Ada ... parselin ayrı bir parsel olduğu, işbu parsel üzerinde ayrı bir sanayi tesisinin oluşturulması gerektiği gerekçesiyle arsa tahsisinin iptali yoluna gidilmesi hatalı olduğu, kaldı ki öncesinde tahsis kararının iptal edileceği hiçbir şekilde ihtar edilmediği, oysa tahsis kararının iptal edildiği alana yönelik müvekkilin ilave inşaata ilişkin inşaat ruhsat harcını bile ödediği başvurusuna davalı tarafından gerekli cevap verilmiş olsaydı müvekkile herhangi bir bildirimde bulunulmaksızın söz konusu tahsis iptal kararının alınamayacağı, her anlamda hatalı tesis edilen işlem bakımından, bu işlemin uygulanmaya devam etmesi halinde müvekkile ait taşınmazın davalı tarafça başka bir katılımcıya tahsis edileceği, telafisi güç ve imkansız zararlara sebebiyet vermemek adına tedbir kararının devam etmesi gerektiği, bu bakımdan davalının hukuka aykırı istinaf başvurusunun reddi ile derece mahkemesince verilen tedbir kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunmuştur....
Davalı Remteks Tekstil T6. vekili cevap dilekçesinde özetle; ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararlarının tüketici mahkemesi sıfatıyla verildiğinden davaya tüketici mahkemesi sıfatıyla bakılması gerektiğini, dosyanın yetkili ve görevli Gaziantep Tüketici mahkemesine gönderilmesini, OSB den taşınmazın iade tarihindeki değerinin tespiti ile eksik harç yatırılmış ise harcın davacıya tamamlattırılması gerektiğini, müvekkili şirketin diğer davalıdan herhangi bir mal satın almadığını, bu sebeple kendisi hakkında tasarrufun iptali davası açılması şartları olmadığını, müvekkili şirketin diğer davalıdan mal satın almadığından hakkında dava açılamayacağını, tasarrufun iptali davasının genel şartı olan borçludan mal satın alınmış olması şartı burada gerçekleşmediğinden ihtiyati tedbir ve ihtiyati haczin kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. T3 Ltd....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 23/12/2021 (Ara Karar) NUMARASI : 2021/976 ESAS DAVA KONUSU : Arsa Tahsisi İptali Kararının Kaldırılması/Alacak/İhtiyati Tedbir KARAR : İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; T3 Yönetim Kurulu'nun usulsüz, haksız ve dayanaksız olarak aldığı arsa tahsisinin iptaline ilişkin kararın kaldırılmasına, bunun mümkün olmaması durumunda tahsis için ödenen bedelin güncel olarak değerlendirmesinin yapılarak davalıdan tahsiline, bu esnada davaya konu arsanın bir başka şirkete tahsisinin telafisi güç ve mümkün olmayan sonuçlar doğuracak olması sebebiyle dava sonuçlanıncaya kadar ihtiyati tedbir ile başka bir şirkete tahsisinin durdurulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
İhtiyati tedbir ve ihtiyati haciz iki ayrı koruma tedbiri olup amaçları, konuları ve sonuçları bakımından birbirinden farklıdır. Biri diğerinin yerine geçmek üzere karar verilmez. Diğer bir anlatımla talep ya ihtiyati haciz ya da ihtiyati tedbir şeklinde nitelendirilip hüküm altına alınmalıdır. Nitekim 6100 Sayılı HMK'nun 406/2. fıkrasında "İhtiyati haciz, muhafaza tedbirleri ve geçici düzenleme niteliğindeki kararlar gibi geçici hukuki korumalara iliskin diğer kanunlarda yer alan özel hükümler saklıdır." denmiştir. Bu fıkranın gerekçesinde "özellikle uygulamada farklı geçici hukuki korumaların birbirinin yerine kullanılmasının hatta -ihtiyati tedbir zımnında ihtiyati haciz kararı verilmesi- gibi aslında kanuna tamamen aykırı geçici hukuki koruma kararı oluşturulmasının önüne geçilmesi amaçlanmıştır." denmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, tapu tahsis belgesine dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir. 6100 sayılı HMK'nun 341/1. maddesi uyarınca ilk derece mahkemelerinden verilen nihai kararlar ile ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz taleplerinin reddi kararları, karşı tarafın yüzüne karşı verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararları, karşı tarafın yokluğunda verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararlarına karşı yapılan itiraz üzerine verilecek kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabilir. Bilindiği ve öğretide de kabul edildiği üzere ihtiyati tedbir ''kesin hükme kadar devam eden yargılama boyunca davacı veya davalının dava konusu ile ilgili olarak hukuki durumunda meydana gelebilecek zararlara karşı ön görülmüş geçici nitelikte geniş veya sınırlı olabilen hukuki korumadır'' şeklinde tarif edilmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, tapu tahsis belgesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davalı vekili İDM'nin 21/02/2023 tarihli ihtiyati tedbire itirazın reddine ilişkin ara kararını istinaf etmiştir. 6100 sayılı HMK'nun 341/1. maddesi uyarınca ilk derece mahkemelerinden verilen nihai kararlar ile ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz taleplerinin reddi kararları, karşı tarafın yüzüne karşı verilen ihtiyadi tedbir ve ihtiyati haciz kararları, karşı tarafın yokluğunda verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararlarına karşı yapılan itiraz üzerine verilen kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabilir. Bilindiği ve öğretide de kabul edildiği üzere ihtiyati tedbir ''kesin hükme kadar devam eden yargılama boyunca davacı veya davalının dava konusu ile ilgili olarak hukuki durumunda meydana gelebilecek zararlara karşı ön görülmüş geçici nitelikte geniş veya sınırlı olabilen hukuki korumadır'' şeklinde tarif edilmiştir....
DELİLLER :Tüm dosya kapsamı, DOSYADA YER ALAN DELİLLER VE DEĞERLENDİRME: Dava, tapu tahsis belgesine dayalı olarak taşınmazın mülkiyetinin tespiti, tapu kaydının iptali ve tescil talebine istemine ilişkindir. Davacılar vekili İDM'nin 27/12/2022 tarihli ihtiyati tedbir isteminin reddine ilişkin ara kararını istinaf etmiştir. 6100 sayılı HMK'nun 341/1. maddesi uyarınca ilk derece mahkemelerinden verilen nihai kararlar ile ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz taleplerinin reddi kararları, karşı tarafın yüzüne karşı verilen ihtiyadi tedbir ve ihtiyati haciz kararları, karşı tarafın yokluğunda verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararlarına karşı yapılan itiraz üzerine verilen kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabilir....
, kararın usule ilişkin nedenlerle de hatalı olduğunu ileri sürerek, ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasını istemiştir....
e devredildiğini, ... sayılı dosyasındaki tapu iptali ve tescil istemli davanın da lehlerine sonuçlanarak kesinleştiğini ileri sürerek, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla müvekkilinin taşınmazları geç almasından kaynaklı kira kaybı tazminatı olan 100.000,00 TL'nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davalı ... adına kayıtlı taşınmaz hissesine ihtiyati haciz konulmasını talep etmiş, mahkemece 24.02.2016 tarihli karar ile ihtiyati haciz talebinin kabulüne karar verilmiş, davalılar vekilleri tarafından itiraz edilmesi üzerine 26.04.2016 tarihli ara karar ile ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına karar verilmiştir. İhtiyati haciz kararının kaldırılmasına dair verilen karar, ihtiyati haciz isteyen davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir....
İhtiyati tedbir ve ihtiyati haciz iki ayrı koruma tedbiri olup amaçları, konuları ve sonuçları bakımından birbirinden farklıdır. Biri diğerinin yerine geçmek üzere karar verilmez. Diğer bir anlatımla talep ya ihtiyati haciz ya da ihtiyati tedbir şeklinde nitelendirilip hüküm altına alınmalıdır. Nitekim 6100 Sayılı HMK'nun 406/2. fıkrasında "İhtiyati haciz, muhafaza tedbirleri ve geçici düzenleme niteliğindeki kararlar gibi geçici hukuki korumalara iliskin diğer kanunlarda yer alan özel hükümler saklıdır." denmiştir. Bu fıkranın gerekçesinde "özellikle uygulamada farklı geçici hukuki korumaların birbirinin yerine kullanılmasının hatta -ihtiyati tedbir zımnında ihtiyati haciz kararı verilmesi- gibi aslında kanuna tamamen aykırı geçici hukuki koruma kararı oluşturulmasının önüne geçilmesi amaçlanmıştır." denmiştir....