Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davacı avukatı dinlendikten sonra eksiklik nedeniyle mahalline iade edilen dosya ikmâl edilerek gelmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okundu işin gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, yüklenicinin arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptâli tescil, ecrimisil istemlerine ilişkin olup, mahkemece davanın reddine dair verilen karar, davacı vekilince temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekirmiştir. 2-Davacı vekili, müvekkili ile davalıların murisi... arasında imzalanan, ......
Dava, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptal ve tescil davasıdır. Mahkemece davalı ...'in sözleşme haklarını temlik almadığı gerekçesi ile eksikleri talep edemeyeceği kabul edilmiş ise de arsa sahibi ...’ın sözleşmeye konu taşınmazda bulunan hissesini davalılardan ...’ya sattığı, 07.09.2005 tarihli resmi senette "... ... bu satış işlemini yukarıda yazılı olduğu şekilde satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesinin tüm hukuki sonuçlarını kabul ederek gösterilen bedel üzerinden alıp kabul ettiğini" şeklinde ibarenin bulunduğu görülmüştür. Bu ibare alacağın temliki mahiyetinde olup arsa sahibinden hisse satın satın alan davalı ...’nun arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine dayalı hakları temlik aldığının kabulü gerekir. 818 Sayılı BK.nın 81. (TBK.nın 97.)...
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2023/237 KARAR NO : 2023/376 DAVA : Tazminat (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 18/12/2017 KARAR TARİHİ : 15/06/2023 Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı ile davalılar arasında Antalya ......
TBK'nun 183 ve devamı (BK’nun 162 vd) maddeleri uyarınca, bu kişisel hakkını arsa sahibinin rıza ve onayını almaya gerek olmaksızın yazılı olmak koşuluyla üçüncü kişilere de devir ve temlik edebilir. Hemen belirtmek gerekir ki üzerine bina yapılacak taşınmazın paylı mülkiyete konu olması halinde 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu (TMK)’nun 692. maddesi uyarınca sözleşmeye tüm maliklerin katılması gerekir. Aksi halde sözleşmenin ifa kabiliyeti bulunmadığından geçersiz sözleşme nedeniyle taraflar birbirlerine verdiklerini, sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayalı olarak geri isteme hakkına sahiptirler. Arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesinin konusu, arsa sahibinin maliki olduğu arsa üzerine yapılacak bina inşaatıdır. İnşaat, maddi nitelikteki eseri ifade eder. Arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmelerinde ilk unsur, "yüklenicinin bir inşaat (bina) meydana getirme borcu altına girmesidir"....
Kararı, davalılar vekili temyiz etmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. 2-Yüklenici davalıların arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesindeki edimlerini tam yerine getirilmemesi nedeniyle tazminat (gelir kaybı) istemine ilişkin hükme yönelik temyize gelince; Taraflar arasında akdolunan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin 8. maddesi uyarınca, arsa sahibi olan davacılara ait dairelerin yüzölçümünün net 130 m² olacağı kararlaştırılmış olduğu halde, keşif sonrası hazırlanan bilirkişi raporunda sözkonusu dairelerin net 104 m² olarak inşa edildiği tesbit edilmiştir....
Bu sözleşmeyle davalılardan yüklenici arsa sahibi ile olan 24.05.1995 günlü arsa payı devri karşılığı inşaat yapım sözleşmesi gereğince kendisine bırakılması kararlaştırılan 10 numaralı bağımsız bölümdeki şahsi hakkını davacıya temlik etmiştir. Anılan temlik işleminin hüküm ve sonuç doğurması kuşkusuz davalılar arasındaki 24.05.1995 günlü sözleşmenin ifa ile sonuçlanmasına bağlıdır. Çünkü temlik edilen gerçek alacak ne ise ondan ibarettir. Ancak somut olayda, davalılar arasındaki arsa payı devri karşılığı inşaat yapım sözleşmesi uyarınca inşaatı tamamlamakla yükümlü olan yüklenicinin eseri %44 seviyesinde terk ettiği, Gölbaşı Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 1997/68-36 sayılı değişik iş dosyasında belirlenmiştir. Görülüyor ki; davalılardan yüklenici edimini yerine getirmediğinden yüklenicinin temliki hüküm ve sonuç meydana getirmeyeceği, sadece bir taahhüt işlemi olarak yükleniciyi borçlandıracağı açıktır....
Arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmeleri; yüklenicinin finansı kendisi tarafından sağlanarak arsa malikinin arsası üzerine bina yapım işini üstlendiği, arsa malikinin ise, bedel olarak binadaki bir kısım bağımsız bölüm mülkiyetini yükleniciye geçirmeyi vaat ettiği sözleşmelerdir. Burada iki sözleşme iç içedir. Biri, hiçbir şekle bağlı olmayan “inşaat sözleşmesi”; diğeri ise, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu(TMK)’nun 634, 818 sayılı Borçlar Kanunu(BK)’nun 213, Tapu Kanunu’nun 26. ve Noterlik Kanunu’nun 60.maddeleri uyarınca, resmi biçimde yapılması gereken “mülkiyeti nakil borcu doğuran sözleşme”dir. Bu nedenle, “arsa payı karşılığı inşaat sözleşmeleri”nin noterde ‘düzenleme’ biçiminde yapılması gerekmektedir. Burada şekil geçerlik şartıdır. Emredici kural gereği, resmi şekle uyulmadan yapılan sözleşmeler ise geçersizdir....
Bir iş görerek eseri meydana getirmek ve meydana getirilen eseri iş sahibine teslim etmek (arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinde, binayı sözleşmeye, amacına ve fen ve sanat kurallarına uygun imal ederek arsa sahibine teslim etmek) yüklenicinin ana borcudur. Kural olarak da aslolan sözleşmenin kararlaştırıldığı şekilde eksiksiz ifasıdır. Aksi halde, sözleşmeden beklenen yararlar dengesi bir taraf aleyhine bozulur. Böyle bir durumda da bir taraf edimini yerine getirmiş kabul edilemez; Somut olayın arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi hükümleri çerçevesinde incelenip değerlendirilmesine gelince; 818 sayılı BK'nın 163. maddesi uyarınca alacağın temlikinin biçim koşuluna bağlı olmaksızın yazılı şekilde yapılması yeterlidir. Bu nedenle, arsa sahibi ile yüklenici arasında düzenlenen 16.12.1998 tarihli 4...yevmiye numaralı inşaat sözleşmesi gereğince davalı yüklenici tarafından yapılan temlik işlemi resmi şekle tabi değildir. Davacının dayandığı Diyarbakır .....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama sonunda; taraflar arasında 16/04/2015 tarihinde arsa payı karşılığı daire inşaat sözleşmesi yapıldığı, akabinde 16/04/2015 tarihli resmi senetle davacının dava konusu sözleşmenin bulunduğu arsayı davalıya devrettiği, uygulamada çeşitli ruhsatların alınabilmesi ve eser sözleşmesinden kaynaklı inşaatın devam edebilmesi amacı ile kat karşılığı arsa payı devir sözleşmelerinde arsa sahibinin sözleşmeler hukukuna göre ifa zamanından önce arsa payını devrettiğini, bu bakımdan gerek dava konusu sözleşmenin tarihi resmi senetle yapılan devir tarihi dikkate alındığında; taraflar arasındaki satışın kat karşılığı inşaat sözleşmesini ortadan kaldırıcı bir irade olarak yorumlanamayacağı, bu devrin uygulamanın kendi geliştirdiği bir yöntem olduğu, bu nedenle davalının dava konusu taşınmazın kat karşılığı inşaat sözleşmesinden sonra satın alınmasının sözleşmeyi geçersiz kılacağına yönelik savunmasının dürüstlük kuralına aykırı olduğu...
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. 1-Dava, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin feshinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Taraflar arasındaki 20.06.2012 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinde inşaat ruhsatının alınması için herhangi bir süre öngörülmemiştir. Bu durumda, inşaat ruhsatının alınması için makul süre, Dairemizin yerleşik içtihatlarında da belirtildiği üzere altı aydır. Somut olayda, sözleşme konusu taşınmaz üzerinde eski bir bina bulunduğu anlaşılmaktadır....