İşveren, tebliğ edilen prim borcuna karşı tebliğ tarihinden itibaren bir ay içinde Kuruma itiraz edebilir. İtiraz takibi durdurur. Kurumca itirazın reddi halinde, işveren, kararın tebliğ tarihinden itibaren bir ay içinde yetkili iş mahkemesine başvurabilir. Mahkemeye başvurulması prim borcunun takip ve tahsilini durdurmaz. Kanunda öngörülen süre hakdüşürücü niteliktedir. Kurumca asgari işçilik uygulamasının bir türü olan genel denetim sonucu belirlenen eksik işçilik tutarı üzerinden tahakkuk ettirilen prim ve gecikme zammının öncelikle işverene tebliği ve itiraz hakkını kullanması için Kanun'da öngörülen bir aylık sürenin beklenmesi, işverenin itirazı halinde ise Komisyon kararının verilmesi beklenilmelidir. Kanunda belirtilen biçimde prim ve gecikme zammı işverene tebliğ edilmeden ve işverenin itirazı hakkında Komisonca bir karar verilmeden önce Kurumun ödeme emri göndermesi mümkün değildir....
Yetkili mahkemeye başvurulması prim borcunun tahsil ve takibini durdurmaz.” hükmü yer almaktadır. Buna göre, eksik işçilik nedeniyle re'sen yapılan prim tahakkukunun öngörülen prosedür işletilerek kesinleşmesi halinde, bu konuda menfi tespit davası açılamaz. Mahkemece, davanın re'sen tahakkuk ettirilen prim borcunu da kapsayıp kapsamadığı ve 506 sayılı Yasa'nın 79. maddede öngörülen prosedür gereğince, re'sen yapılan prim tahakkukunun kesinleşip kesinleşmediği araştırılmalı, kesinleşmediğinin belirlenmesi halinde, bilirkişiye bu kapsamda asgari işçilik hesabı yaptırılmalıdır. Eldeki davanın salt davalıların çalışmalarının fiili olmadığı ve bu nedenle aylık bildirge ve dönem bordrolarının iptali ile prim borcu bulunmadığının tespiti ile sırnırlı olduğunun belirlenmesi halinde ise; davanın menfi hizmet tespiti davası niteliğinde olduğu ve bu tür davaların kamu düzenini yakından ilgilendirdiği ve özel bir duyarlılık ile inceleme ve araştırrma yapılması gerektiği açıktır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi Davacı, eksik işçilik bildirimi nedeniyle Kurum tarafından tahakkuk ettirilen ek prim ve gecikme zammının iptaline karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir. Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. K A R A R Dava, davacı şirketin eksik işçilik bildiriminde bulunduğu gerekçesiyle davalı Kurumca tahakkuk ettirilen ek prim ve gecikme zammının iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulü ile davalı Kurumun davacı adına 2007/9 aya ek tahakkuk ettirilen prim ve gecikme zammına ilişkin tahakkuk işleminin iptaline ve bundan dolayı davacının davalı kuruma borçlu olmadığının tespitine karar verilmiştir. Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacı ... 'nun ......
Her ne kadar davacı tarafça iptali talep edilen ödeme emri ile fark işçilikten kaynaklı prim alacağının mal edildiği dönem olan 2002 yılının 7 inci ayında asgari işçilik tespiti ve buna bağlı prim tahakkuku ve tahsiline ilişkin yasal bir düzenleme bulunmamaktaysa da, Yargıtay 10.Hukuk Dairesi'nin 2010/3090 E - 2011/12528 K sayılı ve 27.09.2011 tarihli kararında, "Dairemiz Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararı sonrası, yasal dayanağı ortadan kalktığı için Kurumun asgari işçilik tespiti ve buna bağlı olarak prim tahakkuk ve tahsili yönüne gidemeyeceği yönünde kararlar vermiş ise de; Hukuk Genel Kurulu'nun yasal boşluğun Türk Medeni Kanunu'nun 1. maddesi gereğince hakim tarafından doldurulması gerektiğine ilişkin kararlarını dikkate alarak yasal boşluk döneminde de mevcut yasa kuralları doğrultusunda Kurumun asgari işçilik miktarını belirlemesinde isabetsizlik bulunmadığı sonucuna varmış ve Yargıtay içtihadı bu yönde oluşmuştur....
AİTK'nın asgari işçilik oranını belirlemesi Kanun ve alt mevzuat ile verilmiş bir görev olduğu kadar bu Komisyon üyeleri asgari işçilik oranının belirlenmesi konusunda bilgi ve tecrübe sahibidir. Mahkemece oluşturulacak bilirkişi kurulunun AİTK'nın belirlediği oran dışında bir oranı kabul etmesi mümkün ise de Komisyonun vardığı sonucun hangi bilimsel ve hukuki nedenlerle yerinde olmadığını raporlarında açıklamaları zorunludur. Bu nedenlerle mahkemece, AİTK'nın "Asgari İşçilik Oranını Belirleme Kararı" ve "Asgari İşçilik Oranının Tespitine İlişkin Hesap Cetveli (Ek-1)" getirtilmelidir. Somut olayda, yukarıda anlatılan biçimde AİTK'nın "Asgari İşçilik Oranını Belirleme Kararı" ve "Asgari İşçilik Oranının Tespitine İlişkin Hesap Cetveli (Ek-1)" getirtilmeden Komisyonun belirlediği asgari işçilik oranının hangi hukuki ve bilimsel nedenlerle yerinde olmadığını açıklamayan bilirkişi raporu doğrultusunda hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir....
Mahkemece, Kurumun otel işyerinde asgari işçilik miktarını tespit yetkisinin yasal dayanağı bulunmadığı, ayrıca 506 sayılı Yasa'nın 79. ve 130.maddelerinde asgari işçilik miktarlarının hangi işkollarında ve nasıl yapılacağının gösterildiği, otel işletmeciliğinin bu düzenlemelerde yer almadığı, bu nedenle Kurum işleminin yerinde olmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir....
; dava konusu işin bir bölümünde çalıştıkları belirlenirse daimi sigortalılar için ödenen primlerin, asgari işçilik prim hesabından tenzil edilen ve dava konusu dönemde Kuruma bildirilmesi gereken işçilik miktarına dair açıklayıcı ve denetime elverişli, somut verilere dayalı rapor alıp, yapılacak değerlendirme sonucuna göre davacının prim ve gecikme zammı borcu bulunup bulunmadığı saptanarak sonucuna göre karar verilmesi gerekir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi Davacı, işçilik oranının en fazla % 7 olması gerektiğini ve % 6,75 işçiliğe göre dahi noksan işçiliğin söz konusu olmadığını ileri sürerek yapılan prim tahakkukunun iptaline karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir. Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. K A R A R Dava, davacının davalı Kurumca eksik işçilik bildirimi nedeniyle tahakkuk ettirilen prim ve gecikme zammı toplamı 22.251,00 TL borçlu olmadığının tesbiti ile aksi yöndeki davalı Kurum işleminin iptali istemine ilişkindir. Mahkemece istemin kabulüne karar verilmiş ise de bu sonuca dosya kapsamına uygun olmayan bilirkişi raporu ile gidilmiştir....
Maddesi olup anılan maddede, “Kamu idareleri, döner sermayeli kuruluşlar, kanunla kurulan kurum ve kuruluşlar ile bankalar tarafından ihale mevzuatına göre yaptırılan işlerden ve özel nitelikteki inşaat işlerinden dolayı bu işleri yapan işveren tarafından yeterli işçilik bildirilmiş olup olmadığı Kurumca araştırılır. Bu araştırma sonucunda yeterli işçiliğin bildirilmemiş olduğu anlaşılırsa, eksik bildirilen işçilik tutarı üzerinden hesaplanan prim tutarı, 89 uncu madde gereği hesaplanacak gecikme cezası ve gecikme zammı ile birlikte bir ay içinde ödenmek üzere işverene tebliğ edilir. Bu maddenin birinci ve ikinci fıkrasında belirtilen usûllerle Kuruma bildirilmediği tespit edilen asgarî işçilik tutarı üzerinden Kurumca re'sen tahakkuk ettirilen sigorta primleri, 88 inci ve 89 uncu maddeler dikkate alınarak işverene tebliğ edilir. İşveren, tebliğ edilen prim borcuna karşı tebliğ tarihinden itibaren bir ay içinde Kuruma itiraz edebilir. İtiraz takibi durdurur....
Hatların Yeraltına Alınma İşi” nedeniyle hesaplanan eksik işçilik tutarı üzerinden prim borcu ve gecikme zammı hesaplanarak davacı şirkete tebliğ edilmiş ve yapılan itizarın Prim Tahakkuk İtiraz Komisyonunca reddi üzerine eldeki dava açılmıştır....