Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemenin davanın reddi ya da kabulü yönünde verdiği karar, maddi anlamda kesin hüküm teşkil edeceğinden davanın reddi halinde alacaklı, borçluya karşı aynı alacaktan dolayı yeni bir alacak davası açamayacağı gibi davanın kabulü halinde borçlu da alacaklıya karşı bir menfi tespit veya istirdat davası açamayacaktır. Bu nedenle mahkeme itirazın iptali davasında tarafların iddia ve savunmalarını genel hükümlere göre inceleyerek borcun varlığını ve miktarını araştırmak zorundadır. Yasal dayanağını İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 67.maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. Takip hukukundan doğan bu davada tespit edilecek husus, borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazında haklı olup olmadığının belirlenmesidir. Dosya tüm deliller ile birlikte değerlendirildiğinde; tarafların arasındaki uyuşmazlık Küçükçekmece .......

    Dava İtirazın iptali davası olup, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan normal bir eda davasıdır. Mahkemenin davanın reddi ya da kabulü yönünde verdiği karar, maddi anlamda kesin hüküm teşkil edeceğinden davanın reddi halinde alacaklı, borçluya karşı aynı alacaktan dolayı yeni bir alacak davası açamayacağı gibi davanın kabulü halinde borçlu da alacaklıya karşı bir menfi tespit veya istirdat davası açamayacaktır. Bu nedenle mahkeme itirazın iptali davasında tarafların iddia ve savunmalarını genel hükümlere göre inceleyerek borcun varlığını ve miktarını araştırmak zorundadır. Yasal dayanağını İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 67.maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır....

      ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2020/800 KARAR NO : 2021/380 DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 09/11/2020 KARAR TARİHİ : 14/04/2021 KARAR YAZIM TARİHİ : 26/04/2021 Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, TALEP: Davacı vekili dava dilekçesi ile müvekkili banka ile dava dışı asıl borçlu ... Ayakkabı Teks. San. Ve Tic. Ltd. Şti ile davalı borçlu ... arasında imzalanan 02.11.2017 tarih, 100.000,00 TL bedelli genel kredi sözleşmesi, 15.08.2017 tarihli Bankacılık İşlemleri Sözleşmesi ve 02.01.2017 tarihli Çek sözleşmesi gereği krediler tanımlandığını, davalı borçlunun anılan hesaplardan tasarrafi işlemler gerçekleştirdiğini, borçların ödenmemesi nedeniyle sözleşmelerin ilgili maddelerine istinaden borçlunun bahsi geçen ürünleri 17.10.2019 tarihleri arasında kat edildiğini, 17.10.2019 tarihinden Beşiktaş .......

        "İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Tarih : 05/02/2009 Nosu :2007/352-2009/51 Taraflar arasındaki karşılıklı itirazın iptali- istirdat davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı esas davanın kabulüne, karşı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı- karşı davacılar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava ödenmeyen kredi borcunun tahsili için davacı banka tarafından girişilen icra takibine karşı borçlu ve kefil davalıların itirazlarının iptali birleşen dava ise istirdat istemine ilişkindir. Dairemiz bozma ilamından sonra hükme esas alınan bilirkişi raporu ayrıntılı incelemeyi içermediği gibi Yargıtay denetimine de elverişli değildir....

          İcra Müdürlüğünün 2009/4939 esas sayılı dosyasında 32.207,39 TL asıl alacak yönünden davalının itirazının iptaline, takibin devamına karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, sebepsiz zenginleşmeye dayalı istirdat iddiasıyla gerçekleştirilen takibe yapılan itirazın iptali isteminden ibarettir. Davacının zorunlu mali mesuliyet sigortacısı olduğu araç, davalı ... idaresindeyken 25.06.2007 tarihinde gerçekleşen kazada, araçta yolcu olarak bulunan Gülgün Ömek vefat etmiş, sürücünün kusur oranına göre davacı tarafça davalıya 06.09.2007 tarihinde 32.207,39 TL tazminat ödemesi yapılmıştır. Daha sonra 25.06.2009 tarihinde davacı ... şirketi, davalının aracın sürücüsü olması ve kazada kusurunun bulunması sebebiyle, aslında davalının tazminat talep etme hakkı olmadığı iddiasıyla icra takibine başlamış, davalı yanca süresinde yapılan itiraz üzerine takip durmuştur. Açılan davada da, davalı taraf süresinde zamanaşımı def'ini ileri sürmüştür....

            Bu durumda istirdat davası için belirlenen bir yıllık hak düşürücü geçmiştir. Davacı tarafından, Kayseri 7. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2014/71 E., 2014/378 K. Sayılı dosyasıyla açılan alacak davasında; Eskişehir 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2011/335 E:, 2012/100 K. Sayılı dosyasıyla görülen itirazın iptali davasında uyuşmazlığın kesin hükme bağlanmış olduğu, bu nedenle davanın kesin hüküm dava şartı nedeniyle reddine dair karar verilmiştir. İtirazın iptali davaları ve istirdat davaları; genel hükümlere göre görülen davalardır. Bu davaların sonucunda verilen hükümler, ilgili uyuşmazlık konusu hakkında kesin hüküm teşkil etmektedir. Mahkememizin işbu dosyasında her ne kadar hak düşürücü süre nedeniyle davanın reddine karar verilmişse de; ayrıca uyuşmazlık hakkında daha önce Eskişehir 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2011/335 E:, 2012/100 K. Sayılı dosyasıyla görülen itirazın iptali davasında verilen hüküm eldeki dava açısından kesin hüküm teşkil etmektedir....

            Teknoloji Elektronik Endüstri Ve Ticaret A.Ş. ile davalı ....Gayrimenkul Yatırım Sanayi Ve Ticaret A.Ş. aralarındaki asıl dava ile birleşen dosyada davacı .... Gayrimenkul Yatırım Sanayi Ve Ticaret A.Ş., ile davalılar ....Teknoloji Elektronik Endüstri Ve Ticaret A.Ş. Ve ....aralarındaki istirdat - alacak ve itirazın iptali davasına dair .... Asliye Ticaret Mahkemesinden verilen 05/02/2015 günlü ve 2014/723 E. -2015/54 K. sayılı hükmün Bozulması hakkında 6. Hukuk Dairesince verilen 22/03/2016 günlü ve 2015/18810 E. - 2016/2265 K. sayılı ilama karşı taraf vekillerince kararın düzeltilmesi istenilmiştir....

              ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen asıl davada itirazın iptali - karşı davada istirdat davasının asıl davanın açılmamış sayılmasına, karşı davanın kısmen kabulüne dair verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda; davacı - karşı davalı tarafın istinaf başvurusunun esastan reddine yönelik olarak verilen kararın, süresi içinde davacı - karşı davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı bilgi ve belgelere, özellikle temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan bölge adliye mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK’nın 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA, 6.325,50...

                Mahkemenin davanın reddi ya da kabulü yönünde verdiği karar maddi anlamda kesin hüküm teşkil edeceğinden; davanın reddi halinde alacaklı, borçluya karşı aynı alacaktan dolayı yeni bir alacak davası açamayacağı gibi, davanın kabulü halinde borçlu da, alacaklıya karşı bir menfi tespit veya istirdat davası açamayacaktır. Bu nedenledir ki, mahkeme itirazın iptali davasında tarafların iddia ve savunmalarını genel hükümlere göre inceleyerek, borcun varlığını ve miktarını araştırmak zorundadır. Yasal dayanağını İİK'nın 67. maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. Takip hukukundan doğan bu davada tespit edilecek husus, borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazında haklı olup olmadığının belirlenmesidir. Taraflarca delil olarak; .... İcra Müdürlüğü'nün 2019/......

                  Mahkemenin davanın reddi ya da kabulü yönünde verdiği karar, maddi anlamda kesin hüküm teşkil edeceğinden; davanın reddi halinde alacaklı, borçluya karşı aynı alacaktan dolayı yeni bir alacak davası açamayacağı gibi, davanın kabulü halinde borçlu da, alacaklıya karşı bir menfi tespit veya istirdat davası açamayacaktır. Bu nedenledir ki, mahkeme itirazın iptali davasında tarafların iddia ve savunmalarını genel hükümlere göre inceleyerek, borcun varlığını ve miktarını araştırmak zorundadır. Yasal dayanağını İİK'nın 67. maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. Takip hukukundan doğan bu davada tespit edilecek husus, borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazında haklı olup olmadığının belirlenmesidir. Bu dava, yargılama usulü bakımından genel hükümlere tabidir (İİK. m.67/1)....

                    UYAP Entegrasyonu