Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Kararı, asıl davada davalı, birleşen davada davacı arsa sahibi vekili temyiz etmiştir. 1-Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince inceleme yapılarak hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve bozmanın şümulü dışında kalarak kesinleşen cihetlere ait temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün olmamasına göre davalı-birleşen davada davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir. 2-Davalı vekilinin asıl davaya ilişkin temyiz itirazlarına gelince; Asıl dava arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin feshinden kaynaklanan imalat bedelinin tahsiline ilişkindir. Dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan BK'nın 355. (TBK'nın 470. vd.) maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinin bir türü olan “arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi” satış vaadini (arsa payının devrini) de içerdiğinden, tek taraflı irade beyanı ile feshi mümkün değildir....

    Sulh Hukuk Mahkemesi nezdinde inşaat seviye tespitleri dosyaları bulunduğunu, Düzenlenen arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi ile yüklenici arsa paylarının maliki olmamakta, buna karşılık arsa paylarının kendisine devredilmesi konusunda bir alacak hakkına sahip olduğunu, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin yüklenicisi olan taraf, sözleşmede yasaklanmamış ise teslim borcunu yerine getirdiğinde arsa sahibine karşı kazandığı kişisel hakkını arsa sahibi ile mevcut sözleşmesine dayanarak doğrudan ondan isteyebileceği gibi, Borçlar Kanununun 162....

    Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; taraflar arasındaki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin yapımından itibaren 4 yılı aşkın süre geçtiği, komşu parsellerle ilgili problemlerin halledilememesi nedeniyle inşaat ruhsatının alınamadığı, inşaata halen başlanılamadığı, bu arada davalı şirketin iflasına karar verildiği, sözleşmenin davalı tarafından ifa edilme imkanının ortadan tamamen kalktığı, davacının sözleşmeyi fesih talebinin haklı olduğu, ancak davacının diğer taleplerinin müspet zarar niteliğinde olup, sözleşmenin feshi halinde sadece menfi zararların talep edilebileceği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne, sözleşmenin feshine, davacının diğer taleplerinin reddine karar verilmiştir. Karar, davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalılar vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir....

      -K A R A R- Davacılar vekili, davalı arsa sahibi ile müvekkilleri arasında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, buna göre müvekillerinin masraf yaptığını, ancak davalıdan kaynaklanan sebeplerle sözleşmeyi ihtar göndererek haklı nedenle feshettiklerini ileri sürerek, kâr mahrumiyeti ve yapılan masrafların tahsilini talep ve dava etmiştir. Mahkemece, bozma ilamı ve tüm dosya kapsamından, davalı arsa sahibinin sözleşme konusu taşınmazlarda inşaat yapımı için dava dışı yüklenici ile dava tarihinden sonra arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzaladığı, böylece dava tarihinde taraflar arasındaki sözleşmenin feshi için iradelerinin birleşmediği, dava tarihinde sözleşmenin ayakta olduğu, ayrıca davalıya atfedilebilecek bir kusur da bulunmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacılar vekilince temyiz edilmiştir....

        HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava, Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesinin Feshi ile Tapu Kaydının İptali, Olmazsa Tazminat istemine ilişkindir. Hakimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesi'nin 01/09/2022 tarihinden itibaren geçerli 1047 sayılı İş Bölümü Kararı gereği, 6. Hukuk Dairesi iş bölümünün 9. maddesinde; "Arsa, arsa payı yada kat karşılığı inşaat sözleşmelerinden kaynaklanan davalar nedeniyle verilen hüküm ve kararlar," şeklindeki düzenleme yer almıştır. Bu düzenleme karşısında istinaf talebini inceleme görevi Adana Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi'ne aittir. HMK 352/1 maddesinde ''Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesince dosya üzerinde yapılacak ön inceleme sonunda incelemenin başka bir dairece yapılması gerektiği tespit edilen dosyalar hakkında öncelikle gerekli karar verilir.'' hükmü öngörülmüştür....

        Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi, bünyesinde gayrimenkul satış vaadi ve eser sözleşmesini barındıran bir sözleşmedir. Bu sözleşmede arsa sahibi, sözleşmeye uygun koşullarda arsasını yükleniciye teslim etmek; yüklenici kendisine karşı edimini yerine getirdiğinde ise yükleniciye bırakılan bağımsız bölümlerin tapusunu ona devretmek ile yükümlüdür. Sözleşmenin diğer tarafı olan yüklenicinin edim borcu ise sözleşmede kararlaştırılan koşullarda binayı yapıp arsa sahibine teslim etmektir. Aynı zamanda arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi ani edimli bir sözleşmedir. Ani edimli sözleşmenin kural olarak geriye etkili feshi ve tasfiyesi mümkündür. Geriye etkili fesihte sözleşmenin tarafları verdiklerini sebepsiz zenginleşme kurallarına göre geri isteyebilirler....

          Yukarıda belirtilen ilkeler ve yapılan açıklamaların ışığında somut olayın arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi hükümleri çerçevesinde incelenip değerlendirilmesine gelince; arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin konusu inşaatın yapılacağı yerde yapılan keşfe göre taşınmazın üzerinin boş ve herhangi bir inşai faaliyetinin bulunmadığı, inşaata başlanılmamış olduğunun tespit edildiği anlaşılmakla, yüklenicinin arsa sahibi ile aralarındaki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereği edimini yerine getirdiğinin söylenemeyeceği ve yükleniciden bağımsız bölüm alan davalı 3.kişilerin TMK 1023 maddesi gereği iyi niyetleri korunamayacağından davalılar ... İnşaat A.Ş, ..., ..., ... ve ... vekili temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir. VI....

            sözleşmesinin feshedilmiş olması sebebine dayanarak arsa sahibinin kendisinin sattığı bağımsız bölüm ya da arsa paylarıyla ilgili tapu iptali ve tescil isteminde bulunamayacağını, arsa sahipleriyle ilgili yüklenici arasında düzenlenen arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin geriye etkili olarak feshedildiğine göre dava tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı BK'nın 61 ve devamı maddeleri gereğince ve haksız iktisap kuralları uyarınca yüklenici ile onun devrettiği ya da yüklenicinin talimatıyla arsa sahiplerince üçüncü kişilere yapılan pay devirlerinin edinme sebebinin hukuksal dayanaktan yoksun kaldığını, dava konusu taşınmaza ilişkin resmi şekilde düzenlenmiş satış ve vaadi ve arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin kendilerince mahkemeye ibraz edildiğini, bu konuda taralar arasında da bir ihtilaf bulunmadığını, bilirkişi raporuna göre inşaatın seviyesinin %40 olduğunu, dolayısıyla yüklenicinin edimini yerine getirmediğini, bu bağlamda yaklaşık ispata yarar delilleri ibraz ettiklerini...

            Gerçekten davacı davalı yararına konulan şerhin dava dışı yüklenici ile yapılan arsa payı devri karşılığı inşaat yapım sözleşmesine istinaden konulduğunu ancak sözleşmenin mahkeme hükmü ile geriye etkili feshedildiğini, kayıtta şerhin kalmasının bir anlamı bulunmadığını ... sürerek dava açmıştır. Dosyada yer alan bilgi ve belgelerden 16.12.1996 günlü davacılar ile dava dışı yüklenici arasındaki arsa payı devri karşılığı inşaat yapım sözleşmesinin mahkeme hükmü ile feshedildiği, hükmün 19.6.2007 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır. Sözleşmenin geriye etkili olarak fesih edilmesi o sözleşmenin hiç yapılmamış olması sonucu doğurur. Kısaca geriye etkili fesihte artık ne yüklenici ne de ondan temlik işlemi ile bağımsız bölüm alan kişi arsa sahiplerinden ayın (bağımsız bölüm) isteyemez....

              Gerçekten davacı davalı yararına konulan şerhin dava dışı yüklenici ile yapılan arsa payı devri karşılığı inşaat yapım sözleşmesine istinaden konulduğunu ancak sözleşmenin mahkeme hükmü ile geriye etkili feshedildiğini, kayıtta şerhin kalmasının bir anlamı bulunmadığını ... sürerek dava açmıştır. Dosyada yer alan bilgi ve belgelerden 16.12.1996 günlü davacılar ile dava dışı yüklenici arasındaki arsa payı devri karşılığı inşaat yapım sözleşmesinin mahkeme hükmü ile feshedildiği, hükmün 19.6.2007 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır. Sözleşmenin geriye etkili olarak fesih edilmesi o sözleşmenin hiç yapılmamış olması sonucu doğurur. Kısaca geriye etkili fesihte artık ne yüklenici ne de ondan temlik işlemi ile bağımsız bölüm alan kişi arsa sahiplerinden ayın (bağımsız bölüm) isteyemez....

                UYAP Entegrasyonu