"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın tapu iptali yönünden reddine, alacak davası yönünden kısmen kabulüne birleşen davanın husumet nedeniyle usulden reddine yönelik verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Asıl davada davacı şirket davalı arsa sahibiyle aralarında 27.09.2007 tarihli adi olarak düzenlenen inşaat yapım sözleşmesi ve 25.03.2008 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi bulunduğunu belirterek davalıya bir dükkan teslim ettiğini arsa payı sözleşmesi gereğince kendisine verilmesi gereken 16/1060 m²'lik arsa payının tapu iptal ve tesciline, bunun mümkün olmaması halinde 30.000 TL inşaat bedelinin tahsiline karar verilmesini talep etmiştir....
İşbu karara karşı davacı vekili süresinde temyiz kanun yoluna başvurmuştur. 1-Dava, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davacı arsa maliki, davalı yükleniciden bağımsız bölüm satın alan 3. kişidir. Davada taraf teşkili sağlanması kamu düzenine ilişkin olup, taraf teşkili yapılmadan işin esası incelenip yargılamanın sonuçlandırılması mümkün değildir. Bu husus kamu düzeni ile ilgili olup, görevi gereği mahkemelerce ve temyiz halinde Yargıtay'ca kendiliğinden gözetilir. Tapu iptal tescil davalarında, temlik alan 3. kişinin bir hak talep edebilmesi için temlik eden yüklenicinin arsa sahibine karşı edimini ifa ederek temlik edilen bağımsız bölüme hak kazanmış olması gerekmektedir. Bu nedenle, temliken tescile dayalı tapu iptal tescil davalarında yüklenicinin ediminin sözleşmede kararlaştırılan şekilde ifa edilip edilmediğinin belirlenmesi gerekmektedir....
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, sözleşme tarihine göre uygulanması gereken 818 sayılı mülga Borçlar Kanunu 355 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi, taşınmaz mülkiyetinin devri taahhüdünü içerdiğinden resmi yazılı şekle tabi olsa da, inşaatın ikmâl edilmesi ve edimlerin önemli ölçüde ifası nedeniyle sözleşmenin geçersizliğinin ileri sürülmesi hakkın kötüye kullanılması olup iyi niyet kurallarıyla bağdaşmayacağından (Örnek: Yargıtay 15. HD. 22.06.2006T. 2006/3112E. 2006/3819K.) sözleşmenin geçersizliği iddia veya savunmasına değer verilmeyerek, uyuşmazlığın çözümlenmesi gerekecektir. Dava, arsa payı devri karşılığı inşaat yapım sözleşmesi uyarınca yükleniciye bırakılması kararlaştırılan bağımsız bölümün 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 162 (TBK 183). maddesi uyarınca temlik alınması nedeniyle kişisel hakka dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Tüketici Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 18.10.2012 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 11.12.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince yükleniciden temlik alınan bağımsız bölümün tapu kaydının iptali ile davacı adına tescili isteğine ilişkindir. Davacı vekili, davalı arsa sahibi ile dava dışı yüklenici arasında noterde yapılan 05.06.2007 tarihli kat karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca davalı adına kayıtlı 772 ada 71 parsel sayılı taşınmaz üzerinde inşa edilecek binanın bodrum kat 2 no.lu bağımsız bölümünün, müvekkili ile davalıya vekaleten dava dışı yüklenici......
Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmeleri 818 sayılı BK'nın 155 vd. maddelerinde düzenlenen eser sözleşmelerinin kendine özgü bir türüdür. Bu sözleşmelerin bir tarafı arsa sahibi diğer tarafı yüklenicidir. Bu tür sözleşmelerde arsa sahibinin Tüketici Kanununda 3/k maddesindeki tüketici tanımına uymadığı anlaşılmaktadır. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinde arsa sahibi açısından güdülen amaç kullanmak için konut edinmek değil arsasını değerlendirmektir. Bu nedenle arsa sahibinin arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalarken güttüğü saikin 6502 sayılı Kanunda tanımlanan tüketicinin saikinden farklı olduğu gözden kaçırılmamalıdır....
kat karşılığı inşaat sözleşmesinde yüklenici davalıya bırakılacak yerlerden olduğunu, davalı yüklenici ile arsa malikleri arasında kat karşılığı inşaat sözleşmesi kapsamında ihtilaflar yaşandığını, bu nedenle satış vaadine konu 8 nolu daire müvekkile tapuda devredilmediğini, davalı yüklenici tarafından da davacının sürekli oyalandığını, taşınmazın devri yapılmadığı gibi, davacının satış bedeli olarak ödediği paranın da iade edilmediğini, vaat alacaklısı davacı adına Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca, tapu iptal ve tescil talebinde bulunduklarını, bu kapsamda, söz konusu taşınmazın davalı Şerife Özkoç adına olan tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmesini, Satış vaadi sözleşmesine konu dairenin inşaat işleri eksik olduğundan davacının sözleşmede kararlaştırılan 20.000 TL'yi yükleniciye ödemediğini, asli talep olan tapu iptal ve tescil talebi kabul edilmediği takdirde, terditli dava şeklinde fer'i talep olarak taşınmaz satış bedelinin faizi ile birlikte...
Davacı ile dava dışı yüklenici ... arasında 16.05.2006 tarihli Arsa Payı Karşılığı İnşaat Sözleşmesi imzalandığı, sözleşmeye göre zemin kat betonu atıldığında 1 dairenin ferağının yükleniciye verileceği kararlaştırıldığı, sözleşme kapsamında 12 nolu bağımsız bölümün devrinin davalıya yapıldığı, yüklenicinin inşaatı %10 seviyesinde tamamladıktan sonra yarım bıraktığı, davacı ve dava dışı arsa sahibinin sözleşmeyi tek taraflı olarak feshettikleri ve 23.11.2011 tarihinde 2. bir yüklenici ile Arsa Payı Karşılığı İnşaat Sözleşmesi imzaladıkları dosya kapsamından anlaşılmaktadır....
nın da arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesini imzalayan diğer davacılarla birlikte dava açması nedeniyle arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine onay verdiklerinin anlaşıldığı, yüklenici ...'in arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince yüklendiği ediminin ifasında “borçlu temerrüdüne” düşmüş bulunduğu gerekçesiyle, davanın kabulüne, bağımsız bölümlerin kat irtifakı tapu kayıtlarının iptali ile davacılar adlarına kat irtifakı tesis edilmeden önceki paylarına göre arsa niteliği ile tapuya tesciline karar verilmiştir. Karar, davalılar ... ve ..., davalılar ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. ...- Mahkeme hükmü davalı ...'e 08.02.2012 tarihinde tebliğ edilmiş ve hüküm HUMK’nun 432.maddesinde öngörülen ... günlük yasal süre geçirildikten sonra ....02.2012 tarihinde temyiz edilmiştir....
Dava konusu dairenin müteahhide düştüğünün tespit edilmesi halinde dava yükleniciden temlik alınan şahsi hakka dayalı tapu iptal ve tescil davası olarak nitelendirileceğinden bu tür davalarda mahkemece öncelikle yüklenicinin edimini (eseri meydana getirme ve teslim borcunu) yerine getirip getirmediğinin, ardından sözleşme hükümlerindeki iskan koşulu (oturma izni) v.s. diğer borçlarını ifa edip etmediğinin açıklığa kavuşturulması zorunludur. Bunun için de davaya konu temlik işleminin geçerli olup olmadığı, arsa maliki ile yüklenici arasında düzenlenen arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince yüklenicinin borçlarının neler olduğunun sözleşme hükümleri çerçevesinde incelenip değerlendirilmesi gerekmektedir. Davacının arsa sahibi ile yüklenici arasında düzenlenen arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince yükleniciye bırakılması kararlaştırılan bağımsız bölümü yükleniciden temlik alması halinde arsa sahibini ifaya zorlayabilmesi için bazı koşulların varlığı gerekir....
Dava konusu dairenin müteahhide düştüğünün tespit edilmesi halinde dava yükleniciden temlik alınan şahsi hakka dayalı tapu iptal ve tescil davası olarak nitelendirileceğinden bu tür davalarda mahkemece öncelikle yüklenicinin edimini (eseri meydana getirme ve teslim borcunu) yerine getirip getirmediğinin, ardından sözleşme hükümlerindeki iskan koşulu (oturma izni) v.s. diğer borçlarını ifa edip etmediğinin açıklığa kavuşturulması zorunludur. Bunun için de davaya konu temlik işleminin geçerli olup olmadığı, arsa maliki ile yüklenici arasında düzenlenen arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince yüklenicinin borçlarının neler olduğunun sözleşme hükümleri çerçevesinde incelenip değerlendirilmesi gerekmektedir. Davacının arsa sahibi ile yüklenici arasında düzenlenen arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince yükleniciye bırakılması kararlaştırılan bağımsız bölümü yükleniciden temlik alması halinde arsa sahibini ifaya zorlayabilmesi için bazı koşulların varlığı gerekir....