Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 03.09.2009 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil, olmazsa rayiç bedel, ecrimisil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 22.09.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Mahkeme kararı ve dayandığı gerekçeler, yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine uygun olduğu gibi özellikle davanın inanç sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin olduğu, inanç sözleşmesinin yazılı delille kanıtlanamadığı gibi davacı tarafından yemin de teklif edilmediğinin anlaşılmasına göre, yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, 14.06.2012 tarihinde oybirliği ile karar...

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi _K A R A R_ Mahkeme kararında yapılan nitelendirmeye göre dava, harici satış sözleşmesinin tarafları arasında zilyetliğe dayalı tapu iptali ve tescil olmazsa bedel tahsili (tazminat) talebine ilişkindir. Daha sonra tapu iptali ve tescil talebinin reddine ilişkin kararın kesinleşmiş olması nedeniyle talep bedele dönüşmüş olup mahkemece de bu yönde hüküm kurulmuştur. Davanın açıklanan bu niteliğine göre, Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 12.05.2011 tarihli ve 1 sayılı Kararı ile kabul edilen Hukuk Dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 13.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Ancak, anılan Daire Başkanlığınca da görevsizlik kararı verildiğinden, görev uyuşmazlığının giderilmesi için dosyanın Yüksek Birinci Başkanlığına sunulması gerekmiştir....

      -KARAR- Dava, inançlı işlem hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmazsa bedel isteğine ilişkin olup; İlk Derece Mahkemesince davanın reddine dair verilen kararın davacılar tarafından istinafı üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince, istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak, dava tarihi itibariyle kayıt maliki olmayan davalı ...’a yöneltilen tapu iptali ve tescil isteği yönünden davanın pasif husumet yokluğundan reddine, bütün davalılara yöneltilen terditli bedel isteği yönünden ise inançlı işlem iddiasının usulünce ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın esastan reddine karar verilmiştir....

        "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 08.05.2012 gününde verilen dilekçe ile ... iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davacının ikinci kademedeki isteğinin kabulüne dair verilen 08.05.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı ... iptali ve tescil bu mümkün olmazsa rayiç bedelinin tahsili isteğine ilişkindir. Davalı, davayı kabul etmiştir. Mahkemece, davacının ikinci kademedeki rayiç bedel isteğinin kabulüne karar verilmiş, Dairemizin 2011/5888 Esas, 2011/7085 Karar sayılı ilamı ile dava konusu taşınmaz hakkında......

          in raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmazsa bedel isteğine ilişkindir. Davacı, mirasbırakanı ...'nın maliki olduğu ...'de bulunan 258 ada 559 sayılı parseldeki 3 nolu, 122 ada 54 sayılı parseldeki 5 nolu bağımsız bölümler ile,...da bulunan 2897 ada 20 sayılı parseldeki 3 nolu bağımsız bölümü ölünceye kadar bakma akdi ile, ...'de bulunan 122 ada 54 sayılı parseldeki 10 nolu bağımsız bölümü ise satış suretiyle davalı torunu ...'a devrettiğini, ayrıca murisin ...da bulunan 2897 ada 8 sayılı parseldeki 12 nolu, 4903 ada 13 sayılı parseldeki 7 nolu ve 5244 ada 10 sayılı parseldeki 3 nolu bağımsız bölümlerin ise bedelini ödeyerek davalı adına tescilini sağladığını, tüm devirlerin muvazaalı ve mal kaçırma amaçlı olduğunu ileri sürerek tapu iptali ve tescile, olmazsa bedele karar verilmesini istemiştir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre dava,satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali tescil olmazsa bedel istemine ilişkindir. Davanın açıklanan bu nitelendirmesine göre, 14.02.2011 tarih ve 27846 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 09.02.2011 tarih ve 6110 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 8.maddesi ile 2797 Sayılı Yargıtay Kanununun 14.maddesinde yapılan değişiklik uyarınca, Yargıtay Başkanlar Kurulunun 11.04.2011 tarih ve 14 sayılı Kararı ile hazırlanıp, Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 12.05.2011 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 02.06.2011 tarih ve 27952 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 14.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre dava, inançlı işlemden kaynaklanan kişisel hakka dayalı tapu iptal ve tescil olmazsa bedel istemine ilişkindir. Davanın açıklanan bu nitelendirmesine göre, 14.02.2011 tarih ve 27846 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 09.02.2011 tarih ve 6110 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 8.maddesi ile 2797 Sayılı Yargıtay Kanununun 14.maddesinde yapılan değişiklik uyarınca, Yargıtay Başkanlar Kurulunun 11.04.2011 tarih ve 14 sayılı Kararı ile hazırlanıp, Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 12.05.2011 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 02.06.2011 tarih ve 27952 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 14.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır....

                Taraflar arasındaki uyuşmazlık, satım aktinden kaynaklanan ayıba karşı tekeffül hükümlerine ilişkindir. 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun 4. maddesinde "Ambalajında, etiketinde, tanıtma ve kullanma kılavuzunda ya da reklam ve ilânlarında yer alan veya satıcı tarafından bildirilen veya standardında veya teknik düzenlemesinde tespit edilen nitelik veya niteliği etkileyen niceliğine aykırı olan ya da tahsis veya kullanım amacı bakımından değerini veya tüketicinin ondan beklediği faydaları azaltan veya ortadan kaldıran maddi, hukuki veya ekonomik eksiklikler içeren mallar, ayıplı mal olarak kabul edilir." şeklinde ayıplı mal tanımlanmış ve malın ayıplı olması durumunda tüketiciye bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme seçimlik hakları tanınmıştır....

                  nün raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; - KARAR - Dava, vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmazsa tazminat isteğine ilişkindir. Davacı, 793 parsel sayılı taşınmazını satması için il dışında olması nedeniyle güvendiği arkadaşı ...'e vekalet verdiğini, davalının kendisine yeterli bilgi vermediğini, taşınmazın davalı ...’e, onun da davalı ...’e satış yoluyla temlik ettiğini sonradan öğrendiğini, düşük bedellerle devrin yapıldığını, vekalet görevinin kötüye kullanıldığını ileri sürerek, tapu kaydının iptali ile adına tescile, olmazsa bedele karar verilmesini istemiştir. Davalı ..., davacının temliklerden haberdar olduğunu, satış bedellerinin ödendiğini, diğer davalılar ise taşınmazı iyiniyetle bedelini ödeyerek satın aldıklarını belirterek davanın reddini savunmuşlardır....

                    Zira, 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 4/4.maddesindeki düzenlemede aynen, “Bu madde ile ayıba karşı sorumlu tutulanlar, ayıba karşı daha uzun bir süre ile sorumluluk üstlenmemişler ise, ayıplı maldan sorumluluk, ayıp daha sonra ortaya çıkmış olsa bile malın tüketiciye teslimi tarihinden itibaren iki yıllık zaman aşımına tabidir. Bu süre konut ve tatil amaçlı taşınmaz mallarda beş yıldır. Ayıplı malın neden olduğu her türlü zararlardan dolayı yapılacak talepler ise üç yıllık zamanaşımına tabidir. Bu talepler zarara sebep olan malın piyasaya sürüldüğü günden başlayarak 10 yıl sonra ortadan kalkar. Ancak satılan malın ayıbı, tüketiciden satıcının ağır kusuru veya hile ile gizlenmiş ise zamanaşımı süresinden yararlanamaz.” denilmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu