Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 09.02.2018 gün, 2018/1 sayılı iş bölümü kararı ile 01.07.2016 tarihinden sonra arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesinden kaynaklanıp temyiz ya da karar düzeltme talepli olarak Yargıtay'a gelen dosyaların temyiz ve karar düzeltme taleplerini inceleme görevi Dairemize verilmiş ise de; az yukarıda açıklandığı gibi taraflar arasındaki uyuşmazlık arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesinden kaynaklandığından karar düzeltme talebini inceleme görevi Dairemize ait olmayıp, benimseyerek temyiz incelemesini yapan Yüksek 23. Hukuk Dairesi'nin görev alanında kalmaktadır. Ancak anılan Dairecede görevsizlik nedeniyle gönderme kararı verildiğinden görevli Dairenin belirlenmesi için dosyanın Yargıtay Hukuk İş Bölümü İnceleme Kurulu'na gönderilmesi gerekmiştir....
Paylı mülkiyete konu olan ya da kat mülkiyeti tesis edilmiş olan taşınmazda bulunan yapının yıkılıp yeniden inşaat yapılması işi TMK'nın 692. maddesi hükmünce olağanüstü tasarruf 634 sayılı KMK'nın 45. maddesi gereğince önemli işlerden olduğundan, bu nitelikteki taşınmazlarda arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesinin tüm paydaşları ya da kat malikleri ile yapılmış olması geçerlilik koşuludur. Arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesinin feshi davası da olağanüstü tasarruf işlemleri ve önemli işlerden olduğundan, geçerli sözleşmenin varlığı halinde feshinin de tüm paydaşlar veya kat maliklerince talep ve dava edilmesi gerekir....
HMK 355. maddesine göre yapılan istinaf incelemesi neticesinde; Tefrik edilen dosya alt yüklenicinin arsa sahibine açtığı inşaat yapım bedeline ilişkin alacak davasıdır. Bu dava kat karşılığı inşaat sözleşmesi dışında inşaat işlerine ilişkin ayrı bir eser sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Bu nedenle mahkemenin dava konusu kat karşılığı inşaat sözleşmesinin tarafları arasında açılmış bir dava olarak nitelendirmesi hem tarafların konumuna, hem de talep sonucuna uygun düşmemektedir. Tefrikine karar verilen dosya ile iş bu dosya arasında hukuki ve fiili irtibat bulunduğu, birinin diğerinin sonucunu etkileyecek mahiyette olduğu, birlikte görülüp sonuçlandırılmasının da usul ekonomisine uygun olacağı anlaşılmakla mahkemenin tefrik kararı da hatalıdır....
Apartman yöneticisinin kat karşılığı inşaat yapım sözleşmesine dayanarak dava açması mümkün değildir. Bu açıklamalardan sonra somut olaya gelince; 14.10.2009 tarihli Kat Karşılığı İnşaat Yapım Sözleşmesi'nin 5. maddesi 2. fıkrasında sözleşmenin tarafı olarak A ve G bloktan daire alacak arsa sahiplerinin kat irtifakına göre hisselerini başkalarına devir ve satış yapabilecekleri, sattıkları kişilerin de bu sözleşme ile bağlı kalacakları, arsa sahiplerinden daire satın alan kişilerin de bu sözleşme ve hükümlerinden yararlanacakları kararlaştırılmıştır. Bu madde hükmü gereği pay devri halinde sözleşmeden doğan haklarından arsa sahiplerinden bağımsız bölüm satın alanlara temlik edilmiş olacağı kararlaştırıldığından arsa sahiplerinden bağımsız bölüm satın alan kişiler arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesi uyarınca yükleniciye karşı talepte bulunabilir ve dava açabilirler....
Mülkiyet nakline ilişkin sözleşmelerin Türk Medeni Kanununun 706 ve Borçlar Kanununun 213.maddeleri hükmünce resmi biçim koşuluna uyularak yapılması zorunlu olduğundan iki tipli karma sözleşme özelliği gösteren arsa payı devri karşılığı inşaat yapım sözleşmelerinin geçerliliği kuşkusuz şekil şartına bağlıdır. Kural olarak davalılar arasındaki adi yazılı 02.05.1990 tarihli sözleşme geçersizdir. Ancak, geçersiz sözleşmeye rağmen arsa sahibi olan davalılar aynı sözleşme kapsamında yükleniciye tapu devri yaptıklarından bu aşamada 2.5.1990 tarihli sözleşmenin geçersizliğini ileri sürmek dürüst davranma kuralına uygun düşmez. Davalılar arasındaki 2.5.1990 günlü arsa payı devri karşılığı inşaat yapım sözleşmesi taraflarına karşılıklı hak ve borçlar yükler. Buradaki öncelikli borç arsa sahibine aittir. Her türlü ayıptan ari olarak üzerine inşaat yapılacak arsayı teslim etmek arsa sahibinin öncelikli borcudur....
Y....... ile davalı arsa maliki davalı H.... D......l arasında Aliağa 1.Noterliği’nce düzenlenen arsa payı devri karşılığı inşaat yapım sözleşmesi uyarınca, 3746 parsel sayılı taşınmazda yükleniciye bırakılan (A) blok 3.kat 8 numaralı bağımsız bölüm meskeni 25.08.2004 tarihli protokol ile satın aldığından adına tescilini veya taşınmazın rayiç bedelinin ödenmesini istemiştir. Davalı arsa maliki, yüklenici hakkında Aliağa Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2005/353 esasında kayıtlı arsa payı devri karşılığı inşaat yapım sözleşmesinden kaynaklanan alacağa ilişkin dava bulunduğunu ve hükme bağlandığını ileri sürerek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, davalılardan T..... Y......., Y.... Y...... ve Y..... Ltd. Şti. hakkında açılan davanın feragat nedeniyle reddine, 3746 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki (A) blok 3. kat 8 numaralı bağımsız bölümün davacı adına tesciline karar verilmiştir. Hükmü, davalı arsa maliki temyiz etmiştir....
Diğer taraftan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinde yüklenici bina yapım işini üstlenmekte, yüklenicinin finansını sağlayarak yapacağı bu binaya karşılık arsa sahibi de ona kararlaştırılan arsa payı mülkiyetini geçirmektedir. Bu niteliği itibariyle arsa payı karşılığı inşaat sözleşmeleri iki tipli karma bir sözleşmedir. Burada, eser sözleşmesinin konusu olan inşaat yapma edimi ile taşınmaz satım sözleşmesindeki mülkiyet nakli edimi bir araya gelmiştir. Eser sözleşmesi bir şekle bağlı olmasa da arsa sahibi taşınmazdaki bir bölüm mülkiyeti yükleniciye geçirmek zorunda olduğundan sözleşmenin TMK m.706, BK m. 213, Tapu Kanununun 26. ve Noterlik Kanununun 60. maddesi uyarınca Tapu sicil Müdürlüğünde veya noterlerce düzenleme şeklinde yapılması zorunludur. Kanun sözleşmenin geçerliliği (sıhhati) için resmi şekil aradığından, emredici kural gereği, resmi şekle uymadan yapılan sözleşmeler geçersizdir. .... Eser (İnşaat Yapım) Sözleşmeleri, Ankara 2009, S.44 v.d.)...
Noterliği'nin 7425 yevmiye numaralı "İnşaat Yapım Sözleşmesi' akdedildiğini, dosyaya dayanak teşkil edilen "Arsa Karşılığı İnşaat Sözleşmesi" 'nin tarihi bulunmadığını, aynı gayrimenkule ilişkin aynı taraflar arasında davaya dayanak teşkil edilen "Arsa Karşılığı İnşaat Sözleşmesi" nde sonra taraflar arasında aynı gayrimenkule ilişkin 30/03/2018 tarihinde Balıkesir 2. Noterliği'nin 7425 yevmiye numaralı yeni "İnşaat Yapım Sözleşmesi"nin akdedilmesi ile tarihsiz olan ve davaya dayanak teşkil edilen "Arsa Karşılığı İnşaat Sözleşmesi"nin feshedildiğini ve hükümsüz hale geldiğini, zira dava konusu gayrimenkule ilişkin son sözleşmenin Balıkesir 2....
Kural olarak arsa sahibi, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereği kendisine bıkakılıp adına tescil edilen bağımsız bölümü üçüncü kişiye satarak tapuda pay devri yapmış olsa dahi, ayrıca arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesinden doğan haklarını yazılı temlik sözleşmesiyle devretmedikçe tapuda pay devri alacağın temliki sonucunu doğurmaz. Başka bir anlatımla arsa malikinden pay veya bağımsız bölüm satın alan üçüncü kişiler ansa maliki ile yüklenici arasında tanzim edilen sözleşmenin tarafı olmadığından sözleşmeden kaynaklanan hakları istimal edebilmeleri için ayrıca yazılı temlik sözleşmesinin bulunması gerekir.( Emsal Yargıtay 15. H.D.'nin 23.11.2006 gün 7468/6797 E/K, HGK'nın 26.03.2008 gün 2008/15- 279 Esas, 2008/277 Karar sayılı ve Yargıtay 15. H.D'nin 23.09.2008 gün 2017/5864 Esas, 2008/5551 Karar sayılı ilamları)....
Davaya konu olayın, temlik işleminin hukuki niteliği ve arsa payı devri karşılığı inşaat yapım sözleşmelerinde yüklenicinin borçlarının neler olduğunun arsa payı devri karşılığı inşaat yapım sözleşmesi hükümleri çerçevesinde incelenip değerlendirilmesi gerekmektedir. Arsa sahibi ile arsa payı devri karşılığı inşaat yapım sözleşmesi bulunan yükleniciden sözleşmesinde ona bırakılması kararlaştırılan bağımsız bölümü temlik alan üçüncü kişinin, arsa sahibini (borçluyu) ifaya zorlayabilmesi için öncelikle temlik işlemini ve işlemin sıhhatini kanıtlaması gerekir. Fakat temlik işlemi kanıtlanmış olunsa da yukarıda açıklandığı üzere ifa talebinin muhatabı olan arsa sahibi ifaya derhal uymak zorunda değildir. Gerçekten, Borçlar Kanununun 167. maddesine göre “Borçlu temlike vakıf olduğu zaman temlik edene karşı haiz olduğu defileri, temellük edene karşı dahi dermeyan edebilir....