Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine dayalı sözleşmenin feshi ve alacak istemine ilişkindir. Somut olayda, taraflar arasında imzalanan 21.11.2012 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin akabinde davalı yüklenici tarafından taşınmaz üzerinde sadece temel çalışması yapılmış ve inşaat bu hali ile terk edilmiştir. Davacı arsa sahibinin davalı yükleniciye tapu devri yapmadığı kayıtlarla sabit olup, tanzim edilen sözleşme içeriğinde de avans niteliğinde tapu devri yapılacağına ilişkin hüküm bulunmamaktadır. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin ifası için tapuda taşınmaz devri yapılması şart olmayıp fiilen inşaat faaliyetlerine hazır şekilde yer tesliminin yapılması yeterlidir. Kaldı ki davalı yüklenicinin sözleşmeyi, belirlenen süre geçmesine rağmen, ifa edeceğine dair beyanı da bulunmamaktadır....

    Mahkemece bu durum gözden kaçırılarak arsa payı devri karşılığı inşaat sözleşmesinin feshedilmemiş olması nedeniyle, başka bir inceleme yapılmaksızın davanın reddine karar verilmesi doğru olmamıştır. Dosyada bulunan 15,07.1998 tarihli arsa payı devri karşılığı inşaat sözleşmesini arsa sahibi olarak Mustafa ile M.Akif imzalamışlardır. Arsa sahibi M.Akif'in 27.09.2001 tarihinde sözleşmeden doğan tüm haklarını Mustafa'ya devretmesi sonucu Mustafa sözleşmenin tarafı konumuna gelmiştir. Arsa payı devri karşılığı inşaat sözleşmelerinin feshi davalarının, kural olarak tüm sözleşmenin tarafı ve tapu paydaşı olan şahıslarca birlikte açılması, bunun mümkün olmaması halinde davanın tarafı olmayan sözleşmenin tarafı kişiler ile tapu paydaşlarının davaya muvafakatlarının sağlanması, taraf teşkili yapılmasından sonra davanın esasının incelenmesi gerekir....

      - K A R A R - Davacılar vekili, taraflar arasında düzenlenen arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinde kararlaştırılan yükümlülüklerini yerine getirmeyen davalı yüklenici şirketin temerrüde düştüğünü ileri sürerek arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin feshini ve tapudaki sözleşme şerhinin terkinini talep ve dava etmişir. Davalı vekili, davanın reddini istemiştir....

        Davalı banka vekili iyi niyetli 3. kişi olduklarını, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin tapuya şerh edilmediğini savunarak davanın reddini istemiştir Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; davalı arsa sahibinin yüklenici tarafından yapılan inşaatı teslim aldığı, uzun yıllardır kullanmakta olduğu, B.K.473 maddesindeki haklarından hiçbirisini kullanmadığı, davaya konu 4 no.lu taşınmaz tapusunda ipotek bulunduğu, davacının arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesini tapuya işletmediği, 3.kişilerin iyi niyetinin korunması gerektiği, davacı tarafın tazminat talebi bakımından ise davacı kendisine ait dairelerin davalı tarafından kullanılmasına engel olunduğunu ispatlayamadığından davanın kısmen kabulü ile 4 no.lu bağımsız bölümün ve 6 nolu bağımsız bölümün 20/50 hissenin davalı adına olan tapusunun iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline, tazminat talebinin ve ipoteğin kaldırılması talebinin reddine karar verilmiştir....

          Zorunlu şekil koşuluna uygun olarak yapılmamış olsa dahi tarafların karşılıklı olarak edimlerini ifa etmiş olmaları; yüklenicinin inşaatı kullanılabilir derecede tamamlanmış olması ya da çok büyük bir bölümünü yapmış ve arsa sahibi inşaatın devamı sırasında karşı koymamış ve inşaatın yapılmasına onay vermiş yahut yükleniciye taşınmaz ya da taşınmaz payının temlik edilmiş olmaları durumlarında TMK'nın 2. maddesi hükmü gereğince ve “objektif iyiniyet kuralı” uyarınca arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi taraflarını bağlayıcı olur. Somut olayda; az yukarıda belirtilen tapulu taşınmazın 117/2163 oranındaki müşterek paydaşı ....r ile 74/2163 oranındaki müşterek paydaş ....'in Arsa Payı Karşılığı İnşaat Sözleşmesi'nde yer almadıkları anlaşıldığı gibi; diğer tüm paydaşların yapılmışsa sözleşmelerinin tamamının varlığı dosya kapsamına göre tespit olunamamıştır....

            Noterliği’nce doğrudan düzenlenen arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince yüklendiği edimini davalı yerine getirmediğinden “borçlu temerrüdüne” düştüğünü ileri sürerek; arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinin geriye etkili olarak feshine karar verilmesini istemiştir. 02.09.2004 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin konusu, 20, 2 ve 10 numaralı parsellerdir. 01.11.2006 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin konusu ise, sadece 20 numaralı parseldir. Bu sözleşmede 02.09.2004 tarihli sözleşmedeki şartların geçerli olacağı açıklanmış ise de; 2 ve 10 numaralı parseller hakkındaki 02.09.2004 tarihli ilk sözleşme arsa sahibi ... ile yüklenici ... tarafından fesih olunmuştur. Davacılar, arsa sahibi ...’in mirasçıları olup; tüm mirasçılar ile yüklenici ... arasında ... 4. Noterliği’nce doğrudan düzenlenen 18.07.2008 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi, sadece 20 numaralı parsel üzerine sözleşmedeki koşullarla inşaat yapılması için imzalanmıştır....

              Yüklenici ... ile kendine asaleten ve ..., ..., ... ve ... adına vekaleten arsa sahibi ... arasında ... 2.Noterliği'nce doğrudan düzenlenen 19.08.2005 tarih ve 33484 yevmiye numaralı arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi yapılmıştır. Yüklenici davacı, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinde öngörülen koşullarla tapunun 27 pafta ve 978 parsel numarasına kayıtlı taşınmaza inşaat yapmayı yüklenmiştir. Diğer paydaş ... davacı yüklenici ile sözleşme yapmadığı gibi; diğer paydaşlarla yapılan sözleşmeye onay da vermemiştir. Sözleşme konusu taşınmaz paylı mülkiyet şeklinde tapuya tescilli olduğu halde; tüm paydaşlarla yüklenici arasında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi yapılmamıştır....

                İstinaf Sebepleri Davacı vekili; kabul edilen alacak miktarı dikkate alındığında hüküm ile birlikte fazla yatırılan harcın iadesine karar verilmesi gerektiğini belirterek, İlk Derece Mahkemesi kararının bu bakımdan ortadan kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur. Davalı ... Personel Vakfı vekili; konkordato komiser heyetince kabul edilen miktar esas alınarak bilirkişi incelemesi yaptırılmaksızın karar verilmesinin hatalı olduğunu, davacı ile aralarında hukuki ilişki bulunmadığını, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin feshine ilişkin dava sonucunun beklenmesi gerektiğini, reddedilen tutar üzerinden vekalet ücreti takdir edilmemesinin hatalı olduğunu belirterek, İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur. C....

                  Birliği ve ...imzalamış olup, bu sözleşmede adı geçen iki kooperatifin, inşaatların tamamlanmasından ve süresi içerisinde tesliminden davacı arsa sahiplerine karşı sorumlu oldukları, süresi içerisinde teslim edilemez ise davacı arsa sahiplerinin kira isteme ve verilen tapuları iptal ettirme haklarının saklı olduğu hususları düzenlenmiştir. Adı geçen kooperatiflerin davacı arsa sahipleriyle davalı ... arasındaki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin tarafı olmadıkları, davalı yüklenici ...'in davacı arsa sahiplerine düşen daireleri süresi içerisinde teslim yükümlülüğünü onun yanında 15.01.1997 tarihli ek sözleşmeyle üstlendikleri kabul edilmelidir. Yüklenici ..., arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan haklarını temlik etmemiş olup, diğer davalı kooperatifler, yüklenici ...'in arsa sahiplerine karşı arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan sorumluluklarını 3. kişinin fiilini taahhüt kapsamında üstlenmişlerdir....

                    Davalı arsa sahipleri, yükleniciyle olan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin fesh edildiğini, bağımsız bölümleri işgal eden bir kısım kişiler aleyhine elatmanın önlenmesi davası açtıklarını ve lehlerine sonuçlandığını, esasen yüklenicinin de edimlerini yerine getirmediğini, açılan davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davalılar arasındaki 27.08.1992 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi geriye etkili olacak şekilde feshedildiğinden, davacılar feshedilen sözleşmeye dayanarak istemde bulunamayacağından bahisle dava reddedilmiştir. Hükmü, davacılar temyiz etmiştir. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi istisna (eser) sözleşmesinin bir türüdür. Bu sözleşmeyle, taraflara karşılıklı hak ve borçlar yüklenmektedir. Burada, bir diğerinden farklı iki ayrı hukuki müessese vardır....

                      UYAP Entegrasyonu