Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bilirkişiler raporlarında her ne kadar araçtaki bu ayıp nedeniyle ayıpsız misliyle değişim kararı verilmesi veya sözleşmenin iptali ile araç bedelinin tüketiciye iadesinin davalı satıcı bakımından sıfır aracın değerinin yüksek olması, ayıbın tamir ile giderilebilecek bir ayıp olması nedeniyle orantısız olacağını belirterek, bunun yerine aracın tamir bedelinin ve değer kaybının verilmesi gerektiğini rapor etmişlerse de, mahkememizce bilirkişilerin bu görüşüne katılmak mümkün gözükmemektedir....

Alanında uzman iki ayrı heyetten alınan birbiri ile uyumlu denetlemeye ve hüküm kurmaya elverişli bilirkişi heyet raporları uyarınca davaya konu aracın üretim hatasından kaynaklı gizli ayıplı olduğu, ayıbın ortaya çıkmasında kullanım hatasından bahsedilemeyeceği, araç üzerinde keşfen yapılan 01/08/2018 tarihli denetimde aracın 56.534 km'de olup arızalı parçaların değiştirilmesine karşın ayıp halinin halen devam ettiği, o halde giderilmeyen ayıp yönünden davacının onarım hakkını kullandığından bahsedilemeyeceği, ithalatçı garantili ve bayi çıkışlı 0 km araç satın alan davacının olağan sebep ve süreler dışında servise başvuru zorunluluğu doğuran ve halen giderilemeyen arızalar sebebiyle araçtan beklenen faydanın görülmediği, aracın arıza serüveni dikkate alındığında bu haliyle davacının seçimlik haklarından ayıpsız misli ile değişim hakkını kullanım şartının oluştuğu, hüküm altına alınan seçimlik hakkın taraflar arasında nispetsizlik sonucu doğurmayıp ,objektif kriterlerin sağlandığı anlaşılmakla...

    Dava, davalılardan satın alınan otomobilin üretim kaynaklı ayıplı olduğu iddiası ile misli ile değişim talebine ilişkindir....

    İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı vekili istinaf yasa yoluna başvuru dilekçesinde özetle, davacının misli ile değişim yönünde bir arabulucu başvurusu bulunmadığını, 6502 sayılı Yasanın 73A maddesi uyarınca dava şartı olduğunu, aracın garanti süresinin 13/11/2017 tarihinde dolduğunu, davanın zamanaşımı nedeni ile reddi gerektiğini, araçta üretimden kaynaklı ayıp bulunmadığını, vernik atmasının üretimden kaynaklı olmadığını, misli ile değişim şartlarının bulunmadığını, davacının da arabulucuda belirttiği üzere onarım bedeli ve değer kaybı talep ettiğini, bu yönde davasını kısmi açıp ıslah ettiğini, tüm bu hususlar ortada iken mahkemenin misli ile değişime karar vermesinin kabul edilemez olduğunu, aracın davacı tarafından kullanılmasından kaynaklanan değer kaybının hesaplanmadığını, aracın takyidatlarından ari şekilde davalılara iadesine denmesi gerekir iken hükmün eksik olduğunu, karardan önce takyidat olup olmadığının araştırılmadığını, davacının aracı neredeyse 7 yıldır kullandığını...

    Bu durumda aracın ayıplı olması ve davalı satıcı-ithalatçının misli ile değişim hakkını yerine getirmemesinde kusurunun bulunması, davacı tüketicinin de aracı kullanmaması nedeniyle hakkaniyete uygun bir araç mahrumiyet bedelini talep etme hakkı bulunmaktadır....

    CEVAP :Davalı T5 vekili tarafından ilk derece mahkemesine verilen cevap dilekçesinde özetle; husumet itirazında bulunduklarını, dava konusu araçta boya kalınlıklarının olması gereken düzeyde olduğunu, aracın 2.el olması nedeniyle ayıpsız misli ile değişim istenemeyeceğini belirterek davanın reddini istemiştir. Davalı T3 vekili tarafından ilk derece mahkemesine verilen cevap dilekçesinde özetle; Davacının ayıpsız misli ile değişim ve bedel iadesi haklarından sadece birini kullanabileceğini, 7 günlük süre içinde araç kontrol edilmediğinden müvekkilinin ayıptan sorumluluğuna gidilemeyeceğini, araçta üretim hatası bulunmadığını, aksi takdirde de hakkaniyet gereği bedel iadesine hükmedilemeyeceğini belirterek, davanın reddini istemiştir....

    Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemenin kurduğu hükmün yerinde olmadığını, davacının ayıp ihbar yükümlülüğünü yerine getirmediğini, dosya kapsamında alınan raporun otomotiv sektöründe uzman bilirkişi olmadığı, araçta üretimden kaynaklı bir ayıp bulunmadığı, bununla birlikte davacının onarım hakkını kullandığı, araçtaki sorunun tamamen giderildiği, aracın misli ile değişim yönünde hüküm tesis edilmemesinin hukuka aykırı olduğu, onarılacak bir arıza için misli ile değişim kararı verilmesinin Türk Medeni Kanunun 2.maddesine aykırılık teşkil ettiği, iddia edilen arızanın gizli ayıp niteliğinde olmadığı gerekçesiyle istinaf talebinde bulunduğu görülmüştür....

      El araç satışlarında satıcının fiyatı bu durumu gözeterek belirlediği hususları belirtilmiştir. İlk derece mahkemesince; davacının aracının misli ile değişim talebinin reddi ile; dava konusu aracın, araç ana gösterge paneli üzerinde mevcut yakıt ile gidilebilecek yol bilgisi probleminin masrafları davalıya ait olmak üzere davalılar tarafından ücretsiz onarılmasına dair karar verilmiştir. Kararların istinaf talepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemede, dava konusu aracın davacı tarafça ileri sürülen ayıbının bilirkişi raporunda belirtildiği üzere basit bir onarım ile giderilmesinin mümkün olması sebebi ile misliyle değişim talebinin reddi ve ücretsiz onarım yönünden verilen kabul kararının usul ve yasaya uygun olup ayrıca kişilik haklarına saldırı olduğunun ispatlanmamış olması sebebi ile manevi tazminat talebinin reddine dair verilen kararın yerinde olduğu anlaşıldığından, davacı tarafın istinaf talebinin reddi gereklidir....

      Davacı araçtaki üretim hatasından kaynaklı gizli ayıbı 01/07/2015 tarihinde aracı yetkili servise bırakması ile öğrenmiş ve 07/08/2015 tarihli ihtarname ile TBK 227 md gereğince bozucu inşai seçimlik hakkını kullanmış, davalı satıcıya 12/08/2015 tarihinde tebliğ edilen ihtarname ile aracın 0 misli ile değiştirilmesini istemiş, alıcı verilen 3 günlük süre içinde değişimi yapmamış ve temerrüde düşmüştür. Davacı dava dilekçesinde " ayıplı malın ayıpsız misli ile değiştirilmesine, mümkün olmadığı takdirde sözleşmenin iptali ile sözleşme bedelinin iadesi " istediğini açıklamıştır. Ancak 12/11/2019 tarihli celsede davacı vekili seçimlik hakkını aracın 0 km misli ile değiştirilmesi olarak kullandıklarını açıklamıştır. Mahkememizce Yargıtay 13 HD nin 2015/33130- 2017/12193 sayılı ve 06/12/2017 tarihli kararı dikkate alınarak bu açıklama gereğince hüküm kurulmuştur....

      05.10.2020 havale tarihli bilirkişi heyeti raporunda tespit olunan 212.800,00 TL misli ile değişim bedelinden aşağı olmamak üzere, İİK m. 24 gereğince işlem yapılmasına karar verilmiştir....

      UYAP Entegrasyonu