Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Sanayi ve Tic A.Ş. ve ... Ltd Şti Adi Ortaklığı’ nın Borçlar Kanunu’ nun 639.maddesi gereğince sona erdiğinin tespitine, tarafların oybirliği ile tasfiye memuru atayamamaları nazara alınarak “... A.Ş. VE ... Ltd Şti Adi Ortaklığı’ na tasfiye memuru atanarak Adi Ortaklık’ ın tasfiyesine, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davalı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı tarafa usulüne uygun tebligat yapılmış olmasına rağmen davaya cevap vermemiş, duruşmalara katılım sağlamamıştır. DELİLLER VE GEREKÇE: Dava, taraflar arasındaki adi ortaklığın tasfiyesi istemine ilişkindir. İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü'ne müzekkere yazılarak davacı ... San. Ve Tic. Ltd. Şti'nin ve davalı ... San. Ve Tic. A.Ş ' nin tüm sicil dosyaları celp edilerek dosya arasına kazandırılmıştır. 29/09/2022 tarihli celsede tarafların anlaşmaları doğrultusunda Tasfiye Memuru olarak ......

    Dairece verilen 05.05.2014 tarihli ve 2014/6514 E., 2014/6754 K. sayılı ilamla; taraflar arasında adi ortaklık ilişkisi bulunduğu, tarafların ortaklığın işleyişi ile ilgili hiçbir konuda anlaşamadığı ileri sürülerek, davacılar tarafından davalıya gelir, masraf, munzam zarardan kaynaklanan alacak davası açtığı, davalı da açtığı karşı dava ile masrafların köy tüzel kişiliği tarafından karşılandığını, zarara uğradığını belirterek, alacak davası ve birleşen davada da ortaklığın çekilmez hale geldiğini ileri sürerek fesih davası açtığı, buna göre tarafların taleplerinin ortaklığın tasfiyesi aşamasında değerlendirilmesi gerektiği, davalının açtığı karşı dava hakkında olumlu yada olumsuz bir karar verilmediği, taleple bağlılık ilkesine aykırı olarak taraflarca talep edilmediği halde ortaklığın vergi borcu konusunda talebi aşar şekilde hüküm kurulduğu, Mahkeme gerekçesinin de aydınlatıcı ve yeterli olmadığı gerekçesiyle karar bozulmuştur. B....

      Mahkemece; bilirkişi raporu esas alınarak, davanın kabulüne, adi ortaklığın feshi ile 40.000 TL katılım payının 28.06.2012 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile, 28.228 TL kar payı alacağının dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafça temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı tarafın sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Türk Borçlar Kanunu'nun "Kazanç ve Zararın Paylaşımı" başlıklı 643.maddesi; "Ortaklığın borçları ödendikten ve ortaklardan her birinin ortaklığa verdiği avanslar ile ortaklık için yaptığı giderler ve koymuş olduğu katılım payı geri verildikten sonra bir şey artarsa, bu kazanç, ortaklar arasında paylaşılır....

        Bir başka deyişle, tarafların ortaklıktaki hak ve borçları hususunda taraflar arasında bir anlaşma olmadıkça veya bu husus mahkeme kararıyla belirlenip tasfiyeyle karar verilmedikçe adi ortaklığın devam ettiği kabul edilmelidir. Fesih ve tasfiye edilmeyen adi ortaklıkta da zamanaşımı süresi başlamaz. Eş söyleşiyle, zamanaşımı süresi ancak fesih ve tasfiye anında başlar. Dava konusu olayda, ortaklık konusunu oluşturan ... 28.2.2002 tarihinde tamamlanmış ise de, taraflar arasındaki adi ortaklığın fesih ve tasfiye edildiği iddia ve ispat edilemediği için zamanaşımı süresi henüz başlamamıştır ve bu nedenle olayda zamanaşımı süresinin dolduğundan da söz edilemez. Taraflar arasında adi ortaklık ilişkisi kurulup, ortaklık konusu işte gerçekleştirildiğine göre, tasfiyeninde bizzat mahkemece yaptırılması gerekir. Ortaklığın feshi ile ortaklığın tasfiyesi ayrı ayrı hukuki işlemlerdir....

          DELİLLERİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE; Dava, adi ortaklığın feshi ile tasfiyesi ve adi ortaklık sözleşmelerine dayalı alacak davasıdır. Bilindiği üzere Asliye Mahkemeleri, Asliye Hukuk ve Asliye Ticaret Mahkemeleri olarak ikiye ayrılır. Asliye Ticaret Mahkemeleri, Asliye Hukuk Mahkemesinin görevine giren ticari davaların çözümlendiği mahkemelerdir. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin görevine giren işler dışında kalan tüm uyuşmazlıklar Asliye Hukuk Mahkemesi'nce çözümlenir....

            "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Ticaret) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Şirketin Feshi, Tasfiyesi, Kayyım Tayini Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Uyuşmazlık ve hüküm * limited şirkete kayyım tayini, şirketin feshi ve tasfiyesi istemine ilişkin olup inceleme görevi Yargıtay 11. Hukuk Dairesine aittir. S O N U Ç : Dosyanın görevli Yargıtay 11. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 25.12.2008...

              (Aynı yönde HGK.nun 26.2.1986 gün ve 1986/1-50 E.-174 K.; 11.5.1994 gün ve 1994/8-252 E.-314 K.; 1.12.1999 gün ve 1999/18-1041 E.-1006 K.; 11.5.2005 gün ve 2005/2-315 E.-333 K.; 27.09.2006 gün ve 2006/19-635 E.-573 K. sayılı ilamları). Mahkemece, tasfiye memurunun yaptığı tasfiye işleminin sonuç bilançosuna göre (HMK.297 madde uyarınca) tarafların hak ve yükümlülükleri saptanıp tasfiye işlemini sonlandırmalı ve bu doğrultuda hüküm kurulmalıdır. Yapılan tasfiye işleminin sonuç bilançosuna göre varsa alacağa hükmedilmelidir. Mahkemece, Dairemiz 30.01.2014 tarih ve 2013/15573 Esas, 2014/1251 Karar sayılı ilamında açıklanan yöntem izlenerek adi ortaklığın fesih ve tasfiyesine karar verilmesi gerekirken, ortaklığın fesih ve tasfiyesine uygun olmayacak şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı görülmüş, bozmayı gerektirmiştir....

                Adi ortaklıkta, ortaklığın son bulduğu tarihte davacının alacağını isteme hakkı, (ifa zamanı) doğar ve borç muaccel hale gelir ve bu tarihten itibaren zamanaşımı başlar. Somut uyuşmazlık itibariyle taraflar arasındaki adi ortaklığın tasfiye edildiği iddia ve bu konuda bir delil sunulmadığına göre, dava zamanaşımı süresinin henüz işlemeye başlamadığının kabulü gerekir. Ortaklığın sona ermesi başka bir şey, tasfiyenin yapılması ise başka bir olgu olup, tarafların birbirlerinden olan alacakları ancak ortaklığın tasfiyesi sonunda belirlenebilir, istenebilir hale gelebilir. Bu durumda dava konusu alacak adi ortaklık kapsamında yapılan bir işe ilişkin olmakla, bu alacağın adi ortaklığın mal varlığına dahil edildikten sonra taraflar arasındaki sözleşmeye uygun olarak tasfiyesi gerekir. Tasfiyenin de mahkemece bizzat yaptırılması gerekir....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen adi ortaklığın feshi ve tasfiyesi davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm taraflarca temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü....

                    HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/1587 KARAR NO : 2022/1413 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I DAVANIN KONUSU : Adi Ortaklığın Tasfiyesi DAVA TARİHİ : 23/07/2022 KARAR TARİHİ : 27/10/2022 KARAR YAZIM TARİHİ : 27/10/2022 Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2022/825 Esas sayılı dosyasının 25/07/2022 tarihli kararın istinaf incelemesi neticesinde; DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Talep, adi ortaklığın haklı nedenle feshi ve tasfiyesi istemli davada, davalı şirketin rödevans sözleşmesinden kaynaklı işletmecilik hakkının tedbiren 3. kişilere devir ve temlikinin önlenmesi ve adi ortaklığa tedbiren kayyım atanması istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince, tarafların iddia ve savunmaları özetlenip, dosya kapsamında bulunan deliller değerlendirilmeden tensip tutanağının 3 nolu bendinde tedbir talebinin reddine karar verilmiştir. Anayasa'nın 141/3. maddesi ''Bütün mahkemelerin her türlü kararları gerekçeli olarak yazılır'' hükmünü içermektedir....

                      UYAP Entegrasyonu