Mahkemece, davacının taşınmazındaki kuyudan su çıkararak kullanmasının kaçak su kullanımı olmadığı, ancak davacının kullandığı kuyu suyu kadar atık su ürettiği, atık suların uzaklaştırılması konusunda davacı kurum tarafından verilen hizmetlerden yararlanması ve atık suları kanalizasyon şebekesi vasıtasıyla binadan uzaklaştırması halinde; tarife ile belirlenen atık su bedelinden sorumlu tutulacağı, davacının atık su hizmetlerinden yararlanmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne davacıdan tahsil edilen 8.148.30 YTL’nin ödeme tarihlerinden itibaren istirdadına karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, 27.10.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2021/12 ESAS - 2021/184 KARAR DAVA KONUSU : Atık su bedelinin istirdadı KARAR : Taraflar arasında görülen dava sonucu ilk derece mahkemesince verilen hükme yönelik, davalı vekilince süresi içerisinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili 10/12/2018 tarihli dilekçesinde; Zonguldak İl Müdürlüğünün 28/11/2018 tarihli ve 38047975- 756- 99 sayılı yazısı ile Genel Müdürlüğün 02/04/2018 tarihli ve E.4798265 sayılı talimatı gereği Katı Atık Bedelleri ödemesinin ilgili belediyelere yapılmadığı Zonguldak İl Müdürlüğüne bağlı Çaycuma İbrahim Ethem Müdürlüğünün akıllı su sayacına geçmeden önceki dönemden katı atık bedeli borcunun bulunması nedeniyle Çaycuma Belediyesi tarafından su yüklemesinin yapılmadığından ve öğrencierin mağduriyetini engellemek için itirazı kasıt hakları saklı kalmak üzere 2018 yılı 9....
GEREKÇE : Davada, fazladan tahakkuk edildiği bildirilen su bedelinin istirdadı talep edilmektedir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda; "Davacının, sayacının arızalı olduğu dava konusu dönemden önceki son iki ayın tüketim miktarı kıyas kabul edilerek, dava konusu döneme ilişkin olarak ödemesi gereken su +atık su tüketim bedelinin 4.524,04 TL olduğu, bu durumda davacıdan 2.610,84 TL fazla tahsil edildiği, aksi düşünüldüğünde, yani yönetmelik maddesinin doğrudan uygulanması gerektiği kabul edildiğinde, davacının iadesini isteyebileceği bir tutarın bulunmadığı, yine davalının beyanına göre bürosunu dava konusu yere hiç taşımadığı nazara alınarak, dava konusu yönetmeliğe aykırı olarak 2013/5 dönemden inşaatın tamamlandığı döneme kadar şantiye su tüketimi karşılığında tahsil ettiği toplam 26.186,15 TL atık su bedeli tutarının iadesinin gerekeceği"nin bildirildiği görülmüştür. Rapor, ihtilafı çözücü, hüküm kurmaya ve denetime elverişlidir....
alanlardaki sıvı atıklar için ÇTV kaldırıldığını, ÇTV’nin tüm belediye sınırları içersinde uygulanacağının hükmedildiğini, 2560 sayılı kanun hükümlerine tabi büyükşehir belediyelerinin ise, ÇTV yanında atık su bedelinin tahsiline devam edecekleri sonucunun ortaya çıktığını, bu açıklamalardan atık su bedelinin, büyükşehir belediyelerine bağlı olarak kurulan su ve kanalizasyon idarelerince yerine getirilen kanalizasyon hizmetlerinden ötürü tahsil edileceğinin altının çizilmesi gerektiğini, yapılan bu değişikliğin gerekçesinde sadece tarife değişikliği ile ilgili açıklamalara yer verildiğini, katı atık ve atık su bertaraf bedelinin yeni düzenlemede bulunmaması ile ilgili bir ihtiyacın varlığına değinilmediğini, davacının dava dilekçesinde özetle; 2464 Sayılı Belediye Gelirleri Kanununun Çevre Temizlik Vergisi başlıklı mükerrer 44. maddesi uyarınca Katı Atık Bedelinden muaf olduğunu iddia ediyor olsa da, madde içeriğinin ayrıntılı olarak incelendiğinde davacı kurumun çevre temizlik vergisinden...
İstinaf talebinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya okunup gereği düşünüldü: TALEP: Davacı vekili dava dilekçesinde, davacı şirketin köy tipi abonesi olup,... otel ve hamam işletmeciliği yaptığını, davacı şirketin köy tipi su aboneliğinin bulunduğu adreste kanalizasyon sistemi bulunmadığından atık su deşarj işlemlerinin davacı şirket tarafından yapıldığını, buna rağmen davacı şirketten atık su bedelinin tahsil edildiğini, davacı şirketin aboneliğinin bulunduğu yerde kanalizasyon sistemi bulunmadığından atık su bedeli alınamayacağını, birim fiyat değerinin de abonelik tipine göre hatalı olduğunu belirterek, şimdilik fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 100.000,00 TL'nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile davalı kurumdan tahsilini talep etmiştir....
GEREKÇE :Davada, abone olunmadan atık su deşarj edildiği iddiasıyla tahakkuk ettirilen fatura bedelinin haksız olduğu halde icra tehdidi altında ödendiği ileri sürülerek, icra takibi kapsamında ödenen bedelin istirdadı talep edilmektedir. Dosya kapsamındaki Ankara 31. İcra Müdürlüğü'nün 2021/5148 E. sayılı dosyasının incelenmesi neticesinde davalı/alacaklı tarafından davacı/borçlu aleyhine 15/04/2021 tarihinde 146.863,76 TL kaçak su bedeli, 5.757,86 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 152.621,62 TL için ilamsız icra takibi başlatıldığı ve takibin kesinleştiği anlaşılmıştır. Yargılama sırasında alınan uzman bilirkişi raporunda özetle; ".....
maddesinde; belediyelerin atık su ile ilgili olarak da, katı atıklarla ilgili tarifede yeralan bina gruplarını topluca veya ayrı ayrı dikkate almak suretiyle ve su tüketim bedelini aşmamak üzere meclislerince belirlenecek miktarda çevre temizlik vergisi alacakları, atık su ile ilgili çevre temizlik vergisinin, su tüketim bedeli ile birlikte tahsil edileceği, su ve kanalizasyon hizmetleri ayrı bir kanunla düzenlenmiş bulunan belediyelerde ise atık su bedellerinin tahsiline ilişkin uygulamanın, kendi kanunlarındaki hükümlere tabi olacağının hükme bağlandığı, olayda kurumun kendi suyunu kendisi ürettiği ve kullandığı belediyenin suyunu kullanmadığı, bu hususta taraflar arasında herhangi bir anlaşmazlık bulunmadığı, atık su bedeli, su tüketim bedeline bağlı olduğundan, tüketilen su miktarı ve su bedeli belirlenmeden atık su bedelinin hesaplanmasının mümkün olamayacağı, ortada tarh ve tahakkuk etmiş su tüketim bedeli...
Y A R G I T A Y K A R A R I Dava; atık su bedelinin istirdadı istemine ilişkindir. Dairemizin 26.02.2014 tarih ve 2013/17528 E.-2014/2949 K.sayılı ilamı ile; davacıya ait abonelik dosyasının, dosya arasına konulması için yerel mahkemesine geri çevrilmesine karar verilmiştir. Dairemizin geri çevirme kararı üzerine yerel mahkemece, davacıya ait abonelik dosyası celp edilerek dosya arasına konulmuştur. Ne var ki; abonelik dosyası içerisinde davaya konu 750928 ve 750929 nolu abonelik sözleşmelerine rastlanılamamıştır. O halde, dosya arasında bulunması gereken davaya konu 750928 ve 750929 nolu abone sözleşmelerinin dosyasına konulması ve temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 24.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Zira eldeki davada konu tevdi mahalline yatırılan paranın içinde atık su bedelinin olup olmadığıdır. Davacı bu bedelin sadece su bedeline yönelik olduğunu savunmakta davalı ise mahkeme kararına dayanarak su ve atık su bedelinin tahsil yetkisinin ...'a ait olduğuna karar verildiğini bu sebeple tevdi mahallinden ödenen para içinde atık su bedelinin de olduğunu öne sürmektedir. Fakat böyle bir ön kabul mümkün değildir. Gerçekten de mahkeme ...'ın hem su hem atık su hizmeti ile yetkili olduğunu bu sebeple yatırılan paranın tahsil yetkisinin onda olduğuna karar vermiş ve fakat yatırılan paranın sadece su bedeli mi yoksa sadece atık su bedeli mi ya da hem su hem atık su bedeli mi olduğu yönünde bir karar vermemiştir. Sırf tahsil yetkisinin ...'ta olduğuna hükmedilmesi yatırılan paranın hem su hem atık su bedelini içerdiğini kabul için yeterli değildir. Zira yatırılan para sadece su bedeli olsa dahi Asliye Hukuk Mahkemesince aynı gerekçeyle kabul kararı verilecekti....
Davacı vekili, davalı belediye meclisi tarafından katı atık bedellerinin belirlendiğini, müvekkiline katı atık bedellerinin ödenmesine ilişkin tebligat yapılmaması sebebiyle bahsi geçen bedele gecikme zammı uygulanarak ödeme yapılmak zorunda kalındığını, katı atık bedelinden müvekkilinin haberdar olması halinde gecikme zammını ödemek zorunda kalmayacaklarını belirterek haksız olarak tahsil edilen gecikme zammının iptali ve iadesi isteminde bulunmuştur. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Dosya kapsamından; davalı ... Belediye Başkanlığı meclisi tarafından katı atık bedellerinin belirlendiği fakat zamanında ödenmemesi halinde gecikme zammı uygulanacağına ilişkin bir karar alınmadığı gibi 6183 sayılı Kanun'da da katık atık bedelinin ödenmemesi halinde gecikme zammı uygulanacağına yönelik yasal bir düzenlemenin bulunmadığı anlaşılmaktadır....