Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı arsa sahipleri, arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesinin feshedildiğini, açılan davanın reddini savunmuştur. Davalı yüklenici şirket, savunmada bulunmamıştır. Mahkemece, dava reddedilmiştir. Hükmü, davacı temyiz etmiştir. Gerçekten, davalılar arasındaki 19.06.1997 tarihli arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesi hükmen geriye etkili olarak feshedilmiş, hüküm Yargıtay denetiminden geçerek kesinleşmiştir. Geriye etkili fesihte, ileriye etkili fesihte olduğu gibi yükleniciye işin getirildiği fiziki seviyeye uygun bağımsız bölüm tapusu verilmez. Feshin tasfiyesi arsa sahiplerinin yükleniciye yaptığı kadar iş bedelini sebepsiz zenginleşmeye dayanarak ödemesi suretiyle yapılır. Dolayısıyla, feshin tasfiye işlemleri yapılmamışsa işin yüklenicisi arsa sahiplerinden sebepsiz zenginleşmeye dayanarak alacak talebinde bulunabilir....

    Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesi uyarınca arsa sahibince devri taahhüt edilen arsa payının para ile değerlendirilmesi mümkün bir malvarlığı hakkı niteliğinde olduğu da belirgindir. Somut olayda, arsa sahibi tarafından açılan davada, yüklenici olan davalının sözleşmenin yerine getirilmesi için işe hiç başlamadığı belirtilerek 14.04.2004 tarihli kat karşılığı inşaat sözleşmesinin feshine karar verilmesi istenmiş, mahkemece de sözleşmenin feshine karar verilmiştir. Bu durumda kat karşılığı inşaat sözleşmesinin feshi halinde, sözleşmenin az yukarıda açıklanan niteliği ve özelliği dikkate alınarak hüküm altına alınacak harç ve vekâlet ücretinin sözleşme gereği davalı yükleniciye devredilmesi taahhüt edilen arsanın dava tarihi itibariyle belirlenecek rayiç bedeli üzerinden hesaplanması gerekir. O halde, mahkemece yapılacak inşaatın toplam alanının dava tarihindeki yapı yaklaşık birim fiyatı ile çarpımı sonucu bulunan bedel üzerinden harç ve vekâlet ücretine hükmedilmesi doğru olmamıştır....

      , davacı yüklenicinin edimini yerine getirmediğini, davacının kendisine devredilen arsa hisselerini üçüncü kişilere devrettiğini, bu kez sanki bedel karşılığı eser sözleşmesi akdetmiş gibi bina bedeli için eldeki davayı ikame ettiğini, davacının arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi hükümlerine aykırı davranması nedeniyle Konya 3....

      Davalı ..., arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince inşa ettiği binalar yönünden arsa sahibi diğer davalılardan alacaklı bulunduğunu, davalıların bu dairelerin bir kısmını satarak zenginleştiğini, aralarındaki alacak borç ilişkisinin tasfiye edilmediğini savunmuştur. Diğer davalılar vekili, müvekkilleri ile diğer davalı ... arasındaki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin mahkeme kararıyla geriye etkili olarak feshedildiğini, davacının ... ile yaptığı sözleşmenin müvekkilleri açısından bir bağlayıcılığının bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir....

        Dava dosyası kapsamındaki tapu kayıtları incelendiğinde; arsa sahiplerinin satmayı vaadettikleri payın 15/100 hissesinin kayden davalıya temlik edildiği; başkaca pay temlikinin yapılmadığı anlaşılmaktadır. Yanlar arasındaki sözleşmenin kapsamı değerlendirildiğinde de; somut olayda uygulanması gereken 818 Sayılı Borçlar Kanunu'nun 355. madde hükmünde tanımı yapılan eser sözleşmesinin bir türü olan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi ile anılan Kanun'un 213/2. maddesi ve Türk Medeni Kanunu'nun 736. maddesi hükümlerine uygun şekilde “geri alım hakkı” tanınarak yapılan satış vaadi sözleşmesinden ibaret karma bir sözleşme olduğu sonucuna varılmaktadır. İstanbul 3....

          Bir başka anlatımla, arsa payı devri karşılığı inşaat sözleşmelerinin feshi, taraf iradeleri fesihte birleşmediği sürece ancak mahkeme kararı ile mümkün olmaktadır....

          bulunmadığı gerekçesiyle, asıl davanın kısmen kabulü ile davacı arsa sahibinin arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesini feshetmekle haklı olduğunun tespiti ile geriye etkili olarak feshine, davacının sözleşmeye konu taşınmaz üzerindeki yapıyı kullanamamasından kaynaklanan 10.031,00 TL tazminatın 18.06.2014 tarihinden itibaren yasal faiz ile birlikte davalıdan tahsiline, birleşen davanın reddine karar verilmiştir....

            - KARAR - Davacılar vekili, müvekkillerinin murisi ile davalı şirket arasında 20.07.2009 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi olduğunu, müvekkillerinin murisinin yaşlılık ve hastalığından yararlanarak, ... Ltd. Şti. ile aralarındaki 20.07.2009 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin şartları yerine getirilmediği halde sözleşmede belirlenen taşınmazın davalı şirketin sözleşme dışı ortaklarından ...'e devrettirildiği ileri sürülerek, tapu iptali ve tescil, sözleşme şartlarının yerine getirilmemesi nedeniyle sözleşmenin feshini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekili, açılan davayı kabul etmediklerini, hata ve hile iddiaları yönünden davanın zamanaşımına uğradığını, bina arsa sahibinin talebiyle ruhsatının beklenmeden yapıldığını, sözleşmenin feshi talebinin kötüniyetli olduğunu, davalı ...'ün iyiniyetli 3. kişi olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir....

              Noterliği'nin 25.02.2022 tarih ve ... yevmiye numaralı Düzenleme Şeklinde Taşınmaz Satış Vaadi ve Arsa Payı Karşılığı İnşaat Sözleşmesinin, 25.12.2022 tarihi itibariyle geriye etkili olarak fesih edildiğinin/sözleşmeden dönüldüğünün tespiti talep ve dava etmiştir. e-imza e-imza e-imza e-imza CEVAP :Davalı usulüne uygun tebliğe rağmen dosyaya herhangi bir cevap sunulmadığı görülmüştür. DELİLLER VE GEREKÇE: Dava, Ankara ... Noterliğinin 25/02/2022 tarih ve ... yevmiye numaralı düzenleme şeklinde taşınmaz satış vaadi ve arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin 25/12/2022 tarihi itibariyle geriye etkili olarak fesih edildiğinin/sözleşmeden dönüldüğünün tespitini istemine ilişkindir....

                Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2005/93 esas sayılı arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin geriye etkili feshi ve tapu iptal ve tescil istemli davada, taraflar arasındaki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince davacı yükleniciye verilecek taşınmazdaki davacının 152/400 paylarına tedbir koydurduğu, tedbir kararıyla davacının mevcut dairelerini satamadığı, maddi kayba uğradığı ve maddi kaybının 453.352,91 TL olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile 453.352,00 TL'nin davalıdan tahsiliyle davacıya verilmesine karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. 1-Dava, haksız ihtiyati tedbir nedeniyle uğranılan zararın tazmini istemine ilişkindir....

                  UYAP Entegrasyonu