BK'nın 90, 94, 101 ve 370. maddeleri uyarınca davalı yüklenicinin alacaklının temerrüdü hükümlerine göre ihtarda bulunmadığı, tehdit altında işi bırakmak zorunda kaldığını da ispat edemediği, davalının ilk yüklenici ile yapılan sözleşmeye uymayı taahhüt ettiği, davacıların sözleşmenin feshi ve yapılan işler bedelinin cezai şart yerine sayılması talebinin haklı olduğu ve inşaat ruhsatının iptali talebi idari işlem ile ilgili olduğu gerekçesiyle, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin feshine, davalı tarafından yapılan imalatın davacılar lehine cezai şart yerine sayılmasına ve inşaat ruhsatının iptali talebinin reddine karar verilmiştir. Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. ...)...
Arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesinin haklı nedenle feshi halinde menfi zararın, sözleşmenin yapıldığı tarihte sözleşme yapılan diğer başka bir yüklenici ile davaya konu arsalar üzerinde ne miktarda daire veya arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesi yapılabileceği belirlenerek bu miktar ile sözleşmenin feshinden sonra makul süre içerisinde başka bir yüklenici ile imzalanacak sözleşmeye göre arsa sahibine-alacaklıya verilecek arsa payı veya bağımsız bölümler arasındaki fark olarak verilecek bağımsız bölümler veya arsa payının dava tarihi itibariyle piyasa rayiçlerine göre değeri olacaktır. Zararın bu şekilde bilirkişilerce saptanması ve hesaplanması mümkündür (Yargıtay 15. Hukuk Dairesi’nin 09.01.2019 gün, 2018/2848 Esas 2019/88 Karar sayılı ilamı ve benzer kararları)....
Noterliği'nin ....09.2006 tarih, 33860 yevmiye sayılı arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince müvekkiline teslimi gereken dairelerin süresinde teslim edilmediğini ileri sürerek, anılan sözleşmenin feshine ve sözleşmenin (g) maddesi gereğince 65.000,00 TL cezai şartın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur....
Mahkemece öncelikle sözleşme tarihi itibariyle taşınmaza ait tapu kaydı getirtilip, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin tüm arsa sahiplerince imzalanıp imzalanmadığı ya da sözleşmeyi imzalayan arsa sahiplerinin sözleşmesine diğer arsa sahiplerinin katılması suretiyle arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin geçerli hale gelip gelmediği ve yapılacak araştırmaya göre asıl ve birleşen davada yer alan taraflara göre arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin tüm taraflarının davada yer alıp almadığı araştırılmalıdır....
Sözleşmenin bu maddesinde kararlaştırılan cezanın sözleşmelerin yanlarınca karşılıklı feshi ya da yüklenicinin sözleşmeyi tek taraflı olarak feshi halinde ve 7 günlük süre içerisinde şerhin kaldırılmaması durumunda uygulanması mümkün olup somut olayda yüklenicinin tek taraflı feshi söz konusu olmadığı gibi yanların mutabakatı ile karşılıklı fesih hali de söz konusu olmadığı ve arsa sahiplerinin tek taraflı fesih beyanı ile arsa payı devrini de içeren kat karşılığı inşaat sözleşmesinin feshi mümkün olmayıp sözleşmenin 20. maddesinde bu halde de cezai şart ödemesi kararlaştırılmadığından davanın cezai şart yönünden tümden reddi yerine kısmen kabulü doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir....
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Taraflar arasında düzenlenen 07.07.2003 günlü arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin feshi talebi ile arsa sahibince 28.03.2005 tarihinde açılan dava red ile sonuçlanmış ve verilen karar 2009 yılında kesinleşmiş, bu arada arsa sahibi 18.04.2005 tarihinde başka bir yüklenici ile ilk sözleşmenin konusu aynı parsel üzerinde arsa payı karşılığı inşaat yapmak üzere sözleşme yapmış, 07.07.2003 tarihli inşaat sözleşmesi fiilen ayakta gözüktüğü sırada, arsa sahibinin bir başka yüklenici ile sözleşme yaparak ve inşaatı ona yaptırarak ilk yüklenici ile arasındaki 07.07.2003 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesini haksız olarak ve fiilen sona erdirmesi nedeniyle 08.04.2010 tarihinde temyiz...
sürece önceki şartlarla sözleşmenin ifası davalılar zararına sonuç doğuracağından sözleşmenin geçerli hale geldiği de söylenemeyecektir.Bu durumda mahkemece, 13.07.2010 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin tüm arsa sahiplerinin katılımıyla yapılmamış olması nedeniyle geçersiz olması ve sonradan diğer arsa sahibinin muvafakatı sağlanmak ya da ayrı bir arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi yapılmak suretiyle geçerli hale getirilmemesi göz önünde bulundurularak, geçersiz sözleşmenin tarafı olan arsa sahiplerinden işbu geçersiz sözleşmeye dayanılarak cezai şart istenemeyeceği gerekçesiyle cezai şart isteminin reddine karar verilmesi gerekir....
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 02.12.1997 tarih ve 46613 yevmiye numaralı arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin feshine; 3.437,71 YTL cezai şart ile 8.635,05 YTL kâr mahrumiyeti alacaklarının dava tarihinden itibaren değişen oranlar uygulanarak yürütülecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine karar verilmiş ve verilen karar davalı vekilince temyiz edilmiştir. Kadıköy ... Noterliğince doğrudan düzenlenen 02.12.1997 tarih ve 46613 yevmiye numaralı “Kat Karşılığı Satış Vaadi ve İnşaat Sözleşmesi” Borçlar Kanunu’nun 355. maddesinde tanımlanan eser sözleşmesinin bir türü olup; karşılıklı hakları ve borçları içeren tam iki yanlı sözleşmelerdendir. Bu sözleşme, davacı şirket tarafından yüklenici; davalının miras bırakanı ... adına temsilen vekili ile dava dışı ... tarafından ise, arsa sahibi sıfatları ile imzalanmıştır....
-Asıl davada, arsa sahibi karşı davada da yüklenici tarafça ....03.2008 günlü arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin feshi talep edilmiş, böylece tarafların fesih konusunda iradeleri birleşmiştir. Sözleşmenin .... maddesinde yazılı cezai şart ise hukuki niteliği itibariyle seçimlik cezai şart olup bu tür bir cezanın talep edilebilmesi akdin ayakta bulunmasına bağlıdır. Aksi kararlaştırılmadığı takdirde, fesih istenilmesi durumunda müspet zarar niteliğindeki cezai şart isteminin kabulü mümkün değildir. Bu sebeple, asıl davadaki cezai şart isteğinin de reddi gerekirken kabulüne karar verilmesi yasaya aykırı olmuştur. Davada bunun dışında fesih nedeniyle uğranılan bir zararın tazmini talep konusu yapılmadığından, fesihte hangi tarafın kusurlu olduğu hususuna girilmesi ise bu dava yönünden gereksizdir....
Kararı, davacılar vekili ve davalı kooperatif vekili temyiz etmiştir. ...-Dava, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin feshi ve zararlarının tazmini istemine ilişkindir. TMK.'nın 692. maddesi uyarınca, paylı malın özgülendiği amacın değiştirilmesi, korumanın veya olağan şekilde kullanımın gerekli kıldığı ölçüyü aşan yapı işlerine girişilmesi veya paylı malın tamamı üzerinde tasarruf işlemlerinin yapılması oybirliği ile aksi kararlaştırılmış olmadıkça, bütün paydaşların kabulüne bağlıdır. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi feshi davası da "Önemli tasarruflardan" olduğundan, sözleşmenin tarafı olan tüm arsa sahipleri tarafından açılması ya da açılan davaya onay vermeleri zorunludur....