sinin davalı yüklenici hissesinde % ...,51'inin ise arsa sahibi hissesinde oluştuğu, davalı yüklenicinin sözleşmede öngörülen ve arsa sahibince tanınan süreler içinde inşaatı tamamlayamadığı ve sözleşme konusu tüm ... için belirlenen % ...,71'lik seviye itibariyle, sözleşmenin geriye etkili biçimde feshi koşullarının gerçekleştiği gerekçesiyle, davanın kabulüne, taraflar arasında yapılan 02.....2006 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin geriye etkili olarak feshine karar verilmiştir. Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir. ...-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. ...-Davacı vekilinin temyiz itirazlarına gelince; Dava, taraflar arasındaki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin feshi istemine ilişkindir. Karar ve ilam harcı, maktu ve nispi olmak üzere iki çeşittir. (492 Sayılı Kanun m....,...)....
Tebligata rağmen diğer taraftan gelen olmadığından onların yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlenildikten ve temyiz dilekçelerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Asıl ve birleşen dava, arsa payı devri karşılığı inşaat yapım sözleşmesinden kaynaklanmış olup, asıl ve birleşen davada sözleşmenin geriye yönelik feshi, tapudaki şerhin terkini, kira kaybı, sözleşmeye aykırılık sebebiyle uğranılan zararın ve sözleşmenin feshi nedeniyle doğan menfi zararın tahsili istenmiş, ilk derece mahkemesince asıl ve birleşen davada, davalı ...’ye karşı açılan davadan vazgeçilmiş olmakla bu davalı yönünden açılan davanın usulden reddine, asıl ve birleşen davanın diğer davalı şirket yönünden kabulüne karar verilmiştir. Karara karşı asıl ve birleşen davada davalı olan ... Otomotiv Sanayi ve Ticaret Ltd....
Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi yapıldıktan sonra, arsa sahibince yükleniciye yapılan temlik, az yukarıda açıklandığı üzere, arsa sahibinin karşı ediminin ifası gereği olarak yapılmaktadır. Somut olayda yanlar arasında düzenlenen arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesi feshedilmiş değildir. Sözleşmeden sonra 10.06.1998 tarihinde arsa sahibi tarafından tapunun tamamen davalıya devredilmesi arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin feshedildiğini ve taşınmazın bedeli karşılığında yükleniciye satıldığını göstermez. Aralarında arsa payı devri karşılığı inşaat sözleşmesi bulunan taraflardan arsa sahibince yükleniciye tapuda satış şeklinde yapılan arsa veya arsa payı devrinin, sözleşme edimi olarak kabul edilmesi gerekir. Daire'mizin yerleşik uygulaması da bu yöndedir (15. Hukuk Dairesi 27.10.2010 tarih, 2009/5246 E-2010/5830 K, 10.10.1994 tarih 1994/1185 E-5644 K, 30.06.1989 tarih 1989/2425 E-3191 K, 05.10.1989 tarih 1988/4783 E-1989/4038 K, 08.05.1985 tarih 1985/81 E-1546 K.)....
- KARAR - Asıl davada davacı vekili, taraflar arasında imzalanan 23.06.2008 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinde, imar durumunun alınmasından itibaren 6 ay içerisinde inşaat ruhsatı alınacağının, inşaat ruhsatının alınmasından itibaren de 24 ay içerisinde işin teslim edileceğinin kararlaştırıldığını, ancak davalı arsa sahibinin mevcut imar durumunun iptali istemiyle idari yargıda dava açması nedeniyle imar durumunun ve inşaat ruhsatının alınamadığını, davalı arsa sahibinin, buna bağlı gecikmeden müvekkilini sorumlu tuttuğunu ve sözleşmeyi feshedeceğini bildirdiğini, davalının kötüniyetli olduğunu, 3. kişilerle yeni bir sözleşme yapma ihtimalinin bulunduğunu, müvekkilinin haklarının korunması açısından arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin tapuya şerh edilmesi gerektiğini ileri sürerek, taraflar arasındaki 23.06.2008 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin tapuya şerhini talep ve dava etmiştir....
Bu sözleşmeyle üzerine inşaat yapılması kararlaştırılan taşınmazın 55/100 payı eser bedeli olarak peşinen davalı yükleniciye devredilmiş, 26.4.1996 günlü satış vaadi sözleşmesiyle kişisel hak kazanan davacı buna karşılık gelen yapıdaki (13) numaralı bağımsız bölüm arsa payının adına tescilini istemiştir. Görüldüğü gibi, 26.5.1993 günlü inşaat yapım sözleşmesinin karşı tarafı olan arsa sahipleri Hüseyin v.s. davada taraf durumunu almamıştır. Arsa payı devri karşılığı inşaat yapım sözleşmelerinde eser bedeli kural olarak taşınmazdaki bir bölüm arsa payının yükleniciye devri suretiyle ödenir. Eser bedeli olarak yükleniciye peşin devir yapılmış olunsa bile, yüklenici bu bedele eserin tesliminde hak kazanır. Zira, peşin yapılan devir bir bakıma yükleniciye yapılmış avans ödemesidir....
Dairemizin yerleşik içtihat ve uygulamalarında açıkça talep edilmese dahi arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmelerinde men'i müdahale istenmesi halinde sözleşmenin feshi talebininde bu istemin içinde yer aldığı kabul edildiği gibi davacı arsa sahibi 09.10.2009 tarihli dilekçesi ile talebini sözleşmenin feshi, men'i müdahalece tazminat olarak da ıslah etmiştir. Eldeki davada aynı tarih, aynı yevmiye numaralı kat karşılığı inşaat yapım sözleşmesine dayalı olarak ve aynı taşınmazla ilgili tapu iptâli ve tescil istenmiş ve davanın tarafları da sıfatları farklı olmakla birlikte aynı kişilerdir. Davalar aynı sözleşmeye dayandığı, taraflar ve konusu aynı olup biri hakkında verilecek hüküm diğerini etkileyecek nitelikte bulunduğundan aralarında bağlantı bulunmaktadır. Nitekim 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2008/222 Esas sayılı dosyasındaki dava temyize konu iş bu davanın sonucunu beklemektedir....
Somut olay bakımından, geçerli alacağın varlığı demek davalılar arasında arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesinin bulunması bu sözleşmeyle yüklenicinin arsa sahibinin maliki olduğu bir arazi üzerine sözleşmeye fen ve amaca uygun bir bina yapıp ona teslim etmesi bu şekilde şahsi bir hak kazanması kazanacağı bu hakkını üçüncü bir kişiye devretmesi demektir. Kısaca vurgulamak gerekirse arsa sahibi ile yüklenici arasında arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesi olmadan ve bu sözleşmenin varlığı ve sözleşme uyarınca edimlerin yerine getirildiği kanıtlanmadan arsa sahibinden ifa istenemez. Burada üzerinde durulması diğer bir husus da; arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmelerinin hukuki niteliğidir. Gerçekten bu sözleşmelerle yüklenici bir bina yapım işini üstlenmekte yüklenicinin finansını sağlayarak yapacağı bu binaya karşılık arsa sahibi de ona arsa payı mülkiyetini geçirmektedir....
Çünkü tescile ancak yüklenicinin arsa sahiplerine karşı edimlerini bütünüyle yerine getirmesi halinde karar verilebilir. Nihayetinde temliken tescil olarak adlandırılan bu davalarda, yüklenicinin arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesi uyarınca edimlerini yerine getirerek bağımsız bölümleri talep etmeye hak kazandığının tespiti gerektiğinden yüklenicinin ve tüm arsa sahiplerinin davada yer alması zorunludur. Bu bilgiler ışığında somut olayda; Dava, arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil istemine ilişkin olduğuna göre hukuki durumları etkileneceğinden ve davanın niteliğine göre taraf teşkili kamu düzenine ilişkin olduğundan mahkeme ve temyiz halinde Yargıtay tarafından kendiliğinden gözetilmelidir....
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, taşınmazla ilgili imar durumunun tespit tarihinin 12.06.1998 olduğu, arsa payı karşılığı inşaat yapım ve taşınmaz vaadi sözleşmesinin yapıldığı tarihin 29.01.1999 olduğu, davalı yüklenicinin, resmi imar durumuna göre yapılması mümkün olmayan bir kroki ile davacılarla sözleşme yaptığı ve inşaata başlanması için gerekli olan yapı ruhsatının da alınamadığı gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalı şirket vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, arsa payı karşılığı inşaat yapımı ve taşınmaz satış vaadi sözleşmesi konusu olan taşınmazdaki şerhin terkini istemine ilişkindir. Tapu Kanunu'nun 26. maddesinin 7 ve 8. fıkralarında ''Noterlik Kanunu'nun 44 üncü maddesinin (B) bendi mucibince noterler tarafından tanzim edilen gayrimenkul satış vadi sözleşmeleri ile arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinde taraflardan biri isterse gayrimenkul siciline şerh verilir....
(YİBGK, 1987/2 E. 1988/2 K. 30/09/1988 tarihli karar gerekçesi) Sözleşmenin geçersiz olduğu durumlarda üçüncü kişiler halefiyet gereğince arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesinin diğer tarafından herhangi bir talepte bulunamazlar. Yani sözleşmeye sonradan katılan üçüncü kişilerin hakları da sözleşmenin feshi halinde bu durumdan etkilenecektir. Geçersiz sözleşmeden ifa istenmesi mümkün olmayacağından taraflar ancak birbirlerine verdikleri şeyi sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre talep edebilirler. (Arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmelerinde bağımsız bölüm alan üçüncü kişilerin hukuksal durumları adlı kitap Dr....