-K A R A R- Davacı vekili, davalı yüklenici ile dava dışı arsa sahipleri arasında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi akdedildiğini, sonrasında davalı ile müvekkili arasında yapılan sözleşmeye göre arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin konusunu teşkil eden inşaatların yapım işinin müvekkiline verildiğini, aynı inşaatların kapı, dolap gibi aksamlarının imalat işinin yapımı konusunda başka sözleşme yapıldığını, her iki sözleşmenin davalıdan kaynaklanan sebeplerle ifa edilmediğini ileri sürerek, 70.000,00 TL cezai şartın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, talebe konu iki sözleşmedeki imzaların dönemin kooperatif temsilcilerine ait olmadığını, kooperatif kayıtlarında da sözleşmelere ilişkin bir kaydın bulunmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir....
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre davacının talebinin kabulüyle, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereği davalı yüklenici payına düşen 2 no'lu daire ile 4 no'lu dükkanın kat irtifakı gereği (18 ve 19 no'lu dükkanlar) davalı arsa sahipleri adına olan tapusunun iptaliyle, davacı yüklenici şirket adına tesciline dair verilen ilk karar davalı arsa sahipleri ... ve ... tarafından temyiz edilmiş,Yargıtay 15. Hukuk Dairesince 05.04.2004 tarihinde arsa sahiplerinin arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin feshi için açtıkları davanın sonucunun beklenmesi bakımından verilen karar bozulmuştur. Mahkemece bozma ilamına uyularak, fesih davasının sonucu beklenmiş, davalı arsa sahipleri ile davalı yüklenici şirket arasındaki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin feshi istemiyle ... 3. As. Tic....
nın da arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesini imzalayan diğer davacılarla birlikte dava açması nedeniyle arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine onay verdiklerinin anlaşıldığı, yüklenici ...'in arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince yüklendiği ediminin ifasında “borçlu temerrüdüne” düşmüş bulunduğu gerekçesiyle, davanın kabulüne, bağımsız bölümlerin kat irtifakı tapu kayıtlarının iptali ile davacılar adlarına kat irtifakı tesis edilmeden önceki paylarına göre arsa niteliği ile tapuya tesciline karar verilmiştir. Karar, davalılar ... ve ..., davalılar ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. ...- Mahkeme hükmü davalı ...'e 08.02.2012 tarihinde tebliğ edilmiş ve hüküm HUMK’nun 432.maddesinde öngörülen ... günlük yasal süre geçirildikten sonra ....02.2012 tarihinde temyiz edilmiştir....
Mahkemece bozma ilamın uyularak yapılan yargılama sonucunda sözleşmeye konu taşınmaz ve tevhid edilen taşınmazın sözleşme tarihi itibariyle hisseli taşınmaz oldukları, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin diğer hissedarların yokluğunda davacı ile davalı ... şirketi arasında yapıldığı diğer hissedarların katılımı olmadığından TMK’nın 692.maddesi uyarınca geçerli halde kurulmayan sözleşmenin feshinin istenmesinde hukuki yarar olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. 1)Dava, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin iptali istemine ilişkindir. Mahkemece bozma ilamına uyulmuş ise de bozma ilamı uyarınca yeterli inceleme ve araştırma yapılmamış, tapu kayıtlarının celbi ile yetinilerek hüküm kurulmuştur. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmeleri Medeni Kanun'un 692. maddesi uyarınca tüm maliklerin katılımıyla yapılabilir. Bu şekilde tüm arsa maliklerinin imzalamadığı bir sözleşme geçerli olarak kurulmadığı için feshi talep edilemez....
Bu sözleşmelerin bir tarafı arsa sahibi diğer tarafı yüklenicidir. Bu tür sözleşmelerde arsa sahibinin tüketici Kanununda 3/k maddesindeki tüketici tanımına uymadığı anlaşılmaktadır. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinde arsa sahibi açısından hedeflenen amaç kullanmak için konut edinmek değil arsasını değerlendirmektir. Bu nedenle arsa sahibinin arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalarken güttüğü saikin 6502 sayılı Kanunda tanımlanan tüketicinin saikinden farklı olduğu gözden kaçırılmamalıdır. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerine konu işin üst düzey teknolojiyi gerektirmesi, sözleşme kapsamında taşınmaz satış vaadi ve inşaat sözleşmelerinin de bulunduğu nazara alındığında 6502 sayılı Kanunda kanun koyucunun salt kullanma ve tüketme amacına yönelik mutfak, dolap yaptırmak araç tamiri yapmak gibi dar kapsamlı eser sözleşmelerini kastettiği, arsa karşılığı inşaat sözleşmelerinin ise bu kapsamda olmadığının kabulü gerekir....
DELİLLER, DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; HMK.nın 355. maddesindeki düzenleme uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılan inceleme sonucunda, Dava; kat karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkin olup davacı yüklenici davalı arsa sahibidir. Eser sözleşmesinin bir türü olan “ arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi ” iş sahibinin bir arsanın muayyen bir payının bedel olarak devri veya devri taahhüdü karşılığında, yüklenicinin bir inşa (yapı) eseri meydana getirmeyi taahhüt ettiği, tam olarak iki tarafa borç yükleyen, ivazlı, çift tipli bir karma sözleşmedir. Arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmeleri eser ve satış vaadi sözleşmelerinden oluşan karma nitelikli akitlerden olup, satış vaadini (arsa payının devrini) de içerdiğinden, tek taraflı irade beyanı ile feshi mümkün değildir....
Hukuk Dairesinin 2014/10958 esas 2016/3398 karar sayılı 02.06.2016 tarihli kararında arsa payı karşılığı yapım sözleşmesinin " ...'Arsa Payı Karşılığı İnşaat Yapım Sözleşmeleri'nin ise, arsa sahibi veya sahipleri ile yüklenici arasında yapılan ve eser sözleşmelerinin bir türü olan sözleşme tipidir. Bir tanım yapmak gerekirse; arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmeleri; yüklenicinin finansı kendisi tarafından sağlanarak arsa malikinin arsası üzerine bina yapım işini üstlendiği, arsa malikinin ise, bedel olarak binadaki bir kısım bağımsız bölüm mülkiyetini yükleniciye geçirmeyi vaat ettiği sözleşmelerdir. Bu sözleşmelerin konusu, arsa sahibinin maliki olduğu arsa üzerine yapılacak bina inşaatıdır. İnşaat; maddi nitelikte eseri ifade eder. İnşaat yapım sözleşmelerinde yüklenicinin ana borçları; bir inşaat (eser) meydana getirme ve bu eseri iş sahibine teslim etme borçlarıdır....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı-birleşen dosya davacısı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Asıl ve birleşen dava, arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesinden kaynaklanmış olup asıl dava sözleşme uyarınca 2 ve 5 nolu bağımsız bölümlerin satış yetkisinin verilmesi, mümkün olmaması halinde tapu kayıtlarının iptâl ve tescili istemine, birleşen dava ise yüklenicinin temerrüdü nedeniyle arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesinin feshi talebine ilişkindir....
Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmeleri, tapuda pay devrini de içerdiğinden, yapılması özel şekil şartına tabi olduğu gibi, dönme suretiyle sona ermesi de, tek taraflı irade beyanının karşı tarafa ulaştırılmasıyla mümkün değildir. Ancak tarafların tamamının katılım ve dönme konusundaki uygun iradelerinin birleşmesiyle sona erdirilebileceği gibi, açılacak dava sonucu verilecek dönme nedeniyle sona erme kararının kesinleşmesiyle sona erebilecektir. Bu sona erme arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmelerinde, kural olarak ani edimli olması nedeniyle, geriye etkili olacağından, arsa sahibi bedel olarak verdiği tapu paylarını, tapu iptâli ve tescili davası açmak suretiyle isteyebilecektir....
Denilebilir ki, bu tür temlik işlemlerine dayalı arsa payı devri karşılığı inşaat yapım sözleşmesinden kaynaklanan davalarda arsa sahibi ile yüklenici arasında zorunlu dava arkadaşlığı vardır. Böyle olunca, davanın 09.08.1993 tarihli arsa payı devri karşılığı inşaat yapım sözleşmesinin yüklenicisi olan ...’ya yöneltilmeden görülüp sonuçlandırma olanağı yoktur. Mahkemece taraf teşkilindeki eksiklik tamamlanmalı, çekişme yüklenici de taraf olduktan sonra onun da huzuru ile görülüp sonuçlandırılmalıdır. Eksik taraf teşkili ile karar kurulması doğru olmadığından hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenle BOZULMASINA, bozma nedenine göre asıl davacı ile davalı arsa sahibi mirasçılarının diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan harcın istek halinde yatıranlara iadesine, 13.03.2008 tarihinde oybirliği ile karar verildi....