AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 22/02/2023 NUMARASI : 2022/246 ESAS-2023/167 KARAR DAVA KONUSU : Tedbir Nafakası (TMK md. 197) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm hakkında istinaf talebinde bulunulmakla; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı kadın vekili, dava dilekçesinde özetle; ayrı yaşamakta haklılık iddiasına dayalı olarak TMK'nın 197. Maddesi uyarınca davacı kadın ve müşterek çocuk için aylık 1.500,00'er TL tedbir nafakasına, nafakaların her yıl ÜFE oranında artırılmasına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı erkek vekili, cevap dilekçesinde özetle; davanın reddine karar verilmesini istemiştir....
(Muhalif) KARŞI OY YAZISI Davacı - davalı erkek tarafından açılan evlilik birliğinin temelinden sarsılması (TMK m.166/1 ) hukuksal nedenine dayalı boşanma davası ile, davalı-davacı kadın tarafından açılan Türk Medeni Kanununun 197. maddesine dayalı nafaka davasının birleştirilerek yapılan yargılaması sonucunda; erkeğin boşanma davasının kabulüne, kadının nafaka davasının ise ayrı yaşamakta haklı olduğunun ispatlanamadığı gerekçesiyle reddine karar verilmiş, kadın yararına boşanma davası nedeniyle Türk Medeni Kanununun 169. maddesi uyarınca 250 TL tedbir nafakası verilmesine boşanmaya sebebiyet veren olaylarda ağır kusurlu olduğundan bahisle yoksulluk nafakası (TMK. 175) talebinin reddine karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma - Tedbir Nafakası Taraflar arasındaki boşanma ve tedbir nafakası davalarının birleştirilerek yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından kusur belirlemesi, reddedilen tazminat talepleri, birleşen nafaka davasında hükmedilmeyen vekalet ücreti yönünden; davalı erkek tarafından ise tamamına yönelik olarak temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı erkeğin tüm, davacı-davalı kadının ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı kadının birleşen tedbir nafakası (TMK m. 197) davası hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemesi usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir (HMK m. 26)....
O halde; Türk Medeni Kanunu'nun 185/3. ve 186/3. maddeleri uyarınca, tarafların ekonomik ve sosyal durumları da gözetilerek dava tarihinden geçerli olmak üzere davalı-davacı kadın yararına uygun miktarda tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi usul ve kanuna aykırı bulunmuştur. b-Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre ortak çocuk 2010 doğumlu ... yararına hükmolunan tedbir nafakası azdır. Mahkemece Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır. c-Mahkemece, davalı-davacı kadının ayrı yaşamakta haklı olduğu kabul edilerek yararına tedbir nafakasına hükmedilmiş, ortak çocuğun geçici (TMK m.197) olarak velayetinin tarafına verilmesi talebi ise reddedilmiş, ancak ortak çocuğun kadın ile birlikte yaşamasına karar verilmiştir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 02/06/2014 NUMARASI : 2013/529-2014/412 Taraflar arasındaki tedbir nafakası davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dava dilekçesi ile davalının başka bir hanımla birlikte yaşadığını belirterek davacı yararına aylık 1.000.00 TL tedbir nafakasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı cevap dilekçesi ile davanın reddini istemiştir. Mahkemece davalının aylık 250.00 TL tedbir nafakası ödemesine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. TMK.nun 197.maddesi uyarınca, ayrı yaşamakta haklı olan eş diğerinden tedbir nafakası talebinde bulunabilir....
Aynı yasanın 197.maddesine göre de; eşlerden biri, ortak hayat sebebiyle kişiliği, ekonomik güvenliği veya ailenin huzuru ciddi bicimde tehlikeye düştüğü sürece ayrı yaşama hakkına sahiptir. Birlikte yaşamaya ara verilmesi haklı bir sebebe dayanıyorsa hâkim, eşlerden birinin istemi üzerine birinin diğerine yapacağı parasal katkıya, konut ve ev eşyasından yararlanmaya ve eşlerin mallarının yönetimine ilişkin önlemleri alır.Tedbir nafakasında eslerin birliğin giderlerine güçleri oranında emek ve mal varlıkları ile katkıda bulunmaları gerekir ( TMK Md. 186/son ). Davacı eşin çalışıyor olması, ekonomik durumunun davalı ( kocadan ) daha iyi olması davalı ( kocayı ) tedbir nafakası yükümlülüğünden kurtarmaz. Ancak, hükmedilecek nafakanın miktarını tayinde bu husus dikkate alınmak zorundadır. Böylece "hakkaniyet" ilkesine uygun bir nafaka tespit edilebilir (TMK....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm tedbir nafakası yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü....
Türk Medeni Kanununun 197. maddesi gereğince tayin edilen tedbir nafakası, evlilik birliğinin korunmasına ilişkin önlemlerden olup, koşulların değişmesi halinde eşlerden birinin talebi üzerine kararda gerekli değişiklik yapılabilir (TMK md. 200). Bu nafakanın açıklanan niteliği gereği gelecek yıllarda artış miktarının karara bağlanacağına ilişkin bir düzenlemeye bu maddede yer verilmemiştir. Talep halinde gelecek yıllarda artış miktarı belirlenecek olan nafakalar, iştirak (TMK md.182/3), yoksulluk (TMK md.176/4) ve yardım nafakasıdır. (TMK md.365/son) Tedbir nafakası için bu mümkün değildir. (Yargıtay 2.HD 14/05/2015 tarihli 2014/25406- 2015/10208 E.K) Ancak bu durum yeniden yargılamayı gerektirmediğinden davalının istinaf talebinin kabulü ile Dairemiz tarafından HMK 353/1- b-2 maddesi gereğince yeniden hüküm kurulmasına karar vermek gerekmiştir....
O halde, davalı-davacı kadın yararına geçimi için uygun miktarda yoksulluk nafakası takdiri gerekirken isteğin reddi doğru görülmemiştir. 5-Birlikte yaşamaya ara verilmesi haklı bir sebebe dayanıyorsa hakim, eşlerden birinin istemi üzerine birinin diğerine yapacağı parasal katkıya, konut ve ev eşyasından yararlanmaya ve eşlerin mallarının yönetimine ilişkin önlemleri alır (TMK m. 197/2). Davalı-davacı kadının birleşen tedbir nafakası (TMK m. 197) davası, kadının kusurlu olduğu gerekçesiyle reddedilmiş ise de; yukarıda 3. bentte gösterilen tarafların boşanmaya sebep olan kusurlu davranışları dikkate alındığında davalı-davacı kadının ayrı yaşamakta haklılığını ispatladığının kabulü gerekir. Bu itibarla kadının tedbir nafakası davasının kabulüne karar vermek gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması da doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2., 3., 4....
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 33.maddesi (mülga 1086 sayılı HUMK’nun 76.maddesi) uyarınca; davanın esası olan maddi olayların ileri sürülmesi taraflara ait ise de, dava dilekçesini bir bütün olarak değerlendirerek, davayı nitelendirmek ve uygulanacak kanun maddesini belirlemek hakime aittir. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 30.10.2013 gün, 2013/5-603 esas, 2013/1503 karar sayılı ilamı.) Somut olayda; tarafların evliliğinin sürdüğü, birlikte yaşamaya ara verildiği, ortak çocuk 2014 doğumlu Utku Kerim yararına TMK 197. maddesine dayanılarak tedbir nafakası talep edildiği anlaşılmaktadır....