Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

in 09/12/2021 tarihli Alım Satım ve Araç Siparişi Sözleşmesi ile İç Dizayn sözleşmesi imzaladıklarını, sözleşme uyarınca müvekkili şirketin 09/12/2021 tarihinde davalı şirketin hesabına peşinat olarak iki ayrı seferde toplam 74.000 TL satış bedeli gönderdiğini, aracın alımı için müvekkili şirket tarafından kredi kullanılması gerektiğinden davalı şirketin araç alım satım sözleşmesinin yapılmasından sonra aynı gün içerisinde......

    Savcılığına gerekli şikayeti yapacağını ileri sürerek araç satış sözleşmesinin iptali ve dava konusu aracın 3. kişilere devir ve temlikinin önlenmesine, 3.kişilere devir yapılmış ise aracı Trafik kaydına tedbir şerhi işlenerek dava sonuna kadar trafikten men edilmesine yönelik karar verilmesini talep etmiştir. HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava, Araç Satım Sözleşmesinin İptali istemine ilişkindir. Somut olayda; davacı tarafça menkul eşya niteliğindeki araç satış sözleşmesinin iptali talep edilmiştir. Hakimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesi'nin 01/09/2021 tarihinden itibaren geçerli 431 sayılı İş Bölümü Kararı gereği, 3. Hukuk Dairesi iş bölümünün 12. maddesinde; "Menkul eşyalara ilişkin alacak ve tespit davaları sonucu verilen hüküm ve kararlar," şeklindeki düzenleme, 13. maddesinde; "Taraflar arasında sözleşme ilişkisi bulunmayan araç mülkiyetinin tespiti davaları sonucu verilen hüküm ve kararlar," şeklindeki düzenleme yer almıştır....

    Davalı vekili araç üzerindeki ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasının bu tedbirin verildiği Asliye Ceza Mahkemesi kararının kesinleşmesine bağlı olup tedbir şerhinin kaldırılmamasında müvekkilinin bir kusuru bulunmadığını davacının kötüniyetli şekilde araç kullanıp iade etmek için bu davayı açtığını bildirerek, davanın reddini savunmuş ve %20 oranında tazminatın davacıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, satım ilişkisi içerisinde davacı yanın edimini ifa ettiği ve araç bedelini ödediği halde davalının taahhüdüne uymadığının anlaşıldığı davacı yanın araç bedelini talep etmekte haklı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, davalının takibe itirazının iptaliyle takibin devamına karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir....

      Dahili davalı ..., araç ile eşi ...'ın kaza yaptığını, eşi hastanedeyken aracın davalı ... ve babası...tarafından satıldığını beyan etmiştir. Dahili davalı ... ise aracın ... tarafından satıldığını sonradan duyduğunu beyan etmiştir. Mahkemece; davanın kabulü ile davalıların icra takibine yaptıkları itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmiş, hüküm davalılardan ... tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, davalılardan araç satın aldığını, aracın devrinin gerçekleştirilmemesi nedeniyle ödediği 9.500 TL'nin tahsili amacıyla icra takibi başlattığını ileri sürerek itirazın iptalini talep etmiştir. Davalılar ise davacıyla aralarında araç satış sözleşmesi yapılmadığını savunarak, akdi ilişkiyi inkar etmişlerdir. Medeni Kanunun 6.maddesi gereğince, herkes iddiasını ispatla yükümlü olup, davacı da davalılar ile arasında araç satım sözleşmesinin .../... varlığını yasal delillerle kanıtlamak zorundadır....

        HUKUK DAİRESİ Uyuşmazlık; ticari araç (iş makinesi) satım sözleşmesinin iptali, satışa konu bonodan dolayı borçlu olunmadığının tespiti talebine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 19. Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 19. Hukuk Dairesine gönderilmesine 13.11.2018 tarihinde oy birliği ile karar verildi....

          Davalı vekili, müvekkilinin araç alımı için dava dışı bankaya kredi başvurusunda bulunduğu ve kredi sözleşmesinin imzalandığını, aracın trafik kaydı üzerinde dava dışı banka lehine rehin konulduğunu, müvekkili ile davacı arasında hukuki bir ilişki olmadığını, müvekkilinin ediminin kredi veren bankaya karşı kredi borcunu ödemekten ibaret olduğunu, bakiye satım bedelini davacıya bankanın ödemesi gerektiğini müvekkilinin kredi borcunu düzenli olarak bankaya ödemeye devam ettiğini, satıma konu aracın halen davacının elinde olduğunu müvekkilinin bu nedenle zarara uğradığını öne sürerek davanın reddi ile %40 tazminata karar verilmesini istemiştir....

            Dava, adi yazılı araç satım sözleşmesinden kaynaklanan alacak ve cezai şart istemine dayalı icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. Taraflar arasında harici araç satım sözleşmesi düzenlendiği konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Dava konusu araç satış sözleşmesinin resmi şekilde düzenlenmemiş olması nedeniyle, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 20/d maddesi uyarınca geçersiz olduğu anlaşılmakta olup, bu tür geçersiz sözleşmelerde taraflar sözleşme uyarınca birbirlerine verdiklerini sebepsiz zenginleşme hükümleri uyarınca geri isteme hakkına sahiptirler. Somut olayda da geçersiz sözleşme nedeniyle herkes aldığını iade ile yükümlüdür. Yine geçersiz olan sözleşme nedeniyle cezai şart talebinde bulunulamaz. Mahkemece bu hususlar gözetilmeksizin yanılgılı gerekçeyle yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir....

              Mahkemenin nitelendirmesine göre, uyuşmazlık; araç satım sözleşmesinin iptali istemine ilişkin olup, taraflar tacir olmadığından, hükmün temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın, temyiz incelemesini yapmakla görevli Yüksek .... Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, ........2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Tarih ve numarası yukarıda yazılı hükmün incelenmesi sırasında Özel Daireler arasında meydana gelen görev uyuşmazlığının giderilmesi istenilmekle, 2797 sayılı Yasa uyarınca toplanan Başkanlar Kurulu'nca dairelerin görevsizlik kararlarıyla dava dosyası incelenerek gereği görüşüldü: Asıl dava, araç satım sözleşmesinin iptali istemine ilişkindir. Uyuşmazlığın bu niteliği itibariyle hükmün temyiz inceleme görevi Yargıtay 13.Hukuk Dairesi’ne aittir. SONUÇ: 13.Hukuk Dairesinin görevsizlik kararının KALDIRILMASINA, dosyanın bu daireye gönderilmesine, 23.10.2013 gününde oybirliği ile karar verildi....

                  Mahkemece, araç kaydı davacı üzerinde değil ise de; araç alımına ilişkin çekin davacı tarafından verilmiş olması ve araç kaydı üzerinde bulunan eşinin aracı devretmeye hazır olduğunu beyan etmesi karşısında davacının dava açmakta menfaati olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Dosyanın incelenmesinde dava konusu aracın ... ... Noterliğinin 10/04/2013 tarihli araç satış sözleşmesi ile dava dışı ... tarafından dava dışı ... ...'a satıldığı ve aracın malikinin dava tarihi itibariyle ... ... olduğu anlaşılmaktadır. Araç maliki ... ... olduğundan, 09/04/2014 tarihli harici ve geçersiz araç satım sözleşmesinin tarafı olan davacının eldeki davada aktif husumet ehliyeti bulunmamaktadır....

                    UYAP Entegrasyonu