Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Arsa sahibi ile arasında arsa payı devri karşılığı inşaat yapım sözleşmesi bulunan yüklenicinin şahsi hakkını üçüncü kişiye temlik etmesi halinde üçüncü kişinin ifa talep edip edemeyeceğinin saptanmasında öncelikle yüklenicinin edimini (eseri meydana getirme ve teslim borcunu) yerine getirip getirmediğinin, ardından sözleşme hükümlerindeki diğer borçlarını ifa edip etmediğinin açıklığa kavuşturulması zorunludur. Davaya konu olayın, temlik işleminin hukuki niteliği, arsa payı devri karşılığı inşaat yapım sözleşmelerinde yüklenicinin borçlarının neler olduğu ve arsa payı devri karşılığı inşaat yapım sözleşmesi hükümleri çerçevesinde incelenip değerlendirilmesi gerekmektedir. Gerçekten, davada dayanılan 08.06.1994 tarihli taşınmaz satış vaadi sözleşmesi taraflar arasında yapılmış olan bir temlik sözleşmesidir. Çünkü, dava dışı arsa sahipleri ile davalı yüklenici arasında arsa payı devri karşılığı inşaat yapım sözleşmesi bulunmaktadır. Bu sözleşme, yükleniciye şahsi hak sağlar....

    Asliye Hukuk Hakimliğince verilen 21.04.2015 gün ve 2012/495-2015/207 sayılı hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, arsa sahibi tarafından yükleniciden bağımsız bölüm satın alan 3. kişi aleyhine açılmıştır. Arsa yapı karşılığı inşaat yapım sözleşmesinin feshi nedeniyle, tapu iptâl ve tescil istemine ilişkindir. Karar 21.04.2015 tarihli olup, temyizen dosyanın Yargıtay'a geldiği 24.07.2015 tarihi itibariyle, arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesinden kaynaklanan ihtilâflarda verilen kararların temyizen incelenmesi görevi, Yargıtay Yüksek 23. Hukuk Dairesine aittir. Yargıtay Genel Kurulu'nun 09.02.2018 tarih, 2018/1 sayılı kararıyla arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesinden kaynaklanan ihtilâflar sonucu verilen ve 01.07.2016 tarihinden sonra Yargıtay'a gelen dosyalarla ilgili temyiz incelemesi görevi, Yargıtay 15....

      Arsa sahibi ile arasında arsa payı devri karşılığı inşaat yapım sözleşmesi bulunan yüklenicinin şahsi hakkını üçüncü kişiye temlik etmesi halinde üçüncü kişinin ifa talep edip edemeyeceğinin saptanmasında öncelikle yüklenicinin edimini (eseri meydana getirme ve teslim borcunu) yerine getirip getirmediğinin, ardından sözleşme hükümlerindeki diğer borçlarını ifa edip etmediğinin açıklığa kavuşturulması zorunludur. Davaya konu olayın, temlik işleminin hukuki niteliği, arsa payı devri karşılığı inşaat yapım sözleşmelerinde yüklenicinin borçlarının neler olduğu ve arsa payı devri karşılığı inşaat yapım sözleşmesi hükümleri çerçevesinde incelenip değerlendirilmesi gerekmektedir. Alacağın temliki ve borcun nakli Borçlar Kanununun 162 ila 181. maddelerinde düzenlenmiştir. Temlik, alacağın ona bağlı bütün (yan ve öncelik) hakları ile birlikte devralana geçmesini sağlar ve bu işlem yapılırken borçlunun rızası alınması gerekmez....

        Asliye Hukuk Hakimliğince verilen 05.03.2014 gün ve 146-114 sayılı hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Taraflar arasındaki uyuşmazlık, 17.09.1996 tarihli arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Davacı sözleşme gereği hissesine düşen bağımsız bölümlerin tapu kayıtlarının iptali ile adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir. Uyuşmazlık, niteliği itibariyle arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesinden kaynaklandığından kararın temyizen incelenmesi görevi Yargıtay Yüksek 23. Hukuk Dairesi'ne aittir. Bu nedenle, dosyanın Yargıtay Yüksek 23. Hukuk Dairesi'ne gönderilmesi gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 23. Hukuk Dairesi Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 23.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          "İçtihat Metni" Davacılar ... vs. ile davalı...arasındaki davadan dolayı ...l Asliye Hukuk Hakimliğince verilen 02.04.2014 gün ve 21-195 sayılı hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Taraflar arasındaki uyuşmazlık, 11.01.1994 tarihli arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Davacı sözleşme gereği gecikme tazminatının davalı yüklenici kooperatiften tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Uyuşmazlık, niteliği itibariyle arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesinden kaynaklandığından kararın temyizen incelenmesi görevi Yargıtay Yüksek 23. Hukuk Dairesi'ne aittir. Bu nedenle, dosyanın Yargıtay Yüksek 23. Hukuk Dairesi'ne gönderilmesi gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 23. Hukuk Dairesi Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 23.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            Fakat, davalı arsa maliki, davalı yükleniciye karşı Aliağa Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2005/353 esasında kayıtlı arsa payı devri karşılığı inşaat yapım sözleşmesinden kaynaklanan cezai şart, değer ve kira kaybı istemlerini içerir alacak davası açmıştır. Anılan bu dava sonucu beklenerek yüklenicinin edimlerini arsa malikine karşı tam olarak yerine getirdiği belirlendikten sonra davanın kabulüne karar vermek gerekir. Açıklanan bu nedenle davanın kabulü doğru görülmemiş, kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 04.04.2008 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

              Asliye Hukuk Hakimliğince verilen 26.10.2010 gün ve 2009/146-2010/375 sayılı hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Taraflar arasındaki uyuşmazlık adi ortaklık sözleşmesinden kaynaklanmıştır. Davacı ile dava dışı arsa sahipleri arasında imzalanan arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesi uyarınca gerçekleşen imalâtta davalının payına isabet eden bedelin ödenmediği iddiasıyla dava açılmış, davalı da adi ortaklık ilişkisini kabul etmiş, mahkemenin tavsifi de ortaklık niteliğinde oluşmuştur. Bu haliyle arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin tarafları davada bulunmayıp, eser sözleşmesi ilişkisine dayalı alacak istemi de bulunmadığından, dosyanın temyiz incelemesi görevi Yüksek 13. Hukuk Dairesi'ne aittir. Bu nedenle Dairemizin görevsizliğine karar verilmesi gerekmiştir....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Elatmanın Önlenmesi-Tahliye-Teslim ve Ecrimisil K A R A R Dava, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklı elatmanın önlenmesi, taşınmazın teslimi ve ecrimisil istemine ilişkindir....

                  Çünkü tescile ancak yüklenicinin arsa sahiplerine karşı edimlerini bütünüyle yerine getirmesi halinde karar verilebilir. Nihayetinde temliken tescil olarak adlandırılan bu davalarda, yüklenicinin arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesi uyarınca edimlerini yerine getirerek bağımsız bölümleri talep etmeye hak kazandığının tespiti gerektiğinden yüklenicinin ve tüm arsa sahiplerinin davada yer alması zorunludur. Bu bilgiler ışığında somut olayda; Dava, arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil istemine ilişkin olduğuna göre hukuki durumları etkileneceğinden ve davanın niteliğine göre taraf teşkili kamu düzenine ilişkin olduğundan mahkeme ve temyiz halinde Yargıtay tarafından kendiliğinden gözetilmelidir....

                    Yüklenici arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesine göre kazandığı şahsi hakkını doğrudan arsa sahiplerine ileri sürebileceği gibi, bu hakkı, borçlunun (arsa sahibinin) rızası gerekmeden üçüncü kişilere de alacağın temliki yoluyla temlik edebilir. Davacı Yükselin dayanağı olan 25.06.2002 günlü sözleşme bir temlik sözleşmesidir. Ne var ki, temlik işlemi nedeniyle alacaklının (davacı üçüncü kişinin) ifa talebine muhatap olan borçlu (arsa sahipleri) bu talebi hemen yerine getirmek zorunda değildir. Borçlar Kanunu'nun 167. maddesi hükmü gereğince temlik işlemi yapılmamış olsaydı eski alacaklıya (yükleniciye) karşı ne gibi bir itiraz ve defide bulunacak idi ise bunları arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesine dayanarak yeni alacaklıya (davacı üçüncü kişiye) karşı da ileri sürebilir ve Borçlar Kanunu'nun 81. maddesinden yararlanılarak öncelikli edimlerini yerine getirmeyen yükleniciden temlik alan üçüncü kişinin ifa talebini reddedebilir....

                      UYAP Entegrasyonu