Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava, arsa sahibi ile yüklenici arasındaki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca yükleniciye bırakılması kararlaştırılan bağımsız bölümün temlik alındığı iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil olmadığı takdirde tazminat isteğine ilişkindir. Daval....vekili, davalı yüklenici şirketin sözleşmede gösterilen işleri tamamlamadığını, bu yüzden davalı şirkete karşı eksik işlerden kaynaklanan alacak isteğine ilişkin olarak dava açıldığını ve ..... 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/510 Esasında görülmekte olan bu davanın henüz derdest olduğunu, yüklenicinin kat karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince edimini tam olarak yerine getirmedikçe alacağı temellük eden davacının hakkını arsa sahibine karşı ileri sürmesinin mümkün olmadığını savunarak tescil isteğinin reddine karar verilmesini istemiştir....

    Dava dosyası kapsamındaki Kütahya Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından verilen 1995/116 Esas sayılı veraset ilâmına göre, tüm mirasçıları davacılar olan... ile davalı Kooperatif tüzel kişiliği arasında yapılan 02.08.1994 tarih 17854 yevmiye numaralı ve “Düzenleme Şeklinde Gayrimenkul Satış Vaadi ve Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesi” Kütahya 1. Noterliği’nce doğrudan düzenlenmiştir. Davacıların mirasbırakanı arsa sahibi; davalı Kooperatif ise yüklenicidir. Davalı, sözleşmede yazılı tapulu taşınmaza sözleşmedeki koşullarla inşaat yapmayı yüklenmiştir. Davalı kooperatif, Kütahya 1. Noterliği aracılığıyla gönderdiği 10.08.2005 tarih ve 20685 yevmiye numaralı ihtarname ile davacı taraf ile yaptığı arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesini, geriye etkili sonuç doğurur şekilde fesih ettiğini bildirmiştir. Oysa, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi, tapulu arsa ya da arsa payının devrini içermesi nedeniyle karşı tarafın kabulü yoksa, tek taraflı fesih edilemez; feshe hakim karar verir....

      HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava, Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan, Sebepsiz Zenginleşme)|İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) istemine ilişkindir....

      Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı ... tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin feshi ile sözleşme uyarınca devredilen tapu kayıtlarının iptali ve davacılar adına tescili istemiyle açılmış; mahkemece, davanın kabulüne dair verilen karar, davalılar ... ile ... vekillerinin temyizi üzerine, Yüksek 15. Hukuk Dairesi'nin 12.09.2013 tarihli ilamıyla, davalı ... yönünden davanın feragatten reddi gerektiği belirtilerek bozulmuş, davalı ... 'nün tüm temyiz itirazları reddedilmiş, aynı davalı tarafından yapılan karar düzeltme istemi de ret ile sonuçlanmıştır....

        Ancak kanunun sistematiği nazara alındığında kanunda zikredilen eser sözleşmelerinden kastın; ticari ve mesleki olmayan amaçlarla, salt kişisel ihtiyaçları için kullanma ve tüketme amacıyla gerçek ve tüzel kişi ile tüketici arasında yapılan eser sözleşmeleri olduğu anlaşılmaktadır. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmeleri 818 sayılı BK'nın 155 vd. maddelerinde düzenlenen eser sözleşmelerinin kendine özgü bir türüdür. Bu sözleşmelerin bir tarafı arsa sahibi diğer tarafı yüklenicidir. Bu tür sözleşmelerde arsa sahibinin Tüketici Kanununda 3/k maddesindeki tüketici tanımına uymadığı anlaşılmaktadır. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinde arsa sahibi açısından güdülen amaç kullanmak için konut edinmek değil arsasını değerlendirmektir. Bu nedenle arsa sahibinin arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalarken güttüğü saikin 6502 sayılı Kanunda tanımlanan tüketicinin saikinden farklı olduğu gözden kaçırılmamalıdır....

          Arsa sahibi ile arasında arsa payı devri karşılığı inşaat yapım sözleşmesi bulunan yüklenicinin şahsi hakkını üçüncü kişiye temlik etmesi halinde üçüncü kişinin ifâ talep edip edemeyeceğinin saptanmasında öncelikle yüklenicinin edimini (eseri meydana getirme ve teslim borcunu) yerine getirip getirmediğinin, ardından sözleşme hükümlerindeki diğer borçlarını ifa edip etmediğinin açıklığa kavuşturulması zorunludur. Davaya konu olayın, temlik işleminin hukuki niteliği, arsa payı devri karşılığı inşaat yapım sözleşmelerinde yüklenicinin borçlarının neler olduğu ve arsa payı devri karşılığı inşaat yapım sözleşmesi hükümleri çerçevesinde incelenip değerlendirilmesi gerekmektedir. Alacağın temliki ve borcun nakli TBK'nın 183 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Temlik, alacağın ona bağlı bütün (yan ve öncelik) hakları ile birlikte devralana geçmesini sağlar ve bu işlem yapılırken borçlunun rızası alınması gerekmez....

          Davadaki istemin dayanağı, davalı yüklenici ile dava dışı arsa sahipleri arasında düzenlenen arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi ve yüklenicinin davacıya şahsi hakkını devretmesine ilişkin “alacağın devri” (temlik) sözleşmesidir. Burada öncelikle arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi ve bu sözleşmenin hüküm ve sonuçları üzerinde durulması gerekmektedir. Bir tanımlama yapmak gerekirse; arsa payı karşılığı inşaat sözleşmeleri, yüklenicinin finansını kendisi sağlayarak arsa maliklerine ait arsa üzerine bina yapımı işini yükümlendiği, arsa malikinin ise bedel olarak binadaki bir kısım bağımsız bölümlerin mülkiyetini yükleniciye geçirmeyi vaat ettiği sözleşmelerdir. Bu sözleşmelerde bina inşaatı sebebiyle yükleniciye ödenmesi gereken ücret (bedel), arsa sahibi tarafından ayın olanak ödenmektedir. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinde ilk unsur “yüklenicinin bir inşaat (bina) meydana getirme borcu altına girmesidir.”...

            Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi kurulu raporu ve tüm dosya içeriğine göre; davalı yüklenici ile davalı arsa sahibi arasında 27.04.2010 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığı dava ve sözleşme konusu 3 no'lu parselin arsa sahibi davalı tarafından diğer davalı kardeşine 20.08.2010 tarihinde satıldığı ancak adı geçen parselin üzerinde komşu dava dışı 4 no'lu parselle tevhit işlemi yapılmadan inşaat yapılmasının mümkün olmadığı 4 no'lu parsel üzerinde de halen bina bulunduğu, sözleşmenin bu nedenle baştan itibaren yürürlüğe girmesinin imkansız ve geçersiz olduğu bu nedenle taraflar yönünden borç ilişkisinin kurulduğunun kabul edilemiyeceği, sözleşmenin ifasının imkansız olduğu, taraflarca bilinen ve bilinmesi gereken önemli unsur olduğu, davacı yüklenicinin tacir olması nedeni ile taşınmazın tüm imar durumunu araştırması gerektiği, arsa sahibinin de bunu bilecek durumda olduğu, tarafların sözleşmenin geçersizliği nedeniyle aldıklarını iade ile yükümlü olup tazminat talep...

              Birleşen davada davacılar vekili, taraflar arasındaki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin feshine ilişkin dava açtıklarını, sözleşme kurulması aşamasında noter, harç, proje, ruhsat ve malzeme giderleri yaptıklarını, ayrıca kira bedeli ödediklerini, daha elverişli başka bir sözleşme yapma imkanından yoksun kaldıklarını, olumsuz zarara uğradıklarını ileri sürerek, sözleşmenin feshi nedeniyle fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla 10.000,00 TL olumsuz zararın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar, davaya cevap vermemişlerdir....

                Arsa sahipleri ile aralarında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi bulunan yüklenicinin şahsi hakkını üçüncü kişiye devretmesi (temlik etmesi) halinde üçüncü kişinin ifa talep edip edemeyeceğinin saptanmasında öncelikle yüklenicinin edimini (eseri meydana getirme ve teslim borcunu) yerine getirip getirmediğinin, ardından sözleşme hükümlerindeki diğer borçlarını ifa edip etmediğinin açıklığa kavuşturulması zorunludur. Davaya konu olayın, “alacağın devri ve borcun üstlenilmesi” işleminin hukuki niteliği, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinde yüklenicinin borçlarının neler olduğu ve arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi hükümleri çerçevesinde incelenip değerlendirilmesi gerekmektedir. Alacağın devri ve borcun üstlenilmesi Türk Borçlar Kanununun 162 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Alacağın devri, alacağın ona bağlı bütün (yan ve öncelik) hakları ile birlikte devralana geçmesini sağlar ve bu işlem yapılırken borçlunun rızasının alınması gerekmez....

                  UYAP Entegrasyonu