Davada, düzenleme şeklinde taşınmaz satış ve payı karşılığı inşaat sözleşmesinin (91/8 parsel taşınmaz) davalı tarafça haksız feshi nedeniyle müvekkilimin yoksun kaldığı kardan bugünkü karşılığı olarak şimdilik 25.000.00 TL ile davalının şifahi sözleşme ile renovasyonunu müvekkilime yaptırttığı inşaattan (248 ada) kaynaklanan masraflar ve müteahhitlik hak ediş bedeli olarak şimdilik 25.000,00,TLnin davalıdan tahsili istenmiştir. Taraflar arasındaki ihtilafın taşınmaz satış vaadi ve arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinden kaynaklandığı, davanın, mutlak ticari dava niteliğinde olmadığı, bu sözleşmenin her iki taraf bakımından ticari nitelikte olduğu veyahut davalı bakımından bu sözleşmenin ticari işletmeyi ilgilendiren nitelikte olduğuna dair dosya kapsamında her hangi bir bilgi ve belge bulunmadığı nazara alındığında, davanın, HMK 2/2. maddesi uyarınca asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir....
Taraflar arasındaki ........2006 asıl ve ....02.2008 günlü ek arsa payı karşılığı inşaat sözleşmeleri uyarınca arsa sahiplerine ait olacak dairelerin net 130 m² olarak yapılması, arsa sahiplerinin de buna karşılık kararlaştırılan paylarını yükleniciye devredecekleri kararlaştırılmıştır. Bilindiği üzere, arsa payı karşılığı inşat sözleşmelerinde yapılan inşaatın bedeli arsa payı olarak verilmektedir. Somut olayda ise, arsa sahipleri alacakları beher dairenin net 130 m² olması koşuluyla pay devrini taahhüt etmişlerdir. Ne var ki, yüklenici tarafın arsa sahiplerine ait bağımsız bölümleri yerinde sözleşmeye aykırı olarak, ancak imar durumu gereği net 104 m² olarak inşa ettiği tespit edilmiştir. Kaldı ki, yüklenicinin basiretli bir tacir olarak sözleşme imzalamadan önce bu durumu inceleyerek yapması mümkün olamayan inşaatı yapmayı taahhüt etmemesi gerekirdi....
Mahkemece, satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan davalı yüklenici alacağının davalılardan yükleniciye ödenmesi koşuluyla 8906 ada 2 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki B blok 6 kat 25 numaralı bağımsız bölümün davacı adına tesciline karar verilmiştir. Hükmü, davalılardan arsa sahibi temyiz etmiştir. Davadaki istemin dayanağı biçimine uygun düzenlenmiş 17.07.2003 günlü taşınmaz satış vaadi sözleşmesidir. Bu sözleşmeyle diğer davalı yüklenici B.Ali'nin arsa sahibi ile olan 29.11.2002 günlü arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca yükleniciye bırakılması kararlaştırılan çekişme konusu B bloktaki 25 numaralı bağımsız bölümü davacıya satış vaadinde bulunduğu görülmektedir. Yüklenicinin yaptığı bu işlem hukuken, alacağın temliki işleminden ibarettir....
Bir iş görerek eseri meydana getirmek ve meydana getirilen eseri iş sahibine teslim etmek (arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinde, binayı sözleşmeye, amacına ve fen ve sanat kurallarına uygun imal ederek arsa sahibine teslim etmek) yüklenicinin ana borcudur. Kural olarak da aslolan sözleşmenin kararlaştırıldığı şekilde eksiksiz ifasıdır. Aksi halde, sözleşmeden beklenen yararlar dengesi bir taraf aleyhine bozulur. Böyle bir durumda da bir taraf edimini yerine getirmiş kabul edilemez. Yukarıda belirtilen ilkeler ve yapılan açıklamaların ışığında somut olayın arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi hükümleri çerçevesinde incelenip değerlendirilmesine gelince; Davalı arsa malikleri ile davalı yüklenici arasındaki ... 2. Noterliği’nde 17.01.1992 günü düzenlenen arsa payı devri karşılığı inşaat yapım sözleşmesi, taraflarına karşılıklı hak ve borç yükleyen iki taraflı bir sözleşmedir....
Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmeleri 818 Sayılı BK.nın 155 vd. maddelerinde düzenlenen eser sözleşmelerinin kendine özgü bir türüdür. Bu sözleşmelerin bir tarafı arsa sahibi diğer tarafı yüklenicidir. Bu tür sözleşmelerde arsa sahibinin tüketici kanununda .../k maddesindeki tüketici tanımına uymadığı anlaşılmaktadır. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinde arsa sahibi açısından güdülen amaç kullanmak için konut edinmek değil arsasını değerlendirmektir. Bu nedenle arsa sahibinin arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalarken güttüğü saikin 6502 Sayılı Yasa'da tanımlanan tüketicinin saikinden farklı olduğu gözden kaçırılmamalıdır....
Davalı Aydın Kalender vekili istinaf dilekçesinde özetle, davacı ile davalılardan Doğan Acar Yapı arasında 23/09/2016 tarihinde arsa Payı karşılığı inşaat sözleşmesi düzenlendiğini, söz konusu sözleşme ile satıcı Doğan Acar Yapı Sivas ili Merkez ilçesi Alibaba Mahallesi 1261 ada 22 parselde bulunan ana taşınmazın 1 nolu bağımsız bölümünü 14/08/2018 tarihinde satın aldığını, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi bir tür inşaat sözleşmesi olup, TBK'nun 470 ve devamı maddelerinde düzenlendiğini, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinde kural olarak yüklenici yapacağı inşaattan bir kısım bağımsız bölümü arsa sahibine vermeyi, arsa sahibi ise arsanın bir miktar hissesinin tapusunu yükleniciye devretmeyi üstleneceğini, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinde, edimin yerine getirilmesiyle borcun sona ermesi aynı anda gerçekleşeceğini, bu tür sözleşmelerde taşınmaz satımı ve eser sözleşmesinin bir arada bulunmakta olduğunu, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin iki tarafa borç yükleyen sözleşmelerden...
Bu kez, davalı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur. ...)Davacı, davalı ile dava dışı ..... arasındaki ....05.1992 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazı ....03.1998 tarihinde tapuda devralmıştır. Davacı ...’nın arsa sahibi....’ın halefi olarak bu davayı açabilmesi için, arsa sahibi.... ile davalı kooperatif arasında yapılan ....05.1992 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan hakların satıcı arsa sahibi tarafından BK’nın 163. (6098 sayılı TBK 184/...) maddesi hükmüne uygun olarak davacıya temlik edilmesine ilişkin yazılı temlik sözleşmesi sunulmalıdır. Alacağın temliki ve borcun nakli BK'nın 162 ila 181. maddelerinde düzenlenmiştir. Temlik, alacağın ona bağlı bütün (yan ve öncelik) hakları ile birlikte devralana geçmesini sağlar ve bu işlem yapılırken borçlunun rızasının alınması gerekmez. Temlik, hatta borçlunun muhalefetine rağmen geçerli olarak doğar ve hükümlerini hasıl eder....
Temlikin konusu yüklenicinin arsa payı devri karşılığı arsa sahibi ile yaptığı sözleşme uyarınca hak kazandığı gerçek alacak ne ise o olacağından, temlik eden yüklenicinin arsa sahibinden hak kazanmadığını üçüncü kişiye temlik etmesi arsa sahibi bakımından önemsizdir. Diğer taraftan yüklenici arsa sahibine karşı öncelikli edimini tamamen veya kısmen yerine getirmeden kazanacağı şahsi hakkı üçüncü kişiye temlik etmişse, üçüncü kişi BK.m 81’den yararlanma hakkı bulunan arsa sahibini ifaya zorlayamaz....
Bir bakıma denilebilir ki, temlik işleminin öğrenildiği ana kadar temlik sözleşmesinin dışında olan ve işlemin tarafı olmayan arsa sahibi temlik işleminden haberdar olunca işlemin tarafı olur ve arsa payı devri karşılığı inşaat yapım sözleşmesinden kaynaklanan haklarını ona karşı (üçüncü kişiye) ileri sürer hale gelir ve ifa isteğini reddedebilir. Örneğin; karşılıklı borç yükleyen eser sözleşmesinden kaynaklanan borç kısmen veya tamamen yüklenici tarafından yerine getirilmeden yüklenici şahsi hakkını üçüncü kişiye temlik etmiş ve üçüncü kişi ifa istemişse arsa sahibi yüklenicinin öncelikli borcunu bildirerek üçüncü kişinin temlik yoluyla kazandığı hakkını ifadan kaçınabilir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Dava, kişisel hakka dayalı tapu iptali ve tescil, birleştirilen dava ise davacı arsa sahibi tarafından davalı yüklenici aleyhine arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Uyuşmazlıkların çözümünde öncelikle inşaat sözleşmesinin irdelenmesi gerekmektedir. 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14/son maddesi gereğince 01.03.2012 tarihinde yürürlüğe giren ve Yargıtay Büyük Genel Kurulunun Hukuk Dairelerinin iş bölümünü düzenleyen 09.02.2012 tarihli ve 2012/1 sayılı Kararı uyarınca, davanın açıklanan niteliği itibariyle temyiz inceleme görevi Yargıtay 23. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden Yargıtay 23. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 16.10.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....