Davalı yüklenici ile davalılardan arsa sahibi arasında düzenlenen arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi bulunmaktadır. Yüklenici, 04.06.2010 tarihli protokol ile diğer davalının 08.04.2011 tarihli yazılı beyanına dayalı olarak protokol ve kefalet beyanındaki alacağın tahsili için takip başlatmıştır. Mahkemece, davanın reddine dair verilen karar üzerine Dairemizin 14.11.2013 tarihli kararıyla mahkeme kararının gerekçesinin değiştirilmesi yerinde değildir. Şöyle ki, 04.06.2010 tarihli protokol üzerine taraflar arasında 11.02.2011 tarihinde düzenleme şeklinde arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi düzenlenmiş olup, 04.06.2010 tarihli protokol düzenleme şeklinde sözleşme yapma yükümlülüğü içeren ön sözleşmedir. Düzenleme şeklindeki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin yapılması ile arsa sahibi edimini yerine getirmiş olup, arsa sahibince sözleşme feshedilmemiş, sözleşmenin ifasını beklemektedir....
Mahkemece, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince yükleniciye devredilen bağımsız bölümlerin, devre dayanak sözleşmenin feshi sebebiyle davalı yüklenici ... ve yükleniciden bağımsız bölüm satın alan davalılar .... ve... adına kayıtlı tapuların iptaline karar verilmiştir. Dairemiz'in geri çevirme kararı sonrası dosyaya getirtilen tapu kayıtlarından tapu iptali ve tesciline karar verilen bağımsız bölümlerin yükleniciye arsa malikince devredilmediği, söz konusu bağımsız bölümlerin arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin tarafı olmayan dava dışı ...dan satın alındığı anlaşılmakta ve davacının sözleşme tarihi itibariyle sözleşmeye konu taşınmaz üzerinde payı olup olmadığı anlaşılamamaktadır....
in arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince yüklendiği ediminin ifasında “borçlu temerrüdüne” düşmüş bulunması sebebiyle arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin geriye etkili sonuç doğurur şekilde feshinin istendiği açıklıkla anlaşılmaktadır. Tüm davacıların 23.12.1992 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin geriye etkili sonuç doğurur şekilde feshine karar verilmesi istemine ilişkin davalarının kabulü gerekirken; davacılar Necla Sözer ile ...'nın sözleşmenin feshine karar verilmesi istemlerinin reddine karar verilmesi doğru olmadığı gibi; tapu iptâli ve tescili davalarının da reddi doğru olmamıştır....
Somut olayda davacılar ile davalı yüklenici ... arasında arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesi imzalanmış olup, tapu kayıtlarının bu sözleşme gereğince yüklenici ve diğer davalılara intikâl ettirildiği iddia edilmiştir. Davacılar sözleşmenin tarafı olduklarından BK.106-108.maddeleri hükümlerine göre koşulları varsa akdin feshi yanında sözleşme gereği verdiklerini geri isteme ve mülkiyet hakkına dayandıklarından hakkı dava etme yetkileri ile davacı sıfatları (aktif husumet ehliyetleri) vardır. Bu durumda mahkemece taraf delilleri toplanıp işin esasına girilerek sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken yanlış değerlendirme sonucu yazılı gerekçe ile davanın reddi doğru olmamıştır....
Yukarda belirtildiği üzere, pay devrinin inşaat yapım sözleşmesi nedeniyle yapılması halinde önalım hakkı kullanılamayacaktır. Bu durumda dava konusu temliki işlem arsa payı devri karşılığı inşaat yapım sözleşmesi gereğince yapılmış olduğundan ve gerçek bir satış niteliğinde bulunmadığından, davacının ön alım hakkını kullanması mümkün değildir.” denmiştir. Yukarıda açıklanan nedenlerle; eldeki dosyadaki uyuşmazlığa ilişkin yasal önalım hakkına konu resmi senet ile aynı tarihte yapılan düzenleme şeklindeki satış vaadi ve arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin içeriğinden adı geçen resmi senedin bu sözleşmenin icrasını sağlamak maksatlı pay devrine ilişkin olduğu, satış amaçlı olmadığı ortada olup mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir....
DELİLLER: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi, tapu kayıtları ve dayanakları, keşif, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamı, GEREKÇE: HMK'nun 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesinde; Dava, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin geriye etkili feshi, tapu iptali ve tescil ile ipoteğin kaldırılması istemine ilişkindir. Arsa sahibi olarak Turan ve T2 ile yüklenici sıfatıyla Tuztaş İnşaat-T10 arasında 3917 ada 6 parsel sayılı taşınmaz üzerine arsa payı karşılı inşaat yapımı konusunda 20.02.2005 tarihli harici sözleşme imzalanmıştır. Yine arsa sahibi olarak T1 ile aynı yüklenici ile 3917 ada 5 parsel sayılı taşınmaz üzerine arsa payı karşılı inşaat yapılımı konusunda 20.02.2015 tarihli harici sözleşme imzalanmıştır. Sözleşmelerde, sözleşme bedeli yer almamaktadır....
-KARŞI OY YAZISI- Dava arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesinin feshi sebebiyle yapılan masraf ve imalât bedeli ile kâr kaybı alacaklarının tahsili istemine ilişkindir. İnşaat yapımı kararlaştırılan arsada dava dışı belediye de pay sahibi olup bu paydaş ile yapılan sözleşme bulunmadığı gibi davalı arsa sahipleri ile yapılan sözleşmede de taraf olmadığından TMK'nın 692. maddesi hükmünce tüm paydaşların katılımı sözkonusu olmaması nedeniyle kat karşılığı inşaat sözleşmesi geçerli olarak kurulmamıştır. Geçersiz olan sözleşme sebebiyle kâr kaybı istenemeyeceğinden bu kalem alacakla ilgili istemin reddi doğrudur. Ancak sözleşmenin geçersizliği halinde de taraflar sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre verdiklerini talep edebilirler. Davacı yüklenici plan, proje, etüt çalışması vs. gibi inşaatın yapımına yönelik çalışmalar yaptığını ileri sürerek bunların bedelinin de ödetilmesini istemiştir....
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; sözleşmede binanın iki ay içinde boşaltılacağının, beş ay içinde ruhsatın alınacağının ve inşaatın 12 ay içerisinde bitirileceğinin kararlaştırıldığı, ancak sürelerin dolmasına rağmen ve halen herhangi bir ruhsat alınamadığı ve inşaata başlanılamadığı, dolayısıyla davacıların sözleşmeyi tek taraflı feshetme haklarının doğduğu, feshe ilişkin ihtarnameyi davalının sözleşmedeki adresine noter marifetiyle bildirdikleri, bu sebeple davanın haklı ve yerinde olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile taraflar arasındaki 09.04.2008 gün ve 10615 yevmiye numaralı arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin feshi ile tapuda davalı lehine konulan şerhin kaldırılmasına, maddi tazminat talebinin ise reddine karar verilmiştir. Kararı, davalı temyiz etmiştir. Dava, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin feshi istemine ilişkindir....
Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesi uyarınca arsa sahibince devri taahhüt edilen arsa payının para ile değerlendirilmesi mümkün bir malvarlığı hakkı niteliğinde olduğu da belirgindir. Somut olayda, arsa sahibi tarafından açılan davada, yüklenici olan davalının sözleşmenin yerine getirilmesi için işe hiç başlamadığı belirtilerek 14.04.2004 tarihli kat karşılığı inşaat sözleşmesinin feshine karar verilmesi istenmiş, mahkemece de sözleşmenin feshine karar verilmiştir. Bu durumda kat karşılığı inşaat sözleşmesinin feshi halinde, sözleşmenin az yukarıda açıklanan niteliği ve özelliği dikkate alınarak hüküm altına alınacak harç ve vekâlet ücretinin sözleşme gereği davalı yükleniciye devredilmesi taahhüt edilen arsanın dava tarihi itibariyle belirlenecek rayiç bedeli üzerinden hesaplanması gerekir. O halde, mahkemece yapılacak inşaatın toplam alanının dava tarihindeki yapı yaklaşık birim fiyatı ile çarpımı sonucu bulunan bedel üzerinden harç ve vekâlet ücretine hükmedilmesi doğru olmamıştır....
Hukuk Dairesi'nin 30.05.2018 gün ve 2015/7616-2018/3430 sayılı ilamı aleyhinde davalı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesinin iptâli, müspet ve menfi zararların tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece davacının tazminat taleplerinden vazgeçmesi nedeniyle, bu hususlarda karar verilmesine yer olmadığına, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin iptâline dair verilen kararın davalı vekilince süresinden sonra temyiz edilmesi üzerine, mahkemece davalı vekilinin temyiz dilekçesinin süre yönünden reddine dair verdiği 19.06.2015 tarih 2012/150 Esas 2015/368 Karar sayılı ek kararının yine davalı vekilince temyizi üzerine Yargıtay 23....