Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bünyesinde taşınmaz satış vaadi ve inşaat sözleşmesi olan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinde, arsa sahibi açısından güdülen amaç, arsasının değerlenmesini sağlayacak yapının arsa üzerine yapılması ve edinilecek daireleri satma veyahut kiraya verme sureti ile değerlendirmektir. Bu nedenle, arsa sahibinin arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalarken güttüğü işbu saikin, 6502 sayılı Yasa'da tanımlanan tüketicinin saikinden farklı olduğu gözden kaçırılmamalıdır....

    Davalı banka vekili iyi niyetli 3. kişi olduklarını, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin tapuya şerh edilmediğini savunarak davanın reddini istemiştir Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; davalı arsa sahibinin yüklenici tarafından yapılan inşaatı teslim aldığı, uzun yıllardır kullanmakta olduğu, B.K.473 maddesindeki haklarından hiçbirisini kullanmadığı, davaya konu 4 no.lu taşınmaz tapusunda ipotek bulunduğu, davacının arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesini tapuya işletmediği, 3.kişilerin iyi niyetinin korunması gerektiği, davacı tarafın tazminat talebi bakımından ise davacı kendisine ait dairelerin davalı tarafından kullanılmasına engel olunduğunu ispatlayamadığından davanın kısmen kabulü ile 4 no.lu bağımsız bölümün ve 6 nolu bağımsız bölümün 20/50 hissenin davalı adına olan tapusunun iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline, tazminat talebinin ve ipoteğin kaldırılması talebinin reddine karar verilmiştir....

      Mahkemece, tapu iptali ve tescil davasının reddine, tazminat isteminin davalı yüklenici bakımından kabulüne karar verilmiştir. Hükmü davacı vekili temyiz etmiştir. Arsa sahibi ile aralarında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi bulunan yüklenicinin şahsi hakkını üçüncü kişiye temlik etmesi halinde üçüncü kişinin ifa talep edip edemeyeceğinin saptanmasında öncelikle yüklenicinin edimini (eseri meydana getirme ve teslim borcunu) yerine getirip getirmediğinin, ardından sözleşme hükümlerindeki diğer borçlarını ifa edip etmediğinin açıklığa kavuşturulması zorunludur. Davaya konu olayın, temlik işleminin hukuki niteliği, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinde yüklenicinin borçlarının neler olduğu ve arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi hükümleri çerçevesinde incelenip değerlendirilmesi gerekmektedir. Alacağın temliki ve borcun nakli Borçlar Kanununun 162 ila 181. maddelerinde düzenlenmiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki nama ifa, tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı nama ifa ve satışa izin istemi yönünden davanın açılmamış sayılmasına, kira kaybı ve tazminat istemi yönünden kısmen kabulüne yönelik verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, davacı arsa sahibi ile davalı yüklenici arasında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, ancak davalı yüklenicinin sözleşmeden kaynaklanan yükümlülüklerini yerine getirmediğini, sözleşme uyarınca teslimde gecikme nedeniyle kira tazminatı ödenmesi gerektiğini ayrıca davacıya düşen bağımsız bölümün projede kararlaştırılandan küçük yapıldığından bahisle zarara uğradığını, ayrıca yüklenici tarafından iskan alınmadığını beyan ederek dava konusu taşınmazın satışı için nama ifa izni talep etmiştir....

          Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinde arsa sahibi açısından güdülen amaç, arsasını değerlendirmektir. Bu nedenle arsa sahibinin arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalarken güttüğü saikin 6502 sayılı Yasa'da tanımlanan tüketicinin saikinden farklı olduğu gözden kaçırılmamalıdır. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerine konu işin üst düzey teknolojiyi gerektirmesi, sözleşme kapsamında taşınmaz satış vaadi ve inşaat sözleşmelerinin de bulunduğu nazara alındığında 6502 sayılı Kanun'da kanun koyucunun salt kullanma ve tüketme amacına yönelik mutfak, dolap yaptırmak, araç tamiri yapmak gibi dar kapsamlı eser sözleşmelerini kastettiği, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinin ise bu kapsamda olmadığının kabulü gerekir....

            Bu itibarla mahkemece davacıdan inşaat sözleşmesi gereğince yükleniciden temlik aldığı A-13 no'lu bağımsız bölümün adına tescilini isteyip istemediği sorularak, istediği takdirde adına tescili, istemediği takdirde ikinci kademedeki tazminat talebi değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir.'' gerekçesiyle bozulmuştur. Dairemizin bozma ilamına karşı bir kısım davalılar vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur. Eser sözleşmelerinin bir türü olan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi, taraflara karşılıklı hak ve borçlar yüklemekte; yüklenici, finansı sağlayan arsa malikinin taşınmazı üzerine bina yapma işini üstlenmekte, arsa maliki ise inşa edilecek binadaki bir kısım bağımsız bölümlerin mülkiyetini yükleniciye devretmeyi vaat etmektedir....

              Taraflar arasındaki 25.07.2007 tarihli arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesinin 17. maddesinde, sözleşme tarihinden itibaren, arsa sahiplerine ait dairelerin iskân ruhsatı alınarak teslim edileceği tarihe kadar ortaya çıkacak tüm masraflardan ve bu arada yapı denetim hizmet bedelinden yüklenicinin sorumlu olacağı kararlaştırılmış ise de, yukarıda belirtilen yasa ve yönetmelik hükümleri uyarınca, yapı denetim hizmet sözleşmesi yapı denetim kuruluşu ile arsa sahibi arasında akdedilmiş olup, yapı denetim hizmet bedelinden de öncelikli olarak arsa sahibi sorumludur. Arsa sahibinin bu bedel ile ilgili idareye yapacağı ödeme, yüklenici namına ifa olarak kabul edilemez. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin anılan hükmü, taraflar arasındaki iç ilişkide geçerli olup, söz konusu masraftan nihai olarak hangi tarafın sorumlu olacağını düzenlemiştir....

                Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmeleri, tapulu taşınmazın ya da tapulu taşınmaz payının temlikini içerdiğinden, Türk Medeni Kanunu'nun 706, Türk Borçlar Kanunu'nun 237 ve Tapu Kanunu'nun .... maddeleri ile Noter Kanunu'nun 60. maddeleri hükümleri gereğince, kural olarak zorunlu şekil koşuluna uygun şekilde yapılmadıkça geçerli olmaz. Ancak, adi yazılı şekilde yapılan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin konusu olan inşaatın yasal koşullarına uygun olarak büyük oranda tamamlanmış olması veya arsa sahiplerinin yükleniciye tapulu taşınmazın ya da paylarının kayden temlik etmesi gibi durumlarda TMK'nın .... maddesi hükmü gereğince, adi yazılı arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi, yanları bağlayıcı olur. Somut olayda, taraflar arasında, 04.07.1996, ....06.1998 ve ........2000 tarihli adi yazılı arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi ve eki niteliğindeki sözleşmeler düzenlenmiştir. Sözleşmeler gereği yapılması gereken inşaat, temel seviyesinde kalmış ve uzun süre ifa beklenmiştir....

                  Davalılar vekili, yüklenicinin sözleşmede kararlaştırılan edimlerini yerine getirmediğini, taşınmazın sözleşme uyarınca ... parçaya ifrazı gerekirken ... parçaya ifraz edilerek arsa maliklerine daha az yer verildiğini, sözleşmede arsa sahiplerine isabet edecek dairelerin kur'a sonucu belirleneceğine ilişkin hüküm bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; davacı şirket ile aralarında davacılar, davalılar ve dava dışı kişilerin bulunduğu arsa malikleri arasında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi düzenlendiği, yüklenicinin edimini sözleşmeye uygun şekilde yerine getirmediği, arsa maliklerine ait olacak 80 daireden 44 tanesinin yapı kullanım izin belgesinin alındığını gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacılar vekili temyiz etmiştir. ...-Dava, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir....

                    Ancak kanunun sistematiği nazara alındığında kanunda zikredilen eser sözleşmelerinden kastın; ticari ve mesleki olmayan amaçlarla, salt kişisel ihtiyaçları için kullanma ve tüketme amacıyla gerçek ve tüzel kişi ile tüketici arasında yapılan eser sözleşmeleri olduğu anlaşılmaktadır. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmeleri 818 sayılı Mülga Borçlar Kanunu'nun 355 vd. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 470 vd. maddelerinde düzenlenen eser sözleşmelerinin kendine özgü bir türüdür. Bu sözleşmelerin bir tarafı arsa sahibi diğer tarafı yüklenicidir. Bu tür sözleşmelerde arsa sahibinin Tüketici Kanununda 3/k maddesindeki tüketici tanımına uymadığı açıktır. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinde arsa sahibi açısından güdülen amaç, arsasını değerlendirmektir. Bu nedenle arsa sahibinin arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalarken güttüğü saikin 6502 sayılı Yasada tanımlanan tüketicinin saikinden farklı olduğu gözden kaçırılmamalıdır....

                      UYAP Entegrasyonu