirim talep edebileceği gibi aşırı bir masrafa yol açmamak şartıyla eserin onarılmasını da isteyebilir. Bu açıklamalardan sonra somut olaya dönülecek olursa; sözleşme konusu --- yapılarak teslim edildiği çekişmesizdir. Yanlar arasındaki çekişme, davacı iş sahibince teslim----ayıplı olup olmadığı, ayıplı ise ayıpların niteliği ve ayıp giderim bedeline göre davacı işsahibinin alacağının bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır. Davacı, ayıp nedeniyle bedelin iadesine, aksi takdirde bedelde indirim yapılmasına karar verilmesini talep etmektedir. Yargılama sürecinde alınan her iki bilirkişi raporu ve delil tespiti raporu uyarınca dava konusu eserde açık ayıp bulunduğu, yapılan şeyin iş sahibinin kullanamayacağı veya hakkaniyet gereği kabule icbar edilemeyecek derece kusurlu ve sözleşme şartlarına aykırı olmadığı tespit edilmiştir....
Dava, ayıp nedeniyle bedelde indirim istemine ilişkindir. Dosyadaki belgelere, duruşma sürecini yansıtan tutanaklara, kararın dayandığı deliller ile gerekçe içeriğine göre, ilk derece mahkemesi kararında kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, ihtilafın doğru olarak tanımlandığı, kararın usul ve yasaya uygun bulunduğu anlaşıldığından, davalı T3 vekilinin yerinde bulunmayan istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK'nun 353/1- b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiştir....
Dava dilekçesi içeriğine, iddianın ileri sürülüş biçimine ve dosya kapsamına göre davacı vekilinin iş bedeli oranında ayıp nedeniyle talepte bulunduğuna göre davada ayıp nedeniyle eserin reddi ve sözleşmeden dönme mi yoksa ayıp nedeniyle bedelde indirim talebinde bulunduğu hususunun davacıdan sorularak sonucuna göre inceleme yapılması gerekecektir. Bu husus değerlendirilmeden yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olmuştur. Ayrıca kabule göre; iş sahibinin seçimlik hakkını düzenleyen 6098 sayılı TBK'nın 475/1. maddesinde eser kabule icbar edilemeyecek şekilde ayıplı olur ise sözleşmeden dönme ve bedel iadesi, 2. fıkrada ise eseri alıkoyup ayıp oranında bedelde indirim isteme hakkı mevcut olup son fıkrasında aşırı zarar doğuracaksa iş sahibinin sözleşmeden dönme hakkını kullanamayacağına dair düzenlemeler mevcuttur. Mahkemece bu madde ve anılan fıkraları uyarınca değerlendirme yapılmamıştır. Bu haliyle alınan rapor ve ek raporlar hükme esas alınamaz....