GEREKÇE : Dava; davacı şirketlere Kurum'ca tahakkuk edilen eksik asgari işçilik fark prim borçlarının iptali ile Kurum'a borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir. 5510 sayılı “Asgari işçilik uygulaması ve uzlaşma” başlıklı 85.maddesi “ İşverenin, işin emsaline, niteliğine, kapsam ve kapasitesine göre işin yürütümü açısından gerekli olan sigortalı sayısının, çalışma süresinin veya prime esas kazanç tutarının altında bildirimde bulunduğunun tespiti halinde, işin yürütümü açısından gerekli olan asgarî işçilik tutarı; yapılan işin niteliği, kullanılan teknoloji, işyerinin büyüklüğü, benzer işletmelerde çalıştırılan sigortalı sayısı, ilgili meslek veya kamu kuruluşlarının görüşü gibi unsurlar dikkate alınarak tespit edilir. Söz konusu tespitler, Kurumun denetim ve kontrolle görevlendirilmiş memurları tarafından yapılır....
Doğu Sanayi Şubesi Tadilat İşini 28/02/2013 tarihi itibariyle bittiğinin belirtildiğini, ihale makamının 14/12/2017 tarih 15198346 sayılı yazılarına istinaden en son işçilik bildirim tarihi 12/12/2012 olacak şekilde asgari işçilik değerlendirmesi yapıldığını 19/12/2017 tarih 15372737 sayılı yazı ile davalıya borç tebliğ edildiğini, davalının ise 09/01/2018 tarih 417399 sayılı yazıları ile asgari işçilik hesaplamasında dikkate alınan sigortalı bildirim tarihinin, en son işçi bildiriminde bulunduğu 28/02/2013 tarihine kadar yapılan tüm bildirimlerin dikkate alınarak tekrar hesaplama yapılmasını talep ettiğini, 19/01/2018 tarih 983103 sayılı yazı ile işin bitim tarihi ihale makamından tekrardan sorulduğunu, 30/01/2018 tarih 1416095 sayılı cevabı yazısında ihale makamı geçici kabulün 31/12/2012 tarihinde ve noksansız olarak yapıldığını belirttiğinden yeniden asgari işçilik hesabının yapıldığını ve 06/02/2018 tarih 1679588 sayılı yazı ile borç bilgisinin davalıya tebliğ edildiğini, davalının...
İkinci Bozma Kararı 1.Bozmaya uyan Mahkemece verilen 05.03.2014 tarihli ve 2012/504-2014/96 sayılı kararıyla; "davanın reddine " dair verilen karara karşı davacı vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur. 2.Dairenin 08.07.2014 tarihli ve 2014/9970 2014/16613 sayılı ilamı ile; ".. ihale konusu "hastane dışında yemek pişirme, hastaneye taşıma, dağıtım ve sonrası hizmetleri" iş ile ilgili Kurum genelgelerinde işçilik oranı bulunmadığından, Asgari İşçilik Tespit Komisyonunca işçilik oranının hangi kıstaslara göre belirlendiğinin davalı Kurumdan sorulması, işyerinde asgari işçiliği teknik usullerle saptamasını bilen hukukçu, serbest muhasebeci mali müşavir (veya yeminli mali müşavir) ve asgari işçilik incelemesine konu iş (sektör) konusunda bilgi sahibi bir bilirkişi ile birlikte oluşturulacak üç kişilik bilirkişi kurulundan; ihale konusu işte uygulanması gerekecek asgari işçilik oranının yapılan iş ile ilgili işyeri kayıt ve belgelerini inceleyerek ve müfettiş raporunu da irdeleyerek...
Mahkemece uyulmasına karar verilen bozma ilamında "...davacı şirketin inşaat nedeniyle üçüncü kişilere yaptırdığı işler karşılığında aldığı malzemeli veya salt işçilikli faturaların da incelenerek, bilirkişi raporunda ayrıntısı ile tek tek gösterilmesi gerektiği" belirtilmiş olup, bozma ilamı sonrası alınan bilirkişi ek raporunda, ibraz edilen tüm faturaları ayrı ayrı değerlendirip irdelemek gerekirken bunun yapılmadığı, salt malzeme içeren faturaların dahi asgari işçilik tutarından düşülmesi suretiyle, hatalı değerlendirmeye dayalı bilirkişi raporunun hükme esas alınarak karar verilmiş olması isabetsiz bulunmuştur. Yapılması gereken iş, 25.09.2018 tarihli bozma ilamımızda da belirtildiği üzere, hangi faturaların salt işçilik, hangilerinin malzemeli işçilik olduğu, ayrıca faturaların doğruluğu ve niteliği de belirlenecek şekilde açıklayıcı ve denetime uygun bilirkişi raporu alarak sonucuna göre karar vermekten ibarettir....
Dava, asgari işçilik tespiti neticesine uygulanan idari para cezası ve eksilik işçilik prim borcunun iptali istemi olup istemin ise 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Kanunun 85. maddesi düzenlemesine ilişkin olduğu gözetildiğinde, dava 5510 sayılı Kanunun içeriğinde uygulama yeri bulmaktadır. Bu durumda sözü edilen 101’inci madde hükümlerine göre eksik işçilik prim borcunun iptaline ilişkin talep yönünden İş Mahkemesi davaya bakmakta görevlidir. Hal böyle olunca Mahkemece, uygulanan idari para cezası yönünden tefrik edilip karardaki gibi yargı yolu uyuşmazlığı nedeniyle red, eksik işçilik prim borcu yönünden ise işin esasına girilerek, hüküm kurulması gerekirken, yazılı şekilde karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. O hâlde, davacı bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır....
ihaleli işin tamamı için bu oranlardan en yükseği olan % 6 oranın dikkate alınarak asgari işçilik miktarının hesaplanmış olmasının gerçeğe uygun olmadığı gibi, hakkaniyete de uygun düşmediği, Sigorta Müfettişince yapılan tespit sonucunda düzenlenen 14/09/2005 tarihli, 116/Kıs.Den: 72 sayılı raporda, ihale konusu işin yanı sıra işveren şirketin toplam geliri esas alınmak suretiyle diğer işleri de kapsar şekilde asgari işçilik miktarı saptandığından, raporun "Sonuç ve Kanı" bölümündeki görüşte isabet olmadığı, bu nedenle söz konusu rapora istinaden tahakkuk ettirilen prim ve gecikme zammı borcunun iptali gerektiği" sonucuna varıldığı İhale konusu 15000 metreküp balastaşı temini işi ile ilgili bildirilmesi gereken işçilik miktarı ile ilgili bir tespit yapılmadığı anlaşıldığından sözkonusu raporun hüküm kurmaya yeterli olmadığı ortadadır....
İşçiye ücreti dışında ödenen asgari geçim indirimi kanun ile getirilmiş olup, bireyin veya ailenin asgari geçim düzeyini sağlayacak bölümünün toplam gelirden düşülerek vergi dışı bırakılmasıdır. Bu sebeple ücretin eki değildir. Ücret olarak nitelendirilemez ve tazminat ve işçilik alacaklarının hesaplanmasına esas ücrete dahil edilemez. Hükme esas bilirkişi raporunda davacının kıdem tazminatı ve işçilik alacakları asgari geçim indirimi de dahil edilmiş ücretten hesaplanması hatalıdır. Davacının kıdem tazminatı ve işçilik alacaklarının asgari geçim indirimi dikkate alınmadan hesaplanıp belirlenmelidir. 5-Hükme esas alınan bilirkişi raporunda bazı işçilik alacaklarından gelir vergisi ve damga vergisi kesintileri yapılmış ise de, sigorta pirimi, işsizlik sigortası pirimi ve sendika aidatı kesilmesi gereken alacaklar bakımından sözü edilen kesintiler yapılmamış, mahkeme kararında da bu kesintilerle ilgili bir açıklamaya yer verilmemiştir....
istinaden, İhaleli iş ile ilgili olarak asgari işçilik değerlendirmesi yapıldığını, fark işçilik rakamı faaliyet süresinin son ayı olan 2003/01.ay dönemine tahakkuk ettirildiğini, noksansız geçici kabul tarihi olan 23.01.2003 olan 950.458.990,190 TL (950.459,00 YTL) istihkak tutarı üzerinden asgari işçilik değerlendirmesi yapıldığını, 20.09.2019 tarih 13754784 sayılı Fark prim borcu konulu yazının 01.10.2019 tarihinde işverene tebliğ edildiğini, işverenin 14.10.2019 tarih 15521298 sayılı itirazına istinaden 24.10.2019 tarih 16362214 sayılı yazı ile cevap verildiğini, kabul anlamına gelmemekle birlikte bir an için davacının davasının kabulü düşünülse dahi davanın açılmasına kurumumuzca sebebiyet verilmemiştir. her halukarda kurumumuz aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmemesi gerektiğini beyanla; davanın reddini istemiştir....
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir. 1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Taraflar arasında, davacının asgari geçim indirimi alacağının ödenip ödenmediği noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır. Somut olayda, mahkemece, davacının asgari geçim indirimi alacağının ödendiğinin işverence ispatlanamadığı gerekçesiyle, asgari geçim indirimi alacağı talebi hüküm altına alınmıştır. Dosyaya sunulan imzasız bir kısım ücret bordrolarında asgari geçim indirimi tahakkukları bulunmakta olup, mahkemece tahakkukların banka aracılığıyla ödenip ödenmediğinin araştırılmaması hatalı olmuştur....
Mahkemece, yukarıda yer alan hukuki açıklamalar ışığında davanın hakdüşürücü süre içerisinde açılıp açılmadığı yönünde yeterli bir inceleme ve araştırma yapılmadan işin esasına girilerek yazılı biçimde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. 3.Asgari işçilik uygulamasına dair uyuşmazlıkların sağlıklı çözümü için kayıt ve defterler üzerinde inceleme yapılması, faturaların doğruluğunun ve niteliğinin belirlenmesi, incelemeye konu işin (sektörün) özelliklerine göre işçilik miktarının ve asgari işçilik oranının tespiti gerekir....