Dava, asıl ve birleşen davanın davalıları arasında düzenlenen arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesi gereği inşa edilen yapıdan bağımsız bölüm satın alan davacı üçüncü kişinin her iki davalıdan tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Asıl ve birleşen davanın davalıları arasında düzenlenen arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinde, dava konusu edilen bağımsız bölüm, yapacağı ... karşılığında birleşen davada davalı olan yükleniciye bırakılmıştır. Yüklenici ise, alacağın temliki hükümlerine göre, tarihsiz adi yazılı sözleşmeyle, dava konusu A Blok ... numaralı bağımsız bölüm ile birlikte A Blok ... numaralı bağımsız bölümü 180.000,00 TL karşılığında, 150.000,00 TL'si peşin ödenmek üzere davacıya devretmiştir. Aynı bağımsız bölüm için davalı arsa sahibi satış vaadinde bulunmuş ve bu husus şerh olarak da davalı adına olan tapu kaydına işlenmiştir. Kural olarak, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmeleri karşılıklı edimleri içeren tam iki tarafa borç yükleyen sözleşmelerdir....
Devralan kimse temlik işlemini ve kendisinin yeni alacaklı sıfatını ispat etmiş olsa bile borçlu (arsa sahibi) ona karşı bir takım itiraz ve def’ilerde bulunmak hakkına sahiptir. Başka bir anlatımla, Borçlar Kanununun 167. maddesinden yararlanacak olan borçlu (arsa sahipleri) alacaklıya (yükleniciye) karşı ne tür def’iler ileri sürülebilecekse aynı def’ileri yeni alacaklıya (temlik alan üçüncü kişiye) karşı da ileri sürebilir. Bir bakıma denilebilir ki, temlik işleminin öğrenildiği ana kadar temlik sözleşmesinin dışında olan ve işlemin tarafı olmayan arsa sahibi temlik işleminden haberdar olunca işlemin tarafı olur ve arsa payı devri karşılığı inşaat yapım sözleşmesinden kaynaklanan haklarını ona karşı (üçüncü kişiye) ileri sürer hale gelir ve ifa isteğine reddedebilir....
e karşı açılmış olduğundan, tapu kaydının iptâl ve tescili istemi dava dışı yüklenici ile imzalanan kat karşılığı inşaat yapım sözleşmesinin feshi talebini de içerdiğinden davacılara, dava dışı yüklenici ...’a karşı arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesinin feshi ile ilgili dava açıp huzurdaki dava ile birleştirilmesi için süre verilmesi ve taraf teşkilinden sonra işin esasının incelenmesi gerekirken, davanın taraf teşkili oluşturulmaksızın davanın kabulüne karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir....
Her arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine istinaden tapu intikali yapılan yükleniciden tamamen iyi niyetli olarak arsa payı,bağımsız bölüm satın alan veya ipotek tesis edenin bu iktisabını geçersiz saymak TMK nın 1023. maddesi karşısında açıkça Kanuna aykırı davranmak olacaktır. Arsa sahibi iyi niyetli ve risk almak istemiyorsa; tapu devrinin, sözleşme nedeniyle yapıldığını tapunun beyanlar hanesine şerh vermek suretiyle üçüncü kişilerin iyi niyet iddialarını bertaraf edebilir. Tapu siciline basit bir şerh vermekten kaçınan arsa sahibinin tamamen iyi niyetli üçüncü kişiler karşısında ve onların zararına sebep olacak şekilde korunması menfaatler dengesine aykırıdır. Sayın çoğunluk, üçüncü kişilerden arsa sahibi ile yüklenici arasında tapu sicili dışında esas borç ilişkisinden doğan sorunları bilmesini beklemekte, buna göre iyiniyetli olmadıkları kabul edilerek adeta bir kötü niyet karinesi icat edilmektedir....
Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinin, tapu devri taahhüdü içermeleri nedeniyle BK’nın 213 (TBK 237), MK’nın 706, Tapu Kanunu’nun 26 ve Noterlik Kanunu’nun 60. madde hükümleri gereğince bizzat tapu memuru huzurunda veya noter aracılığı ile düzenleme şeklinde yapılmaları geçerlik koşuludur. BK 12.madde (TBK 13.madde) uyarınca da kanunda şekle bağlı olarak yapılması gerektiği düzenlenen bir sözleşmenin değiştirilmesinde de aynı şekle uyulmasında zorunluluk bulunmaktadır. .../... S.2. Somut olayda arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerine ek olarak düzenlenen 25.02.2010 tarihli adi yazılı sözleşmede, asıl sözleşmedeki yükümlülüklere ek olarak yüklenici tarafından sözleşmeye aykırılık halinde cezai şart ödenmesi kararlaştırılmıştır. Ek sözleşme kapsamında yapılan bu düzenlemenin tamamlayıcı yan hüküm niteliğinde değil, ek yükümlülük niteliğinde olması nedeniyle, şekil şartına uyulmaksızın yapılan adi yazılı ek sözleşmenin geçerli olduğundan bahsedilemez....
Arsa sahipleri ile aralarında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi bulunan yüklenicinin şahsi hakkını üçüncü kişiye devretmesi (temlik etmesi) halinde üçüncü kişinin ifa talep edip edemeyeceğinin saptanmasında öncelikle yüklenicinin edimini (eseri meydana getirme ve teslim borcunu) yerine getirip getirmediğinin, ardından sözleşme hükümlerindeki diğer borçlarını ifa edip etmediğinin açıklığa kavuşturulması zorunludur. Davaya konu olayın, “alacağın devri ve borcun üstlenilmesi” işleminin hukuki niteliği, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinde yüklenicinin borçlarının neler olduğu ve arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi hükümleri çerçevesinde incelenip değerlendirilmesi gerekmektedir. Alacağın devri ve borcun üstlenilmesi Türk Borçlar Kanununun 162 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Alacağın devri, alacağın ona bağlı bütün (yan ve öncelik) hakları ile birlikte devralana geçmesini sağlar ve bu işlem yapılırken borçlunun rızasının alınması gerekmez....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dava, eser sözleşmesinin bir türü olan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 470 ve devamı maddeleri 3. Değerlendirme 1.Davacı arsa sahibi ..., dava dışı arsa sahipleri ... ve ... ile dava dışı yüklenici .......
Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi yükleniciye şahsi hak sağlar. Koşulları gerçekleşmiş ise kazandığı şahsi hakka dayanarak yüklenici arsa sahibini bir şey vermeye veya yapmaya zorlayabilir. Şahsi hak kazanan yüklenici bu hakkını doğrudan arsa sahibine karşı ileri sürebileceği gibi arsa sahibinin rızası gerekmeksizin ve ancak yazılı olmak koşulu ile üçüncü bir kişiye de devredebilir. Alacağın devri ve borcun üstlenilmesi Mülga Borçlar Kanununun 162 ila 181. maddelerinde düzenlenmiştir. Görülüyor ki, alacağın devri hayat şartlarının gerektirdiği ihtiyaçlardan ortaya çıkan bir hukuk kurumudur. Örneğin, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinde bina yapım işini borçlanan yüklenici finans ihtiyacı duyar. Bu ihtiyacın kısmen veya tamamen yükleniciye bırakılması kararlaştırılan bağımsız bölüm veya bölümlerin onun tarafından daha inşaat aşamasında üçüncü kişilere satılarak veya satış vaadinde bulunularak karşılanması imkanı mevcuttur....
Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davacı yüklenicinin sözleşmeden kaynaklanan edimlerini tam olarak ifa etmemiş olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı davacı vekili temyiz etmiştir. Dava arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali tescil talebine ilişkindir. Davacı yüklenici, sözleşmeye konu inşaata ilişkin tüm edimlerini yerine getirdiğini ileri sürerek tapu iptali ve tescil isteminde bulunmuştur. Davalı arsa sahibi ise sözleşmeye göre yüklenicinin sorumluluklarını yerine getirmediğini, dava konusu taşınmazın site şeklinde yapılması gerekirken yapılmadığını, ayrıca binanın dış cephesinin sözleşmede kararlaştırılan şekilde boyanmadığını öne sürerek davacı yüklenicinin edimini tam olarak yerine getirmediğini savunmuştur....
Gerçekten, dosyada yer alan bilgi ve belgelerden; davalı yüklenici ile davada taraf durumunu almayan arsa malikleri arasında 29.07.2003 tarihli bir arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi bulunduğu, bu sözleşme uyarınca yükleniciye 70/100 arsa payının tapuda devredildiği, 20.01.2004 tarihli temlik sözleşmesiyle de yüklenicinin yapıdaki 3. normal kat 11 numaralı bağımsız bölüm mülkiyetini davacıya devir taahhüdünde bulunduğu görülmektedir. Yüklenici arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesiyle şahsi hak kazanır. Şahsi hakkını, doğrudan arsa sahiplerine karşı ileri sürebileceği gibi Borçlar Kanununun 162. vd maddelerinden yararlanarak alacağın temliki yoluyla üçüncü kişilere de devredebilir. Davadaki davacının dayandığı 20.01.2004 tarihli sözleşme yüklenicinin yaptığı bir temlik sözleşmesidir....