belgesinin iptali konusunda dava açmaları, sonucunun beklenmesi, ayrıca birleşen dava yönünden yargılama giderlerinin karşı davacıya yüklenmesi ve dava tarihinden önce temerrüt oluşmasa dahi dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesinin gerekmesine rağmen faize hükmedilmemesi yasal olmadığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile mahkeme kararının kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir....
-KARAR- Dava, vasiyetnamenin iptali olmadığı takdirde tenkis isteğine ilişkin olup,mahkemece vasiyetnamenin iptali talebinin reddine ve tenkise karar verilmiş olması doğrudur.Ayrıca dava terditli olarak açıldığından vasiyetnamenin iptali isteği yerine tenkise hükmedildiğine ve dava kabulle sonuçlandığından vasiyetnamenin iptali isteği yönünden vekalet ücretine takdirine yer olmadığına göre,davalıların bu yöne değinen temyiz itirazları yerinde değildir.Reddine. Ancak, harcı yatırılarak açılan bir dava olmadığı halde vasiyetnamenin tenfizine de karar verilmiş olması doğru değil isede bu husus yargılamanın tekrarını gerektirmediğinden 4 bendin hüküm fıkrasından çıkartılarak, hükmün bu şekli ile DÜZELTİLEREK ONANMASINA, aşağıda yazılı 1.55.-TL. bakiye onama harcının temyiz eden davalılardan alınmasına, 18.2.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Bölge Adliye Mahkemesince; vasiyetnamenin iptali talebi yönünden, davaya konu vasiyetnamenin kanunda sınırlı olarak sayılan iptal şartlarını taşımadığı, geçerlilik şartlarına haiz olduğu bu nedenle vasiyetnamenin iptali isteminin reddine dair verilen yerel mahkeme kararının yerinde olduğu, tenkis talebi yönünden ise, yerel mahkemece mirasçıların saklı paylarına göre tenkis edilecek miktarın bilirkişi aracılığı ile hesaplandığı gerekçesiyle, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş; hüküm davacı tarafça temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı bilgi ve belgelere, özellikle temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre, davacı tarafın sair temyiz itirazları yerinde değildir. 2- Dava; terditli şekilde açılan vasiyetnamenin iptali olmadığı takdirde tenkis istemine ilişkindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL,TENKİS Taraflar arasında birleştirilerek görülen davada; Davacılar, miras bırakan babaları ...ın ilk eşinden olma çocuklarından mal kaçırmak amacıyla 34 parseldeki 10 nolu bağımsız bölümü davalı kızı ...'a satış suretiyle muvazaalı temlik ettiğini, ayrıca bedelini muris ödediği halde ... plakalı aracı davalı ...,12 parseldeki 3 nolu bağımsız bölümede davalı ikinci eşi ... adına tescil ettirdiğini ileri sürerek tenkis birleşen dava ile de 10 nolu bağımsız bölüm yönünden tapu iptali ve tescil isteklerinde bulunmuşlardır. Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır. Tenkis, davasının kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar 2....
Mahkemece vasiyetnamenin iptali talebi ile ilgili açılan dava hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmeksizin, terditli isteklerden tenkis istemi yönünden hüküm kurulmuştur. Hâl böyle olunca, toplanılan tüm deliller değerlendirilmek suretiyle öncelikle vasiyetnamenin iptali isteği bakımından bir karar verilmesi gerekirken HMK'nun 297/2. maddesine aykırı biçimde terditli isteklerden vasiyetnamenin iptali yönünden olumlu veya olumsuz bir karar verilmeksizin tenkis istemi yönünden hüküm kurularak yazılı şekilde neticeye gidilmiş olması doğru değildir. Davalıların temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 15.06.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Vasiyetnamenin İptali-Tenkis Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Uyuşmazlık ve hüküm vasiyetnamenin iptali, olmadığında tenkis istemine ilişkin olup, dava vasiyetnamenin iptali isteminin reddi, tenkis talebinin kabulü ile sonuçlanmıştır. Davacılar öncelikle vasiyetnamenin iptali davası yönünden hükmü temyiz etmiş bulunmakla,Yargıtay Başkanlar Kurulu’nun 26.01.2009 tarih ve 1 sayılı kararının 2. maddesi gereğince inceleme görevi Yargıtay 3. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Dosyanın görevli Yargıtay 3. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi.09.09.2009 (Çrş.)...
Tenkise yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde ise, TMK'nın 560 ıncı maddesinde; saklı paylarının karşılığını alamayan mirasçılar mirasbırakanın tasarruf edebileceği kısmı aşan tasarruflarının tenkisini dava edebilirler. Tenkis davası, iptal davası ile birlikte açılabileceği gibi ayrıca sadece tenkis davası olarak da açılabilir. Vasiyetnamenin yerine getirilmesi davasında da tenkis def'i olarak da ileri sürülebilir. İptal davası ile birlikte tenkiste talep edilmiş ise, vasiyetnamenin iptali şartları oluşmamış ise iptal davası reddedilir, tenkis şartları var ise tenkise karar verilir. Tenkis yönünden kurulan hükümde yerinde değildir.'' gerekçesiyle hüküm bozulmuştur. B....
Vasiyetname usulünce açılıp, okunma kararının kesinleşmesinden sonra vasiyetnamenin iptali için 1 yıllık hak düşürücü süre işlemeye başlar. Vasiyetnamenin iptali davasında öncelikle dava konusu vasiyetnamenin açılıp açılmadığı araştırılarak vasiyetnamenin açılmasına ilişkin kararın kesinleşme tarihli şerhini içerir onaylı sureti getirtilerek, dosya içine konulması gerekir. Somut olayda;muris ...'a ait 09.08.2005 tarihli vasiyetnameye ilişkin olarak .... 4.Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2006/152 Esas 2006/626 Karar sayılı dosyası ile vasiyetnamenin açılmasına karar verilmiş ise de ;gerekçeli karar taraflara tebliğ edilmemiş ve karar kesinleştirilmemiş olup dosya bu hali ile henüz derdest dava hükmündedir....
Asliye Hukuk Mahkemesinin 2021/295 esas, 2022/40 karar sayılı kararı ile vasiyetnamenin iptali ve tenkis talebinin hak düşürücü süreden usulden reddine karar verilmiş ise de Dairemizin 08.07.2022 tarihli 2022/1320 esas 2022/1071 karar sayılı kararı ile "asıl dava 02.07.2021 tarihinde açılmış, davalı Saniye Gülen'in ise davadan önce 19.11.2020 tarihinde vefat ettiği anlaşılmıştır. Mahkemece bu durum anlaşılmış 27.07.2021 tarihli ara karar ile davacılara davalı Saniye Gülen'in mirasçılarına karşı dava açmak üzere süre verilmiştir. Bunun üzerine davacılar tarafından davalı müteveffa Saniye Gülen'in mirasçılarına karşı 04.08.2021 tarihli 2021/175 esas sayılı dava açılmış ve 2021/146 karar ile eldeki dava ile birleştirilmiştir. Mahkemece davacıların hatası kabul edilebilir görülüyor ise asıl davada davalıların davaya dahil edilmesi gerekirken aynı nitelikte ikinci bir dava açmaları için süre verilmesi ve nihai kararda da ölü kişi hakkında karar verilmesi yerinde olmamıştır....
Mahkemece, asıl dava olan vasiyetnamenin iptali ve tenkis davası yönünden; alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya içeriğine göre vasiyetnamenin kısmen iptal edilmesi dahi mümkün olmayacak şekilde çelişkili ve muğlak hükümler içerdiği ve ayrıca yasaya aykırı ve infazı mümkün olmayacak şekilde hükümler taşıması nedeniyle infaz kabiliyetinin bulunmadığı bu nedenlerlede kısmi iptalin mümkün olmadığı tümünün iptal edilmesi gerektiği gerekçesiyle vasiyetnamenin iptaline karar verilmiş, karşı davanın ise; süresinde açılmadığı, karşı davalının da davanın süresinde açılmadığına yönelik ilk itirazda bulunduğunu bu nedenle karşı davanın kabule şayan olmadığına kara verilmiş, hüküm asıl dava olan vasiyetnamenin iptali ve tenkis davası yönünden asıl davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. TMK 557.maddesinde, vasiyetnamenin iptali sebepleri sınırlı olarak sayılmıştır....