"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Vasiyetnamenin Tenfizi K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık vasiyetnamenin tenfizi isteğine ilişkin bulunduğuna ve davada zilyedliğe dayanılmadığına göre, 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14. maddesi hükmü gereğince, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yüksek Yargıtay (2.) Hukuk Dairesine ait olmakla gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 09.11.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece, ‘--verilen süre içerisinde apostil şerhi, mahkeme kararı sureti sunulmuşsa da bahsedilen mahkeme kararının kesinleştiğini gösterir yetkili makamlarca onaylanmış herhangi bir belge ve yazı bulunmadığı ve kesinleşmemiş mahkeme kararlarının MÖHUK maddeleri gereğince tenfizi mümkün olmadığı‘ gerekçesiyle ‘verilen kesin süreler içinde tanıma ve tenfizi istenilen yabancı mahkeme ilamının kesinleşme şerhi veya onaylı örneği sunulmadığından HMK 115/2 md gereğince ön şart yokluğu nedeniyle davanın USULDEN REDDİNE’ karar verilmiş, verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Bölge Adliye Mahkemesince ‘--Apostil şerhi mahkeme kararının kesinleşip kesinleşmediğini göstermez. ---Tanıma ve tenfizi istenilen mahkeme kararının yetkili makamlarca onaylanarak kesinleştirilmesi gerekir....
Asliye Hukuk Mahkemesinde açtığı, 2007/2009E sayılı davada vasiyetnamenin iptali ve tenkis istediği, vasiyetnamenin iptali isteğinin reddine, tenkis isteminin kabulüne karar verildiği, daha sonra ...’nın ... aleyhine vasiyetnamenin tenfizi isteğiyle açtığı davanın da kabul edilerek taşınmazın tümünün ... adına tesciline karar verildiği ve taşınmazın ... adına tescil edildiği anlaşılmaktadır.Somut olayda, vasiyetnamede bir kısım davacıların murisi ...’ın payının yer almadığı, vasiyetnamenin tenfizi davasında ... mirasçısı davacıların hasım olarak gösterilmediği dolayısı ile vasiyetnamenin tenfizi davasının bu davacılar yönünden kesin hüküm teşkil etmeyeceği gözetilerek, ... mirasçıları yönünden davanın kabul edilmesinde bir isabetsizlik yoktur....
Bölge Mahkemesi tarafından verilen kararın 14/05/2014 tarihinde apostil şerhi ile kesinleştiğini belirtmiş, adı geçen Mahkeme tarafından verilen 27/03/2014 tarih ve 41 Hv 32/13s-65 karar no'lu kararın tanınması ve tenfizi isteminde bulunmuştur. Davalı, cevap dilekçesi vermemiştir. Mahkemece, tanınması ve tenfizi istenen kararın yabancı mahkemece ceza davasına ilişkin verildiği, davalının manevi tazminatla birlikte 8 yıl hapis cezasına da mahkum edildiği gerekçesiyle hapis cezasını da içeren ... Bölge Mahkemesinin 27/03/2014 tarih ve 41 Hv 32/13s-65 sayılı ceza ilamının tanınması ve tenfizi isteminin reddine karar verilmiştir. Dosya kapsamı itibariyle; dava, kişisel hakları da ihtiva eden yabancı ceza mahkemesi kararının tanıma ve tenfizi istemine ilişkindir....
İNCELEME VE GEREKÇE: Dava, yabancı hakem kararının tenfizi istemine ilişkindir. Dosya içeresine ---- tercüme evrakları ile birlikte belge aslının sunulduğu, taraflar arasında ----- tarihinde kesin olarak verilmiş tahkim kararı sunulmuş ve tenfizi talep edilmiştir. Bahse konu---- tarihinde kesinleştiği görülmüştür. Dava konusu uyuşmazlık , ---- tarihinde kesin olarak verilen ------- kararının tenfizine ilişkindir. ------------ saklı tutulmuştur. ----kararlarının tanınması ve tenfizi konusunda bu kanunda hüküm bulunduğu gibi ayrıca ----- da bilinen ----- olmuştur, bu nedenle sözleşme hükümleri ---- göre daha özel bir düzenleme niteliğinde bulunduğundan dava konusu hakem kararlarının ------kapsamında değerlendirilmesi gerektiği anlaşılmıştır. ------- bazı çekincelerle onaylamıştır. İlk çekinceye göre----- sadece karşılıklılık esasına göre bu sözleşmeye taraf olan bir devlet ülkesinde verilen hakem kararlarının tanınması ve tenfizi hakkında uygulanacaktır....
Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre tenfizi istenen kararın ve dava dilekçesinin, 1965 tarihli Adli Yardımlaşmaya İlişkin Lahey Sözleşmesi'nde belirtilen usulde tebliğ edildiğine dair belgelerin dosyaya ibraz edilmediği, bu itibarla kesinleşmiş bir kararın mevcut olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, yabancı mahkeme kararının tenfizi istemine ilişkin olup, mahkemece, tenfizi istenilen kararın Türkiye ile ... arasında 28.04.1972 tarihinde yürürlüğe giren 1965 tarihli Adli Yardımlaşmaya İlişkin Lahey Sözleşmesi hükümleri kapsamında, ... vasıtası ile tebliğ edilmediği, dolayısı ile kararın usulünce kesinleşmediği, kesinleşmeyen yabancı mahkeme kararının tenfizinin mümkün bulunmadığı gerekçesiyle yazılı şekilde hüküm tesis edilmiştir. Oysa, davaya konu ... ... (İstinaf) Mahkemesi'nin yapmış olduğu yargılamada, davalıyı ...'da bulunan vekili Av. ...'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasındaki vasiyetnamenin tenfizi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dava vasiyetnamenin tenfizi istemlidir. Davada,muris ...'in Kocaali Noterliği'nde tanzim edilen 26.04.2004 tarih ve ... yevmiye no'lu vasiyetnamesinin tenfizi talep edilmiş,mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş,hükmü süresi içinde davalılardan ... vekili temyiz etmiştir. Vasiyetnamenin tenfizinin istenebilmesi için dava konusu vasiyetnamenin açılmış olması gerekmektedir....
Vasiyetnamenin yerine getirilmesi (tenfizi) için herşeyden önce 743 sayılı ... Kanunu Medenisinin 536 ve devamı maddeleri uyarınca vasiyetnamenin açılıp okunması ve aynı kanunun 501.maddesi gereğince vasiyetnamenin iptali davası için yasada gösterilen sürenin geçtiğinin belirlenmesi gerekir. Tenfiz davasından (md.541) önce vasiyetnamenin açılıp okunduğunun tesbiti ile ilgili davanın açılmadığı ve ayrıca vasiyetnamenin iptali ile ilgili zamanaşımı sürelerinin de geçmediği anlaşıldığına göre, bu durumda mahkemece, vasiyetnamenin tenfizi ile ilgili davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile hüküm kurulması doğru görülmemiştir....
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, tenfizi istenen kararın davalı tarafa tebliğ edilmediği ve bu hali ile kesinleşmiş bir ilamdan söz edilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, yabancı mahkeme kararının tenfizi istemine ilişkin olup, mahkemece, tenfizi istenen yabancı mahkeme kararının Türkiye ile ... arasında 28.04.1972 tarihinde yürürlüğe giren 1965 tarihli Adli Yardımlaşmaya İlişkin ...Sözleşmesi hükümlerine göre yapılmadığı, adi posta yolu ile kararın davalıya tebliğ edildiği, dolayısı ile kararın usulünce kesinleşmediği, kesinleşmeyen yabancı mahkeme kararının tenfizinin mümkün bulunmadığı gerekçesiyle yazılı şekilde hüküm tesis edilmiştir. Oysa, davaya konu ... ......
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, tenfizi istenen kararın usulüne uygun şekilde davalı tarafa tebliğ edilmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, yabancı mahkeme kararının tenfizi istemine ilişkin olup, mahkemece, tenfizi istenen yabancı mahkeme kararının Türkiye ile ... arasında 28.04.1972 tarihinde yürürlüğe giren 1965 tarihli Adli Yardımlaşmaya İlişkin Lahey Sözlemesi hükümlerine göre yapılmadığı, dolayısı ile kararın usulünce kesinleşmediği, kesinleşmeyen yabancı mahkeme kararının tenfizinin mümkün bulunmadığı gerekçesiyle yazılı şekilde hüküm tesis edilmiştir. Oysa, davaya konu ...Asliye Hukuk Mahkemesinde davalı aleyhine açılan davada davalının kendisini vekille temsil ettirdiği ve kararın usulüne uygun şekilde kesinleştiği anlaşılmakta olup, mahkeme karar başlığında da vekilin adı yazılı bulunmaktadır. Bu durumda tenfizi istenen mahkeme kararı usulüne uygun olarak davalının ...'...