neden olan olaylarda ağır kusurlu olduğu, meydana gelen fiili ayrılıkta davalı/ birleşen davacı kadına yüklenebilecek kusurun bulunmadığı değerlendirilmekle mahkememiz asıl davasının reddi ile birleşen davanın kabulüne ve davacı/ birleşen davalı kocanın boşanmaya neden olan olaylarda kusurlu oluşu ve kendisine kusur olarak yüklenen durumların / birleşen davacı kadının kişilik haklarına saldırı niteliğinde olması nedeniyle manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne, boşanma nedeniyle menfaatleri zarara uğrayacağı değerlendirilen davalı/ birleşen davacı kadının maddi tazminat talebinin ve nafaka talebinin kısmen kabulü"gerekçesi ile; "Davacı birleşen davalı T1'ün mahkememiz asıl dosyası olan 2017/292 esas sayılı dosyası yönünden açılan davasının REDDİNE, Mahkememiz birleşen davası davacı T3 2017/500 esas sayılı dosyası yönünden açılan davanın KABULÜ ile tarafların TMK'nun 166/1 maddesi uyarınca BOŞANMALARINA, Birleşen dosya davacısı tarafın maddi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 30.000...
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI : "A-) Mahkememizin 2022/164 Esas Sayılı Asıl Dosyası Bakımından Yapılan Yargılamanın Neticesinde; 1- ) Davanın, işbu dava ile aynı davanın, daha önceden kesin hükme bağlanmış olması nedeniyle 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 114/1- i ve 115/2. maddeleri gereği USULDEN REDDİNE, B-) Mahkememizin 2022/168 Esas Sayılı (28/04/2022 tarih ve 2022/171 Karar Sayılı İlamı İle) Birleşen Dosyası Bakımından Yapılan Yargılamanın Neticesinde; 1- ) Davanın, işbu dava ile aynı davanın, daha önceden kesin hükme bağlanmış olması nedeniyle 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 114/1- i ve 115/2. maddeleri gereği USULDEN REDDİNE," şeklinde karar verildiği görülmüştür. VASİ CEMİL AKYOL TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : İlk derece mahkemesince verilen 2022/164 Esas 2022/324 Karar sayılı dosyasını istinaf etmek istediğini ve gereğinin yapılmasını talep etmiştir. DELİLLER : Yazılı beyanlar ve tüm dosya kapsamı....
gerekirken, asıl davanın kabulüne, birleşen dava bakımından ise Ayten Yılmaz yönünden davanın reddine karar verilmiş olmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek; istinaf taleplerinin kabulüne, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesi talebiyle istinaf yoluna başvurmuştur....
Diğer bir anlatımla, asıl ve birleşen davalar birbirinden bağımsız, müstakil davalardır. HMK’nun 297 ve devamı maddeleri gereğince bir davada istek sonuçlarından her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenilen borç ve tanınan hakların, mümkünse sıra numarası altında birer birer, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekli olup,asıl ve birleşen davaların birbirinden bağımsız, müstakil davalar olması nedeniyle, hüküm kısmında her bir dava hakkında o davaya ilişkin vekalet ücretleri ve mahkeme masraflarıyla birlikte ayrı ayrı hüküm kurulması zorunludur. Somut olayda, asıl dava ile birleşen 2014/328 Esas sayılı dava dosyası yönünden ayrı ayrı hüküm kurulmamış olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. 2-Bozma sebebine göre davalının temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir....
Davacı mirasçılar Musa Kaya, Züleyha Kılıç, T1 ve Sevim Kaluç, dava konusu taşınmazların murislerinden intikal ettiğini ve taksim edilmediğini ileri sürerek miras payları oranında adlarına tescil istemi ile ayrı ayrı dava açmışlardır. Davacılar Musa Kaya ve Züleyha Kılıç'ın açtığı dava mahkemenin 2015/33 esas sayılı davacı Sevim Kaluç'un açtığı dava mahkemenin 2015/32 esas sayılı dava dosyasında görülürken davacı T1'nın açtığı ana dosya ile birleştirilmiştir. Dava, kadastro tespitinden önceki sebebe dayalı hak düşürücü süre içerisinde açılan miras payı oranında iptal ve tescil davasıdır....
Asıl dava; kiralananın yeniden kiraya verilememesi nedeniyle yoksun kalınan kar hor kullanım tazminatı ile manevi tazminat istemi, birleşen dava ise; Kira alacağının tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece asıl ve birleşen davanın kabulü ile 31.992,00-TL kira alacağı ile hasar bedeli toplamının davalıdan tahsiline karar verilmesi üzerine, hüküm davacı ve davalılar tarafından ayrı ayrı temyiz edilmiştir....
Davalı kadın birleşen davaya cevap dilekçesinde; önlem nafakasının kaldırılmasına yönelik talebin derdestlik nedeniyle reddine karar verilmesini herhangi bir işte çalışmadığını, kirada oturduğunu, aylık 365 TL kira giderinin olduğunu, erkeğin emekli olduğunu, aynı zamanda Kalak Unlu Mamullerinde çalıştığını, ayrı yaşamakta herhangi bir kusurunun olmadığını, erkeğin evi terk edip gittiğini, tüm bu nedenlerle birleşen davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; asıl ve birleşen davanın reddine karar verilmiştir. Yerel Mahkeme Gerekçesi: Erkeğe verilen kusurlar; müşterek konutu terk ettiğini, başka bir bayanla gönül ilişkisi yaşadığını, Kadına verilen kusurlar; kusur verilmedi. Yerel mahkemece erkeğin tam kusurlu olduğuna karar verilmiştir....
Birleşen dava; Dava dilekçesi; Davalı davacı erkek vekili birleşen dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile kadının resmen evli iken kadının müşterek haneyi terk edip gittiğini, bundan dolayı Çumra Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/133 Değişik İş sayılı dosyasından terk ihtarı kararı verildiğini ve kararın 11/01/2019 tarihinde tebliğ edildiğini, kadının bu süre içerisinde eve dönmediğini belirterek bu nedenlerle tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
ASIL VE BİRLEŞEN DAVADA ASIL VE BİRLEŞEN DAVADA DAVA TARİHİ : 11.01.2010 (asıl dava), 17.01.2017 (birleşen dava) KARAR : Asıl ve birleşen davanın kabulü KARAR DÜZELTME İSTEYEN : Asıl ve birleşen davada davalı vekili Taraflar arasında birleştirilerek görülen alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece asıl ve birleşen davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararın asıl ve birleşen davada davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece onanmasına karar verilmiştir. Asıl ve birleşen davada davalı vekili tarafından Dairece verilen kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla; kesinlik, süre ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, karar düzeltme dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-) Taraf vekillerinin istinaf başvurularının HMK 353/1-b.1 madde gereğince esastan reddine, 2-) Harçlar Kanunu gereğince davacıdan asıl ve birleşen dava için ayrı ayrı alınması gereken (59,30+59,30)=118,60 TL istinaf karar harcından peşin alınan (54,40+54,40)=108,80 harcın mahsubu ile bakiye 9,80 TL harcın asıl ve birleşen davada davacıdan alınarak Hazineye irat kaydına, 3-) Harçlar Kanunu gereğince davalıdan asıl dava için alınması gereken 683,10 TL istinaf karar harcından peşin alınan 171 TL harcın mahsubu ile bakiye 512,10 TL harcın asıl ve birleşen davada davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına, 4-) Harçlar Kanunu gereğince davalıdan birleşen dava için alınması gereken 176.793,98 TL istinaf karar harcından peşin alınan 44.199 TL harcın mahsubu ile bakiye 132.594,98 TL harcın asıl ve birleşen davada davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına, 5-) İstinaf başvurusunda bulunan taraflarca yapılan istinaf yargılama giderleri ile ödenen istinaf...