Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : VASİYETNAMENİN TENFİZİ Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre, dava,vasiyetnamenin tenfizi istemine ilişkindir. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 19.01.2015 tarih ve 8 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 22.01.2015 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 02.02.2015 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 3. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hâl böyle olunca, 11.4.2015 tarihinde yürürlüğe giren, Yargıtay Kanunu ile Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nda Değişiklik Yapılması Hakkındaki 6644 sayılı Kanun gereğince dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu'na GÖNDERİLMESİNE, 01.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, Türkiye Cumhuriyeti ile hükmü veren KKTC arasında 1988 tarihli anlaşmanın yani karşılılık esasının var olduğu, anılan sözleşmede tenfiz için istenilen hususlar düzenlenmiş olup halen yürürlükteki MÖHUK'un 54.maddesi ile aynı hususları içerdiği, tenfizi istenilen hüküm taraflar arasındaki alacak hususuna ilişkin olup Türkiye Cumhuriyeti Mahkemelerinin münhasır yetkisine giren bir konuda olmadığı, tenfizi istenilen kararın kesinleşmiş olduğu, arkasında usule uygun olarak apostil şerhinin bulunduğu, ilgili devlet mevzuatına göre kesinleştiği, tenfizi istenilen kararda açıkça davalıya celpnamenin aslına uygun bir sureti tebliğ edildiği halde isbat-ı vücut etmediğinin yazıldığı, yani davalıya tebliğin yapılmış olduğu gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir....

      Sulh Hukuk Mahkemesinin 19/04/2011 tarih ve 2011/3 esas 2011/601 karar sayılı ilamıyla açılıp okunduğunu, murisin vefatından evvel, vasiyetname konusu olan 31 pafta 2556 parselde kayıtlı taşınmazı kendisinine sattığını ve tapuda devrettiğini, vasiyetname konusu diğer taşınmazın ise tüm mirasçılar adına hisseli olarak kayıtlı olduğunu, murisçe yapılan muayyen mal vasiyetinde kendisine vasiyet edilen taşınmazların mülkiyetinin adına tescili için vasiyetnamenin tenfizi davası açılması zaruretinin hasıl olduğunu belirterek; dava konusu vasiyetnamenin tenfizi ile vasiyetname konusu taşınmazların adına tescilini talep etmiş, ıslah dilekçesi ile 31 pafta 2556 parselde kayıtlı taşınmaz yönünden talebini atiye bırakmıştır....

        "İçtihat Metni" MAHKEMESİ MAHKEMESİ Taraflar arasındaki asıl davada vasiyetnamenin tenfizi davası nedeniyle yargılamanın yenilenmesi ve birleşen davada vasiyetnamenin iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, birleşen davanın ayrılmasına, yargılamanın yenilenmesi isteminin kabulü ile önceki kararın iptaline, vasiyetnamenin tenfizi yolunda açılmış esas davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacılar ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacılar...in davalılar...aleyhine; muris .......

          Davaya konu tenfizi istenen vasiyetname incelendiğinde ; vasiyeti yerine getirme görevlisi atanmadığından, vasiyetnamenin tenfizi davasının murisin yasal mirasçılarına karşı açılması gerekmektedir. Murisin, dosya içerisinde mirasçılık belgesi bulunmadığı anlaşılmaktadır. O halde; mahkemece, vasiyetnameyi yerine getirme görevlisi bulunmadığından vasiyetnamenin tenfizi talebinin tüm yasal mirasçılara yöneltilmesi gerektiği belirlenmekle; murisin mirasçılık belgesinin onaylı örneğinin getirtilerek, taraf olmayan varsa diğer mirasçılarının davaya dahil edilerek, taraf teşkili sağlanması gerekirken; eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olmuştur. Öte yandan, Vasiyetnamenin yerine getirilebilmesi (tenfizi) için de her şeyden önce vasiyetnamenin açıldığının ve iptali için yasada öngörülen sürenin geçtiğinin belirlenmesi gerekir. Dava, murise ait resmi vasiyetnamenin tenfizi istemine ilişkindir....

          tanınması veya tenfizini engelleyici bir sebep olarak görülemeyeceği, tenfizi istenen yabancı ilamda açıkça kamu düzenine ayrılıkta olmadığı gerekçesi ile davanın kabulü ile Fransa Cumhuriyeti Colmar 2....

            O halde mahkemece öncelikle vasiyetnamenin tenfizi davası tefrik edilip sağlar arası işlemin iptali için açılan davanın sonucunun bekletici mesele yapılıp sonrasında karar verilmesi için hükmün bozulması gereklidir. Sayın çoğunluğun vasiyetnamenin tenfizi kararındaki bozma görüşüne iştirak etmekle beraber gerekçesine katılmıyorum....

              Vasiyet alacaklısı, kendisine vasiyet edilen şey üzerindeki mülkiyet hakkını ancak bu malın vasiyetin yerine getirilmesi (tenfizi) yoluyla kendisi adına tescili sonucunda kazanır. Vasiyetnamenin tenfizi davası, vasiyeti yerine getirme görevlisi varsa ona, yoksa yasal veya atanmış mirasçılara karşı açılır. Vasiyetnamenin tenfizi ve buna bağlı olarak tapu iptal ile tescil davası, vasiyetnamenin açılıp okunduğu, itiraza uğramadan veya itiraz edilmiş ise itirazların reddedilmesi sonucunda kesinleştiğine dair tespit davasıdır ve davada 14.03.1996 tarihli vasiyetnamenin her hangi bir iptal davası açılmadan kesinleştiği anlaşılmaktadır. Bu durumda, dava konusu 14.03.1996 tarihli vasiyetnamenin tenfizi (yerine getirilmesi) ile ilgili davada mirasbırakan... tarafından vasiyet edilen ½ payın (imar uygulaması sonucu 217 ada, 1 parselde bulunan ½ payı ile 217 ada, 2 parselde 97/825 payın) tenfizine karar verilmesi gerekirken, mahkemece; davacıların murisi ...'...

                Mahkemece ibraz edilen belgelerde apostil şerhi bulunmadığı, tanınması ve tenfizi istenen mahkeme kararının kesinleşip kesinleşmediğinin anlaşılamadığı gerekçesiyle dava reddedilmiş, davacı vekilinin temyizi sonucu hükmün Dairemizce onanması üzerine, davacı vekili süresinde kararın düzeltilmesini istediğinden, dosya yeniden incelenmiştir. Dava, yabancı mahkemeden verilmiş evlat edinme kararının tanıma ve tenfizi istemine ilişkindir. 5718 sayılı Yasa'nın 50. maddesine göre, yabancı mahkemelerden hukuk davalarına ilişkin olarak verilmiş ve o devlet kanunlarına göre kesinleşmiş bulunan ilâmların Türkiye'de icra olunabilmesi yetkili Türk mahkemesi tarafından tenfiz kararı verilmesine bağlıdır. Somut olayda, davacı ...'ın İngiltere uyruklu ... ile evli olduğu ve alt soylarının bulunmadığı, tanınması ve tenfizi istenen ... Federal Demokratik Cumhuriyeti Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 21.06.2012 tarihli, C/F No: 12083 sayılı kararda, davacı ... eşi ile ......

                  Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, vasiyetnamenin tenfizi istemine ilişkindir. ... Asliye Hukuk Mahkemesince, açılan davada davacı tarafın iddia ve talebi ileri sürülüş bakımı itibari ile TMK'nın 598, 600 vd. maddeleri gereğince sulh hukuk mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. ... Sulh Hukuk Mahkemesince ise davanın vasiyetnamenin tenfizi isteminden kaynaklandığı gerekçesiyle karşı görevszilik yönünde hüküm kurulmuştur. Türk Medenî Kanununun 600. maddesinin üçüncü fıkrasında ”Vasiyet alacaklısı, yükümlülüğünü yerine getirmeyen vasiyet yükümlüsüne karşı, vasiyet edilen malın teslimini veya hakkın devrini, vasiyet konusu bir davranış ise bunun yerine getirilmemesinden doğan zararın giderilmesini dava edebilir.” hükmüne yer verilmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu