Temlikin, temlik edenle borçlu (arsa sahibi) arasında bazı ilişkilerin doğmasına neden olduğu çok açıktır. Zira temlik alan evvelki alacaklının yerine geçmiş borçludan (arsa sahibinden) ifayı istemek, gerektiğinde de borçluyu ifaya zorlamak onun hakkı olmuştur. Arsa sahibi ile arasında arsa payı devri karşılığı inşaat yapım sözleşmesi bulunan yüklenicinin şahsi hakkını üçüncü kişiye temlik etmesi halinde üçüncü kişinin ifa talep edip edemeyeceğinin saptanmasında öncelikle yüklenicinin edimini (eseri meydana getirme ve teslim borcunu) yerine getirip getirmediğinin, ardından sözleşme hükümlerindeki diğer borçlarını ifa edip etmediğinin açıklığa kavuşturulması zorunludur. Davaya konu olayın, temlik işleminin hukuki niteliği, arsa payı devri karşılığı inşaat yapım sözleşmelerinde yüklenicinin borçlarının neler olduğu ve arsa payı devri karşılığı inşaat yapım sözleşmesi hükümleri çerçevesinde incelenip değerlendirilmesi gerekmektedir....
Şayet, temlik edilen alacağın dayanağı olan arsa sahibi ile yüklenici arasındaki arsa payı devri karşılığı inşaat yapım sözleşmesi yüklenici bakımından bütünüyle ifa edilmemişse, üçüncü kişi yüklenicinin ifa etmediği borç miktarı kadar arsa sahibine karşı sorumludur. Eğer yüklenici, arsa payı devri karşılığı inşaat sözleşmesinden doğan edimlerini bütünüyle yerine getirmiş olmamakla beraber noksan bıraktığı iş pek cüz’i bir boyutta ise, yani bu noksanlığın paraya dönüştürülerek tamamlanması arsa sahibi açısından tahammül edilebilir bir boyutta ise, o zaman bu pek cüz’i noksanlığın paraya dönüştürülerek tamamlanması suretiyle üçüncü kişi tarafından tescil istenebilir. Bu genel açıklamalardan sonra somut olaya gelince; davalı arsa sahibi yüklenicinin edimini yerine getirmediğini ve tescil davasının dinlenme olanağı bulunmadığını savunmuştur....
Sulh Hukuk Mahkemesi ise, dava eser sözleşmesinden kaynaklı eksik işlerin tespiti ve alacak davası olup davacının apartman yöneticisi olmasının davanın niteliğini değiştirmeyeceğinden; davanın niteliğinin belirlenmesinde taraflar arasındaki temelde var olan hukukî ilişkiye bakılması gerektiği, taraflar arasındaki uyuşmazlığın eser sözleşmesinden kaynaklandığının anlaşıldığı gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6502 sayılı Kanunun 3/l bendi ile tüketici işlemi kapsamına eser sözleşmeleri de alınmışsa da, somut olayda olduğu gibi arsasına karşılık bağımsız bölüm alacak olan arsa sahibinin salt kişisel tüketim amacından söz edilemeyeceği, bu amacın tüketim ihtiyacını aştığı, Kanunun 3/k maddesindeki "tüketici" tanımına uymadığı anlaşılmaktadır. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi, taşınmaz satış vaadi ve inşaat sözleşmesini birlikte kapsayan karma bir sözleşmedir....
Asıl ve birleşen dosya davacısı arsa sahibi ile asıl dosya davalısı yüklenici arasındaki arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesi feshedilmemiş olup, hukuken geçerliliğini muhafaza etmektedir. Davacı arsa sahibi asıl davasında, sözleşmenin başında tamamının tapusunu devrettiği yükleniciden, arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesi uyarınca kendisine isabet eden bağımsız bölümün tapu kaydının iptâl ve tescilini talep etmiştir. Sözleşme feshedilmediğinden avans olarak yükleniciye devredilen tapu payının arsa sahibine dönüşü söz konusu değildir. Tapu kaydında dava edilen bağımsız bölümün sözleşmeye göre arsa sahibine bırakılan bağımsız bölüm olduğuna dair bir şerh bulunmamaktadır. Davacı arsa sahibi, birleşen dosya davalısı ......
Dosyada bulunan belgelerden arsa sahipleri Şükran Karaaslan, ....., .... ile 25.03.2013 ...., ......... ile 27.03.2013 ....ve ............ ile 20.03.2013 tarihlerinde davalı yüklenici şirket ile düzenleme şeklinde arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesi imzalandığı ve sözleşmeler kapsamında 29.03.2013 tarihinde 8598 yevmiye no'lu akit ile taşınmaz pay devrinin yapıldığı ve bu devirler nedeniyle önalım davası açıldığı görülmüştür. Dava konusu edilen temlik işlemleri arsa payı devri karşılığı inşaat yapım sözleşmesi gereği yapılmıştır. Gerçek bir satış bulunmamaktadır. Davacının önalım hakkını kullanması mümkün değildir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Dava, arsa payı devri karşılığı inşaat yapım sözleşmesinden kaynaklanan alacak ve sözleşmenin feshi istemine ilişkin olup, 15.Hukuk Dairesinin bozma ilamı üzerine verilen karar temyiz edildiğinden, 2797 sayılı Yargıtay K.nun 14.maddesi gereğince temyiz incelemesi 15.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Yukarıda belirtilen nedenle dosyanın görevli sözü edilen Yüksek Daire Başkanlığına gönderilmesine, 12.06.2008 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Mahkemece, yapıdaki ayıp ve eksiklikler tutarından davacıların arsa payına karşılık gelen 2.346.00 YTL.nin davalı arsa sahibine ödenmesi koşuluyla dava konusu bağımsız bölümlerin davacılar adına tesciline karar verilmiştir. Hükmü, davalılardan arsa sahibi temyiz etmiştir. Arsa payı devri karşılığı inşaat yapım sözleşmeleri taraflarına karşılıklı hak ve borçlar yükler. Buradaki öncelikli borç arsa sahibine aittir. Her türlü ayıptan ari olarak üzerine inşaat yapılacak arsayı teslim etmek arsa sahibinin öncelikli borcudur. Arsa sahibi ayrıca, yüklenicinin karşı edimi olan inşaat yapmak borcunu ifa etmesinden sonra yükleniciye, sözleşmeye uygun arsa veya kurulmuşsa kat irtifak tapusunu devretmelidir. Buna karşılık yüklenicinin temel borcu bir bina meydana getirmektir. Bina inşasından maksat, o yapının sözleşmeye, fen kurallarına ve amacına uygun imal edilmesidir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi SAYISI : 2020/172 E., 2023/314 K. 2797 sayılı Yargıtay Kanunu’nun (2797 sayılı Kanun) 40 ıncı ve Yargıtay İç Yönetmeliği’nin 18 ... maddeleri uyarınca yapılan ön incelemede; dava konusu uyuşmazlığın niteliği ve temyizin kapsamının, arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesinden kaynaklı olduğu anlaşılmıştır. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun dairelerin iş bölümüne ilişkin 25.01.2023 tarihli ve 2023/1 sayılı kararı uyarınca dosyayı inceleme görevi Yargıtay (6). Hukuk Dairesine ait olduğundan, 2797 sayılı Kanun’un 60 ıncı maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca gerekli inceleme yapılmak üzere dosyanın ilgili daireye gönderilmesine karar vermek gerekir. KARAR Açıklanan sebeple; Dosyanın YARGITAY (6). HUKUK DAİRESİNE GÖNDERİLMESİNE, 25.10.2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi....
Noterliğinin 20.05.2014 tarihli, ... yevmiye sayılı arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin, davalı şirket ile ... arasında Aksaray 4. Noterliğinin 23.09.2013 tarihli, ... yevmiye sayılı arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin, davalı şirket ile ... arasında Aksaray 4. Noterliğinin 14.06.2013 tarihli, 3131 yevmiye sayılı arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin akdedilmiş olup, davalı şirkete aynı taşınmazın hissedarlarınca tapuda satış adı altında yapılan temliklerin arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin ifası için yapıldığı, dolayısıyla gerçek anlamda satış iradesinin bulunmadığı, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereği sözleşmenin taraflarından birinin edimini yerine getirmemesi halinde devredilen payın her zaman geri istenebileceği gözetilerek satış amacı bulunmayan bu temliklerden dolayı dava ve birleştirilen davaların reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulmasına karar verilmiştir....
Borçlar Kanununun 167. maddesine göre temlik işlemine vakıf olan borçlu (arsa sahibi) eğer temlik işlemi olmasaydı eski alacaklıya (yükleniciye) karşı arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan ne gibi hakları varsa yeni alacaklıya (davacı üçüncü kişiye) karşı ileri sürebilir hale gelir. Burada üzerinde durulması gereken diğer bir sorun da alacağın temliki işleminde temlik edilen alacağın gerçek alacak ne ise o olduğu konusudur. Başka bir anlatımla, yüklenici arsa payı karşılığı sözleşmedeki edimlerini yerine getirmemişse veya sözleşmeye aykırı davranmışsa ne yüklenici ve ne de ondan alacağını temlik alan üçüncü kişi arsa sahibinden arsa payı karşılığı sözleşmeye dayanarak temlik talebinde bulunamaz. Zira, arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesinden maksat arsa sahibinin maliki olduğu arsa üzerine fenne, sözleşmeye ve amacına uygun bina yapmak, sözleşmedeki diğer edimlerini eksiksiz ifa etmektir....