Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

- K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin 279 ada 27 parsel yönünden 24.07.1986 tarihinde arsa malikleri ..., ... ile, 30.04.1986 tarihinde arsa malikleri ... ... ve ...ile arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzaladığını, 279 ada 26 parsel yönünden 27.03.1986 tarihinde arsa maliki ve bir kısım davalılar murisi ...ile arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzaladığını, 279 ada 28 parsel yönünden 08.04.1986 tarihinde arsa maliki ve bir kısım davalılar murisi ... ve... ile arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzaladığını, 279 ada 29 parsel yönünden 08.05.1986 tarihinde arsa maliki ve davalı ... ile arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzaladığını, 279 ada 4 parsel yönünden ise 08.08.1986 tarihinde arsa maliki ve bir kısım davalılar murisi ... ile arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzaladığını, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerine konu parsellerin daha sonra tevhit edilerek 279 ada 47 parsel numarasını aldığını, sözleşmelerin, karşılıklı olarak ya da mahkeme kararı ile...

    Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmeleri bedel olarak taşınmaz mal mülkiyetinin geçirimi borcunu içerdiğinden, TMK'nın 706, dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Borçlar Kanunu'nun 213, Noterlik Kanunu'nun 60 ve Tapu Kanunu'nun 26. maddeleri uyarınca resmi şekle bağlı tutulmuştur. Başka bir anlatımla, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinin geçerliliği, bu sözleşmelerin noterde "düzenleme" şeklinde yapılmasına bağlıdır. Öte yandan, arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmeleri, eser ve satış vaadi sözleşmelerinden oluşan karma nitelikli akitlerden olup, satış vaadini (arsa payının devrini) de içerdiğinden, tek taraflı irade beyanı ile feshi mümkün değildir. Dairemizin kararlılık gösteren içtihatlarında bu tip sözleşmelerin tarafların fesih iradelerinin birleşmesi halinde ya da haklı sebeplerin bulunması durumunda mahkemenin vereceği fesih kararı ile sona ereceği kabul edilmektedir....

      Şti. arasında 16.02.2011 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, 22.01.2012 tarihli olağan genel kurul toplantısı ile arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin kabul edildiğini, sözleşmenin 5. maddesinde sözleşme tarihinden itibaren 12 ay içinde imar durum belgesinin alınmaması halinde sözleşmenin feshinin kabul edileceğinin düzenlendiğini, sözleşmenin imzalanmasından sonra davalı yüklenicinin imar durumu ile ilgili hiçbir müraacatının bulunmadığı, sözleşmenin imzalandığı tarih itibariyle mevcut olup, davalı yüklenicinin de bilgisi dahilinde olduğundan geçersiz ve yok hükmünde olduğunun tespiti ile arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin geriye etkili feshini, ayrıca Emlak Planlama İnş. Prj. Yön. Tic....

        Dava, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine dayalı tazminat istemine ilişkindir. 6502 sayılı Kanun'un 3. maddesi gerekçesinde eser sözleşmelerinin kanun kapsamına alınmasına herhangi bir açıklama getirilmemiştir. Ancak kanunun sistematiği nazara alındığında kanunda zikredilen eser sözleşmelerinden kastın; ticari ve mesleki olmayan amaçlarla, salt kişisel ihtiyaçları için kullanma ve tüketme amacıyla gerçek ve tüzel kişi ile tüketici arasında yapılan eser sözleşmeleri olduğu anlaşılmaktadır. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmeleri 818 sayılı Mülga Borçlar Kanunu'nun 355 vd. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 470 vd. maddelerinde düzenlenen eser sözleşmelerinin kendine özgü bir türüdür. Bu sözleşmelerin bir tarafı arsa sahibi diğer tarafı yüklenicidir. Bu tür sözleşmelerde arsa sahibinin Tüketici Kanununda 3/k maddesindeki tüketici tanımına uymadığı açıktır. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinde arsa sahibi açısından güdülen amaç, arsasını değerlendirmektir....

          Ancak Somut olayda öncelikle kural olarak, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerine dayalı tapu iptal ve tescil isteminin, sözleşmenin feshi talebini de içerdiği Yargıtay'ın yerleşik kararlarında kabul edilmiş olmakla mahkemece tapu iptali ve tescil istemine karar verilmiş olmakla davacı ile davalı yüklenici arasında yapılan Konya 2....

          Noterliği'nin 15568 yevmiye ve 25.08.2016 tarihli düzenleme şeklinde taşınmaz satış vaadi ve arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca davalı müvekkil ile yine davacı müvekkili T3 ın Sakarya 6....

          - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili arsa sahibi ile davalı yükleniciler arasında imzalanan 08.10.2010 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince inşaatın 30.04.2012 tarihine kadar iskân ruhsatı alınmış haliyle teslim edilmesi gerekirken, teslim süresi geçmesine rağmen inşaatın yarıda bırakılarak müvekkiline isabet eden dairelerin teslim edilmediğini ileri sürerek, anılan sözleşmenin geriye etkili olarak feshi ile davalıların taşınmaza müdahalelerinin önlenmesine, inşaata yapılan imalatın tazminat olarak müvekkili davacıya bırakılmasını talep ve dava etmiştir. Davalı K.. Ş.. vekili, sözleşme uyarınca kararlaştırılan inşaat süresinin makul bir süre olmadığını, kış şartları ve yapı denetim şirketinden kaynaklı gecikmelerde müvekkilinin kusuru bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir. Davalı Y.. Ş.., davaya cevap vermemiştir....

            DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde; taraflar arasında 09.10.2014 tarihinde arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi düzenlendiğini, yapı ruhsatı alma yükümlülüğü davalı yüklenicilere ait olmasına rağmen makul sürede yapı ruhsatı alınmadığını, belediyeye sundukları projenin Zeytinlik alanlarıyla ilgili mevzuata aykırı olması nedeniyle kabul edilmediğini, bu nedenle davalı tarafa bir ihtarname gönderilerek sözleşmeyle bağlı kalınmayacağının bildirildiğini, davalıların ihtara rağmen kötüniyetli olarak sözleşmeyi tapuya şerh ettirdiklerini ileri sürerek, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin geriye etkili olarak feshini, taşınmaza yönelik elatmanın önlenmesini, tapudaki sözleşme şerhinin terkinini ve 20.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir. II....

              -Asıl dava, taraflar arasındaki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin feshi ile tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir....

                Bir başka anlatımla, arsa payı devri karşılığı inşaat sözleşmelerinin feshi, taraf iradeleri fesihte birleşmediği sürece ancak mahkeme kararı ile mümkün olmaktadır....

                UYAP Entegrasyonu