Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Dava, taraflar arasındaki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin feshi ile tazminatın tahsili istemine ilişkindir. Taraflar arasındaki 26.12.2007 tarihli düzenleme şeklindeki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin konusunu teşkil eden 3257 ada 11 no'lu parsel sayılı taşınmazın sözleşme tarihi itibariyle kadastro parseli olduğu dosya kapsamından anlaşılmaktadır. 3194 sayılı İmar Kanunu gereğince ancak imarlı parseller için inşaat ruhsatı verilebileceğinden, halen kadastro parseli vasfını taşıyan taşınmazlarda inşaat ruhsatı verilmesi mümkün değildir....
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. 1-Dava, taraflar arasındaki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin davalı tarafça haksız olacak feshi sebebiyle TBK'nın 125/2. maddesine dayalı olarak yoksun kalınan kârın tahsili istemine ilişkindir. 6098 sayılı TBK'nın 470. vd maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinin bir türü olan “arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi”, iş sahibinin bir arsanın muayyen bir payının bedel olarak devri veya devri taahhüdü karşılığında, yüklenicinin bir inşa (yapı) eseri meydana getirmeyi taahhüt ettiği, tam olarak iki tarafa borç yükleyen, ivazlı, çift tipli bir karma sözleşmedir. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmeleri bedel olarak taşınmaz mal mülkiyetinin geçirimi borcunu içerdiğinden, TMK'nın 706, TBK'nın 237, Noterlik Kanunu'nun 60 ve Tapu Kanunu'nun 26. maddeleri uyarınca resmi şekle bağlı tutulmuştur. Başka bir anlatımla, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinin geçerliliği, bu sözleşmelerin noterde "düzenleme" şeklinde yapılmasına bağlıdır....
-K A R A R- Uyuşmazlık, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine dayalı olup davalı yüklenicilerin edimlerini yerine getirmedikleri iddiası ile sözleşmenin feshi, tapu iptal tescil ve tazminat istemine ilişkindir. Davalılar vekilleri, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, davaya bakmaya ... Tüketici Mahkemesi'nin görevli olduğundan bahisle, davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca arsa maliklerinin yüklenici aleyhine açmış bulundukları, akdin feshi, tapu iptali tescil ve tazminat istemine ilişkin olup, bu haliyle taraflar arasındaki hukuki ilişki istisna (eser) sözleşmesi olup; 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun'un istisna sözleşmesinin konusunu oluşturan bu boyut ve ağırlıktaki ilişkilerde uygulanması hukuken ve fiilen mümkün değildir. Davaya genel hükümlere göre (BK. madde 355 vd.) genel mahkemede bakılması yerine, ......
Asliye Hukuk Mahkemesi’nin bozmadan sonra 2005/526 Esas, 2008/3 Karar numarasını alan dosyasının incelenmesinden arsa sahipleri tarafından yüklenici kooperatif ile 3. kişiler aleyhine açılan arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesinin feshi, tapu iptâli ve tescil davasının bozmadan sonra yapılan yargılaması sonunda, davanın kısmen kabul edilerek diğer kabul ve red kararları yanında hüküm kısmının 7. bendinde davalı ...’ın belediyeden almış olduğu ve davacılar hissesine ilave edilen payların karşılığı 13.020,48 YTL’nin davacılardan tahsiliyle, davalı ...’a ödenmesine karar verildiği ve karar arkasındaki şerhe göre sözkonusu kararın temyiz edilmeksizin 19.03.2008 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır. İncelenen dosyada ... davalı konumunda olup, lehine hükmedilen arsa bedeliyle ilgili usulünce açılmış karşı davası bulunmadığı gibi bedelin ödenmesi konusunda arsa sahiplerini temerrüde düşürücü bir ihtar da bulunmamaktadır....
- KARAR - Asıl davada davacılar vekili, müvekkili ... ile dava dışı arsa sahipleri arasında 02.12.1997 tarihinde arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, ayrıca müvekkili .... ile davalı kooperatif arasında da 24.08.1998 tarihli inşaat yapım sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşme ile davalı kooperatifin 02.12.1997 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesindeki tüm hükümlere uymayı kabul ettiğini, 24.08.1998 tarihli inşaat yapım sözleşmesi ile müvekkili şirketin, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi ile hak edeceği tapuların bir kısmını, belirli bir bedel karşılığında davalı kooperatife devretmeyi üstlendiğini, müvekkili şirket inşaatlara başlamış ise de, davalı kooperatif ödemelerini düzenli ve yeterli yapmadığından inşaatın arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinde kararlaştırılan sürede bitirilemediğini, müvekkili ...'...
Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmeleri 818 sayılı BK'nın 155 vd. maddelerinde düzenlenen eser sözleşmelerinin kendine özgü bir türüdür. Bu sözleşmelerin bir tarafı arsa sahibi diğer tarafı yüklenicidir. Bu tür sözleşmelerde arsa sahibinin Tüketici Kanununda 3/1-(k) maddesindeki tüketici tanımına uymadığı anlaşılmaktadır. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinde arsa sahibi açısından güdülen amaç kullanmak için konut edinmek değil arsasını değerlendirmektir. Bu nedenle, arsa sahibinin arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalarken güttüğü saikin 6502 sayılı Kanunda tanımlanan tüketicinin saikinden farklı olduğu gözden kaçırılmamalıdır....
Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi ile ayni hak sahibi olan diğer paydaşların haklarının etkileneceği muhakkaktır. Bu nedenle sözleşme imzalanırken diğer paydaşların imzasının bulunması veya muvafakatının alınması gereklidir. Diğer paydaşların sözleşmede imzası bulunmaması veya muvafakatinin alınmaması halinde sözleşme geçerli olmayacaktır. Mahkemece ... ada 2 ve 3 parsel sayılı taşınmazda pay sahibi olan diğer arsa sahiplerinin de davalılarla sözleşme imzalayıp imzalamadıkları veya davacı ve dava dışı ... ... tarafından imzalanan sözleşmeye muvafakatlarının bulunup bulunmadığı konusunda bir araştırma yapılmamıştır. Öte yandan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinin feshi ya taraf iradelerinin birleşmesi veya mahkeme kararıyla mümkündür. Mahkemeden sözleşmenin feshi talep edilebilmesi için sözleşmede imzası bulunan tüm maliklerin davayı birlikte açmaları ya da davalı safında bulunmaları gerekir....
K A R A R Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkili arsa sahipleri ile davalı yüklenici arasında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, yüklenicinin sözleşmedeki edimlerini yerine getirmemesi nedeniyle sözleşmenin feshedildiğinin ihtarname ile yükleniciye bildirildiğini, buna rağmen yüklenicinin tapuya şerh koyduğunu, usulsüz tevhid işlemi yaptığını ileri sürerek sözleşmesinin fesihinin haklı olduğunun tespitine, tapuya konulan arsa payı karşılığı şerhinin terkinine, usulsüz bir şekilde tapuda yapılan tevhid işleminin düzeltilerek tapunun işlemden önceki haline getirilmesini, fesih nedeni ile davacının maruz kaldığı zararlar saptanarak davalıdan tahsilini, davalının inşaata müdahalesinin önlenmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, müvekkili yüklenicinin edimlerini yerine getirdiğini savunarak davanın reddini istemiştir....
- K A R A R - Davacı vekili, müvekkili ile davalı arsa sahipleri arasında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi yapıldığını, inşaatın yapımı sırasında Belediye tarafından yapı tatil tutanağı düzenlenerek inşaatın durdurulduğunu ve yıkım kararı alındığını, bu durum üzerine davalıların ......
Somut olayda davacı yanın talebinin arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin geriye etkili olarak feshi ve yüklenicinin imalat bedeli alacağı istemine ilişkin olduğu ve mahkemenin gerekçesinde inşaat sözleşmesinin geriye etkili olarak feshini kabul ettiği anlaşılmakta ise de, hüküm kısmının 1-a bendinde "....geçersizliğinin/feshinin tespitine," sözcüklerinin yazılarak; diğer yandan hüküm kısımının 1-b bendinde ise "... geçersizliği/feshi tespit olunmakla" sözcüklerinin yazılarak sözleşmenin geriye mi yoksa ileriye mi etkili olarak feshedildiği, yada geçersizliğinin tespitiyle mi yetinildiği hususunda hükmün infazında tereddüt oluşturulması doğru olmamış, mahkeme kararının bu nedenle davalılar yararına bozulması gerekmiş ise de, dosya kapsamı ve gerekçe kısmı nazara alındığında sözleşmenin geriye etkili olarak feshedildiği anlaşılmış olup, yapılan yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılamaya gereksinim göstermediğinden, HUMK'nın 438/7. madde uyarınca kararın, aşağıda yazılı olduğu şekilde...