davacı tarafından "Araç ve Ekipman Bedel Tespit Listesi"nde yer alan araç-ekipman için güncellenen tutar olan 8.874.524,90 TL'nin davalı idareye ödenmesi gerektiğine dair kısmına gelince; Davacı tarafından; sözleşmenin 2.1.4. maddesinde belirtilen araç-ekipman davacıya devredilmediğinden bedelin istenilemeyeceği, anılan ekipmanın mülkiyetinin devredilmediği, sadece teslim edildiği, listenin 10, 11, 12, 13, 14, ve 15. sıralarındaki varlıkların araç-ekipman olmadığı ve fazlası ile sahada olduklarından bedelinin güncellenmemesi gerektiği, araç-ekipmanın ekonomik ömrünü tamamlamadığı gözetilerek bedelin indirilmesi veya araç-ekipmanın davacıya devrinin gerekli olduğu iddia edilmiş ise de; imtiyaz sözleşmesinde, sözleşme süresi sonunda davacı tarafından EKAY tesisleri ile EKAY ek tesislerinin, makine ve ekipmanın her türlü borçtan âri, bakımlı, kullanılabilir durumda davalı idareye teslim edileceği, davalı idare tarafından yükleniciye teslim edilecek olan ve sözleşme eki araç ve ekipman...
Davalı ...; 2008 tarihinde davacı tarafından verilen vekaletname ile aracı yetkili servise teslim ettiğini, araç mülkiyetinin halen davacıya ait olduğunu belirtmiş, 2010 yılında istenen araç kaydında, aracın halen davacı üzerine kayıtlı olduğu tespit edilmiştir. Bu durumda mahkemece, aracın kazada hurdaya ayrıldığına dair hurda tescil belgesi yada trafikten çekildiğine dair kaşeli tescil belgesi düzenlenip düzenlenmediği araştırılmalı, varsa; ilgili belgenin onaylı ve okunaklı bir suretinin bulunduğu yerden getirtilerek evraka eklenmeli, toplanan ve toplanacak deliller birlikte değerlendirilerek aracın kaza tarihindeki hurda (sovtaj) değerinin tespiti yönünden bilirkişiden ek rapor alınıp, 2.el rayiç bedelinden sovtaj değerinin indirilip indirilmeyeceği karar yerinde tartışılıp sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir....
Davalı vekili, emniyetçe teslim edilen aracın, çalınan araç olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece iddia, savunma ve tüm kanıtlara göre, aradaki protokole rağmen aracın bulunup davalıya teslim edilmesine rağmen davalı tarafından davacıya devir ve teslim edilmediği, davalının aracın ayrı araç olmadığını savunmuşsa da, aracın aynı araç olup araç üzerinde bir takım oynamalar yapıldığı, davalının cevap ihtarnamesinde de aynı araç olduğunu kabul ettiği, sigorta şirketine karşı açılan davada da aracın bulunduğunda hasarlı olarak değerinin 12.000 TL tespit edildiği gerekçesiyle, 12.000 TL'nın davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir....
Maddesinde "...Resmi araçların satış veya devirleri ait oldukları kurum veya kuruluşların tabi oldukları mevzuata göre; diğer araçların her çeşit satış ve devirleri ise satış veya devri yapılacak araçtan dolayı motorlu taşıtlar vergisi, gecikme faizi, gecikme zammı, vergi cezası ve trafik idari para cezası, mülga 11/2/1950 tarihli ve 5539 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğü Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanunun 21 inci maddesi ile 25/6/2010 tarihli ve 6001 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğünün Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanunun 30 uncu maddesine göre verilen idari para cezaları ile geçiş ücreti borcu bulunmadığının tespit edilmesi ve taşıt üzerinde satış ve/veya devri kısıtlayıcı herhangi bir tedbir veya kayıt bulunmaması ve trafikten çekilmiş veya çekilecek araçlar hariç olmak üzere geçerli bir araç muayenesi bulunması halinde, araç sahibi adına düzenlenmiş araç tescil belgesi veya tescile ilişkin geçici belge esas alınarak, bu belgelerin zayi olduğunun anlaşılması halinde ise trafik...
Hakimler ve Savcılar Kurulu'nun 25/06/2020 tarih 564- 586 sayılı kararı ile belirlenen ve 01/09/2020 tarihinden itibaren geçerli olan Hukuk Daireleri iş bölümü kararı gereğince; " Taraflar arasında sözleşme ilişkisi bulunmayan araç mülkiyetinin tespiti davaları sonucu verilen hüküm ve kararlar" ile ilgili uyuşmazlıklara 4.Hukuk Dairesi bakmakla görevli olduğundan dairemizin GÖREVSİZLİĞİNE, Dosyanın İstinaf incelemesi yapılmak üzere HMK' nın 352 maddesi uyarınca incelemeyi yapmakla görevli İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 4.HUKUK DAİRESİ'NE GÖNDERİLMESİNE, Dair dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucu oy birliği ile HMK' nın 352. maddesi uyarınca karar verildi....
Davacı vekili dava dilekçesinde, "... plakalı araç üzerindeki tüm hak ve yükümlükleri, vergi borçları ile davalı ... şirketine devir ve tescili ile mülkiyetinin tesbitine araç devir ve hurdaya ayrılma ile tüm alım satım harçları ve olabilecek tüm işlem masraflarının davalı ... şirketince ödenmesine, muazaranın giderilmesine, her türlü fazlaya dair talep ve haklar saklı kalmak kaydı ile şimdilik 6.490,00 TL araç otopark ücretinin" davalıdan tahsilini talep etmiştir. Bu durumda, davacı vekili dava dilekçesinde, otopark ücreti dışında diğer isteklerde bulunduğu gibi, harca esas dava değeride 10.000,00 TL olarak göstermiştir. O halde, dava dilekçesindeki istekler ve harç miktarı dikkate alınarak mahkemenin görevli olduğu kabul edilmesi gerekirken, yazılı biçimde görevsizlik karar verilmesi doğru görülmemiştir....
Davacı vekili dava dilekçesinde, "... plakalı araç üzerindeki tüm hak ve yükümlükleri, vergi borçları ile davalı ... şirketine devir ve tescili ile mülkiyetinin tesbitine araç devir ve hurdaya ayrılma ile tüm alım satım harçları ve olabilecek tüm işlem masraflarının davalı ... şirketince ödenmesine, muazaranın giderilmesine, her türlü fazlaya dair talep ve haklar saklı kalmak kaydı ile şimdilik 6.490,00 TL araç otopark ücretinin" davalıdan tahsilini talep etmiştir. Bu durumda, davacı vekili dava dilekçesinde, otopark ücreti dışında diğer isteklerde bulunduğu gibi, harca esas dava değeride 10.000,00 TL olarak göstermiştir. O halde, dava dilekçesindeki istekler ve harç miktarı dikkate alınarak mahkemenin görevli olduğu kabul edilmesi gerekirken, yazılı biçimde görevsizlik karar verilmesi doğru görülmemiştir....
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalıdan savunma alınmadığını, tanık dinleme taleplerinin yerine getirilmediğini beyanla kararın kaldırılmasını talep etmiştir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun (HMK) 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Dava, araç mülkiyetinin davalıya ait olduğunun tespiti ve davalı adına tescili istemine ilişkindir. İlk Derece mahkemesince, idari makamları zorlayıcı nitelikte tescil kararı verilemeyeceğinden davanın reddine karar verilmiştir. Tescil idari bir işlemdir. Yargıtay 4.Hukuk Dairesinin 2020/2677 Esas - 2020/3356 Karar sayılı 13/10/2020 tarihli kararında da değinildiği gibi adli yargı yerinde idareyi işlem yapmaya zorlayıcı nitelikte trafik kaydındaki tescilin iptali sonucunu doğuracak biçimde yeni kayıt ve tescile karar verilemez ise de, mahkemece davaya konu aracın mülkiyetinin davalıya ait olduğunun tespitine karar verilmesi mümkün olabilecektir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 18/03/2010 gününde verilen dilekçe ile araç mülkiyetinin tespiti ve tescili istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 27/09/2012 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, araç mülkiyetinin tespiti ve tescili istemine ilişkindir. Mahkemece,davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm; davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir....
mülkiyetinin tescil ettirilemediğini beyanla yediemin sıfatı ile müvekkiline teslim edilmiş olan aracın mülkiyetinin müvekkiline ait olduğunun tespiti ile trafik tescilinde müvekkili adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....