Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 23.11.2011 gün ve 2011/11477-14204 sayılı ilamı ile düzeltilerek onanmasına karar verilmişti. Süresi içinde davalı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, davalı arsa maliki ... ile davalı yüklenici kooperatif arasında 20.09.1995 tarihinde düzenlenen arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesi uyarınca 43126 ada 2 parsel sayılı taşınmaza inşa edilen binada, davalı arsa malikine bırakılan I blok 12 numaralı bağımsız bölümü, davalı arsa malikinden noterde 11.04 .2001 tarihinde düzenlenen satış vaadi sözleşmesi ile satın aldığını ileri sürerek, tapu iptali ve tescil, kademeli olarak ise tazminat istemiştir. Davalı arsa maliki ..., duruşmalara katılmamış ve cevap vermemiştir....

    Başka bir deyişle, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinde ücret (bedel) arsa sahibi tarafından nakit olarak değil, ayin olarak ödenmektedir. Yine belirtilmelidir ki, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi iki tarafa hak ve borçlar yükler. Burada, biri diğerinden farklı iki ayrı hukuki müessese vardır. Bunlardan ilki, geçerliliği bir şekle bağlı olmayan inşaat sözleşmesi (eser sözleşmesi) “yüklenicinin borcu”, diğeri ise kamu düzeni bakımından resmi şekilde yapılmadıkça hüküm doğurmayan taşınmaz malda pay mülkiyetinin devri “arsa sahibinin borcu”dur. Aksine sözleşme hükmü bulunmadıkça yüklenici, Borçlar Kanununun 364. maddesi gereğince bedele (arsa payı devrini talebe) eserin teslimi halinde hak kazanır. Ancak uygulamada, yükleniciye finans sağlamak amacıyla ve yine uygulamadaki deyimiyle “kademeli ferağ” şeklinde teslimden önce de bir kısım arsa payı avans biçiminde devredilmektedir. Hiç kuşkusuz, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi yükleniciye kişisel hak sağlar....

      Başka bir deyişle, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinde ücret (bedel) arsa sahibi tarafından nakit olarak değil, ayin olarak ödenmektedir. Yine belirtilmelidir ki, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi iki tarafa hak ve borçlar yükler. Burada, biri diğerinden farklı iki ayrı hukuki müessese vardır. Bunlardan ilki, geçerliliği bir şekle bağlı olmayan inşaat sözleşmesi (eser sözleşmesi) “yüklenicinin borcu”, diğeri ise kamu düzeni bakımından resmi şekilde yapılmadıkça hüküm doğurmayan taşınmaz malda pay mülkiyetinin devri “arsa sahibinin borcu”dur. Aksine sözleşme hükmü bulunmadıkça yüklenici, Borçlar Kanununun 364. maddesi gereğince bedele (arsa payı devrini talebe) eserin teslimi halinde hak kazanır. Ancak uygulamada, yükleniciye finans sağlamak amacıyla ve yine uygulamadaki deyimiyle “kademeli ferağ” şeklinde teslimden önce de bir kısım arsa payı avans biçiminde devredilmektedir. Hiç kuşkusuz, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi yükleniciye kişisel hak sağlar....

        Mahkemece dava kabul edilmiş, B bloktaki zemin kat 2 numaralı bağımsız bölüme özgülenmesi gereken 155/1500 arsa payının davacı adına tesciline karar verilmiştir. Hükmü davalı arsa sahibi Belediye Başkanlığı temyiz etmiştir. Davalılar arasındaki arsa payı devri karşılığı inşaat yapım sözleşmesi eser sözleşmelerinin bir türüdür. Bu sözleşme taraflarına karşılıklı hak ve borçlar yükler. Burada biri diğerinden farklı iki ayrı hukuki durum söz konusudur. Bunlardan ilki geçerliliği bir şekle bağlı olmayan inşaat yapım sözleşmesi (eser sözleşmesi) «yüklenicinin borcu» diğeri ise, kamu düzeni bakımından resmi şekilde yapılmadıkça hüküm ve sonuç doğurmayan taşınmaz malda pay mülkiyetinin devri «arsa sahibinin borcu» dur. Bu özelliği gereği arsa payı devri karşılığı inşaat yapım sözleşmeleri çift tipli karma sözleşmelerdendir. Kural olarak da; Belediye Başkanlığı 213, Türk Medeni Kanunu'nun 706 ve Tapu Kanunun 26. maddeleri hükmünce resmi şekilde yapılması zorunludur....

          Mahkemece dava kabul edilmiş, B bloktaki 2. kat 6 numaralı bağımsız bölüme özgülenmesi gereken 339/1500 arsa payının davacı adına tesciline karar verilmiştir. Hükmü davalı arsa sahibi Belediye Başkanlığı temyiz etmiştir. Davalılar arasındaki arsa payı devri karşılığı inşaat yapım sözleşmesi eser sözleşmelerinin bir türüdür. Bu sözleşme taraflarına karşılıklı hak ve borçlar yükler. Burada biri diğerinden farklı iki ayrı hukuki durum söz konusudur. Bunlardan ilki geçerliliği bir şekle bağlı olmayan inşaat yapım sözleşmesi (eser sözleşmesi) «yüklenicinin borcu» diğeri ise, kamu düzeni bakımından resmi şekilde yapılmadıkça hüküm ve sonuç doğurmayan taşınmaz malda pay mülkiyetinin devri «arsa sahibinin borcu» dur. Bu özelliği gereği arsa payı devri karşılığı inşaat yapım sözleşmeleri çift tipli karma sözleşmelerdendir. Kural olarak da; Belediye Başkanlığı 213, Türk Medeni Kanunu'nun 706 ve Tapu Kanunun 26. maddeleri hükmünce resmi şekilde yapılması zorunludur....

            "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 22.11.1999 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine bozmaya uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 21.09.2006 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne duruşma isteğinin gider bulunmadığından reddine karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, arsa payı devri karşılığı inşaat yapım sözleşmesi uyarınca yükleniciye bırakılan bağımsız bölümün temliki nedeniyle kazanılan kişisel hakka dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş olup, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir....

              - K A R A R - Davacılar vekili, müvekkili arsa sahipleri ile davalılardan yüklenici ... arasında 2417 ada, 2 parsel sayılı taşınmazda inşaat yapılması amacıyla arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, sözleşme gereğince müvekkillerinin taşınmazdaki hisselerini davalı yükleniciye devrettiklerini, yüklenici davalının müvekkillerine 2. kattan bir daire vermeyi taahhüt ettiğini, davalı yüklenicinin işe başlamadığını ve sözleşmedeki edimini yerine getirmediğini ileri sürerek arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesinin feshine, davalı adına kayıtlı olan 2417 ada, 2 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile müvekkilleri adına pay oranında tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılardan ... vekili, dava konusu taşınmazın bedel karşılığı davacılar tarafından müvekkiline satıldığını savunarak, davanın reddini istemiştir. Davalı ... vekili, davanın reddini istemiştir. Diğer davalılar, davaya cevap vermemiştir....

                Dava konusu dairenin müteahhide düştüğünün tespit edilmesi halinde dava yükleniciden temlik alınan şahsi hakka dayalı tapu iptal ve tescil davası olarak nitelendirileceğinden bu tür davalarda mahkemece öncelikle yüklenicinin edimini (eseri meydana getirme ve teslim borcunu) yerine getirip getirmediğinin, ardından sözleşme hükümlerindeki iskan koşulu (oturma izni) v.s. diğer borçlarını ifa edip etmediğinin açıklığa kavuşturulması zorunludur. Bunun için de davaya konu temlik işleminin geçerli olup olmadığı, arsa maliki ile yüklenici arasında düzenlenen arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince yüklenicinin borçlarının neler olduğunun sözleşme hükümleri çerçevesinde incelenip değerlendirilmesi gerekmektedir. Davacının arsa sahibi ile yüklenici arasında düzenlenen arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince yükleniciye bırakılması kararlaştırılan bağımsız bölümü yükleniciden temlik alması halinde arsa sahibini ifaya zorlayabilmesi için bazı koşulların varlığı gerekir....

                  Davacıya satışın, davalının dava dışı arsa sahipleri ile olan arsa payı devri karşılığı inşaat yapım sözleşmesinden kazandığı şahsi hakkın temliki suretiyle yapıldığı, mülkiyetin satışa konu taşınmazın arsa sahiplerine ait olması nedeniyle geçirilemediği dosya kapsamı ile sabittir. Görülüyor ki, davalı yüklenici şirketin borcu Borçlar Kanununun 117.maddesine göre, ifası mümkün olmadığından ortadan kalkmıştır. Ancak, davalı yüklenici şirket satışa konu taşınmazın arsa payı devri karşılığı sözleşmede arsa sahiplerine bırakıldığını bildiği ve bilebilecek durumda olduğu halde satış işlemini yapmakta kusurludur. Borç davalının subjektif kusurundan kaynaklanan nedenlerle ortadan kalktığından Borçlar Kanununun 96.maddesi hükmünce tescil borcunun yerini tazminat borcu alır. Buradaki tazminat davacının müspet zararıdır....

                    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi "Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla" Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 15.10.2002 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil mümkün değilse tazminat istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; tapu iptal ve tescil talebinin reddine, tazminat talebinin kabulüne dair verilen 14.07.2005 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ve davalı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, arsa payı devri karşılığı inşaat yapım sözleşmesi uyarınca yükleniciye bırakılması kararlaştırılan bağımsız bölümün temlik alınması nedeniyle kişisel hakka dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Arsa payı devri karşılığı inşaat yapım sözleşmeleri taraflarına karşılıklı hak ve borçlar yükler....

                      UYAP Entegrasyonu