Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptali Ve Tescil, Alacak DOSYANIN DAİREYE GELİŞ TARİHİ: 09.10.2019 K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil, alacak isteğine ilişkindir. Yargıtay Başkanlar Kurulunun 11.01.2019 tarihli ve 1 sayılı kararı ile hazırlanan, 30.01.2019 tarihli ve 2019/1 sayılı Yargıtay Büyük Genel Kurulunca kabul edilip, 31.01.2019 tarihli ve 30672 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak 01.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (23.) Hukuk Dairesinin görevi cümlesinden bulunmakla, dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 18.10.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre, dava; arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 26/01/2022 tarihli ve 2022/1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 28/01/2022 günü Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca bu davanın temyiz incelemesi Yargıtay 6. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hâl böyle olunca, 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 23.07.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6723 sayılı Kanun'un 21. maddesi ile değişik 60/3. maddesi gereğince dosyanın Yargıtay 6. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 17/02/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece, kesin hüküm ve iskan ruhsat harçlarının davacı tarafından yatırıldığının kanıtlanamadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı temyiz etmiştir. Dava, davacı-davalı ve dava dışı arsa malikleri arasında düzenlenen arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince tapu iptal ve tescil davasıdır. Kural olarak, arsa maliki ile yüklenici arasında arsa payı karşılığı inşaat yapılması hususunda sözleşme düzenlendiğinde ve sözleşme koşulları yerine getirildiğinde yüklenici kişisel hak kazanır. Bu kişisel hakka dayanarak arsa sahiplerinden kendisine bırakılan bağımsız bölümlerin mülkiyetlerinin adına nakledilmesini isteyebilir. Yüklenicinin şahsi hakkına dayanarak açtığı davanın reddine dair verilen karar HUMK'nun 237. maddesinde düzenlenen ve taraflar arasındaki hukuki ilişkinin yeniden dava konusu yapılmaması amacını güden maddi anlamda kesin hüküm niteliğinde değildir....
Sözleşmenin davalı yüklenici ile diğer davalılar ve karşı davacı arasındaki arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesine dayandırıldığı, davalı yüklenicinin 26.11.1999 günlü sözleşmeyle davacı ve karşı davalıya arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesinden kaynaklanan şahsi hakkını temlik ettiği kuşkusuzdur. Dosyada yer alan diğer bilgi ve belgelerden, üzerine inşaat yapılacak 519 ada 19 sayılı parselde davalılardan ... Yitken’in de paylı malik olduğu ancak yükleniciyle yapılan arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesine katılmadığı, bu hususun 21.05.1998 günlü sözleşme metnine de yazıldığı görülmektedir. Türk Medeni Kanununun 688. Maddesinde paylı mülkiyet “birden çok kimsenin maddi olarak bölünmüş olmayan bir şeyin tamamına belli paylarla malik olmaları” şeklinde ifade edilmiştir. Bu tanıma göre paylı mülkiyetin söz konusu olabilmesi için birden fazla kişinin bir mala paylı malik bulunması ve bu malın malikleri arasında maddi olarak paylaşılmış olunmaması gerekir....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, eser sözleşmesinden kaynaklan tapu iptali ve tescil, mümkün olmadığı takdirde tazminat tahsili istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 470 ve devamı maddeleri 3. Değerlendirme 1. Davacı; yüklenici lehine yaptığı işler nedeniyle yüklenicinin arsa sahibine karşı haklarını temlik alan konumundadır. Bu haliyle yüklenicinin arsa sahibine karşı edimlerini yerine getirmesi halinde arsa sahibinden bağımsız bölüm talep edebilecektir. Arsa sahibi ile yüklenici arasında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklı Diyarbakır 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2017/104 E. sayılı dava dosyasının bulunduğu ve davanın derdest olduğu anlaşılmaktadır....
Temlikin konusu yüklenicinin arsa payı karşılığı arsa sahibi ile yaptığı sözleşme uyarınca hak kazandığı gerçek alacak ne ise o olacağından, temlik eden yüklenicinin arsa sahibinden hak kazanmadığının, üçüncü kişilerce temlik alınması arsa sahibi bakımından önemsizdir. Yukarıda belirtilen ilkeler ve yapılan açıklamaların ışığında somut olayın arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi hükümleri ile diğer temlik sözleşmeleri çerçevesinde incelenip değerlendirilmesine gelince; Davalı arsa sahibi ... ile davalı yüklenici ... arasında ... 4....
Arsa sahibi ile aralarında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi bulunan yüklenicinin şahsi hakkını üçüncü kişiye temlik etmesi halinde üçüncü kişinin ifa talep edip edemeyeceğinin saptanmasında öncelikle yüklenicinin edimini (eseri meydana getirme ve teslim borcunu) yerine getirip getirmediğinin, ardından sözleşme hükümlerindeki diğer borçlarını ifa edip etmediğinin açıklığa kavuşturulması zorunludur. Davaya konu olayın, temlik işleminin hukuki niteliği, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinde yüklenicinin borçlarının neler olduğu ve arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi hükümleri çerçevesinde incelenip değerlendirilmesi gerekmektedir. Alacağın temliki ve borcun nakli Borçlar Kanununun 162 ila 181. maddelerinde düzenlenmiştir. Temlik, alacağın ona bağlı bütün (yan ve öncelik) hakları ile birlikte devralana geçmesini sağlar ve bu işlem yapılırken borçlunun rızası alınması gerekmez. Temlik, hatta borçlunun muhalefetine rağmen geçerli olarak doğar ve hükümlerin hasıl eder....
Hükmü davacı vekili temyiz etmiştir.Eser sözleşmelerinin bir türü olan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi, taraflara karşılıklı hak ve borçlar yüklemekte; yüklenici, finansı sağlayan arsa malikinin taşınmazı üzerine bina yapma işini üstlenmekte, arsa maliki ise inşa edilecek binadaki bir kısım bağımsız bölümlerin mülkiyetini yükleniciye devretmeyi vaat etmektedir....
Her arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine istinaden tapu intikali yapılan yükleniciden tamamen iyi niyetli olarak arsa payı veya bağımsız bölüm satın alanın bu iktisabını geçersiz saymak TMK'nın 1023. maddesi karşısında açıkça Kanun'a aykırı davranmak olacaktır. Arsa sahibi iyi niyetli ve risk almak istemiyorsa; tapu devrinin, sözleşme nedeniyle yapıldığını tapunun beyanlar hanesine şerh vermek suretiyle üçüncü kişilerin iyi niyet iddialarını bertaraf edebilir. Tapu siciline basit bir şerh vermekten kaçınan arsa sahibinin tamamen iyi niyetli üçüncü kişiler karşısında ve onların zararına sebep olacak şekilde korunması menfaatler dengesine aykırı olduğu gibi taşınmaz hukukunun temeli olan "Tapuya güven ilkesine" de açıkça aykırıdır....
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE: Dairemizce, Yargıtay 15. Hukuk Dairesinin 12.04.2021 tarih ve 2020/1398 Esas - 2021/1587 Karar sayılı ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde; Dava arsa payı karşılığı inşaat sözlemesine dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir. Yüklenici, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca, yükümlülüklerini tam ve eksiksiz olarak yerine getirip, kendisine düşen bağımsız bölümleri tapuda kayden üzerine aldıktan sonra (üzerinde de kayıtlı olabilir) artık herkese karşı malik durumuna gelir. Mülkiyet hakkına sahip olduğu bağımsız bölümleri de ya tapuda yapacağı satış sözleşmesi ile kayden başkalarına satabileceği gibi, noterde gayrimenkul satış vaadi sözleşmesiyle de satabilir....