Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ Dava dilekçesinde araç mülkiyetinin tespiti istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü. Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre, yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddi ile usule ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 11.40 TL bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine, 11.2.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi -KARAR- Dosya içeriğine göre dava, araç mülkiyetinin tespiti istemine ilişkindir. Buna göre; temyiz inceleme görevi 2797 sayılı ... Yasasının 14. maddesi ile Başkanlar Kurulu’nun 12.02.2016 gün ve 1 sayılı kararı uyarınca ... 4. Hukuk Dairesine ait olup, 6723 sayılı Danıştay Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 21/2.maddesi ile değişik 2797 sayılı Kanunun 60/3. maddesi gereğince dosyanın anılan Daireye gönderilmesi gerekmektedir. Bu nedenlerle dosyanın görevli ... 4. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 30/10/2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

      Noterliğinin 23.12.2022 tarihli araç satış sözleşmesinin taraflarca imzalandığını, noter görevlisi tarafından işleme devam edilip aracın müvekkili adına tescil edileceği sırada davalının noter görevlisine 5 dakika bekleyelim paranın hesaba gelip gelmediği teyit edildikten sonra işlem yapılsın dediğini, bir müddet sonra davalının ''benim öyle bir kuzenim yok, satışı iptal edelim, ben satış yapmayacağım, benim hesabına para gelmeden'' dediğini, akabinde polis ekiplerine haber verildiğini ve Fatsa Cumhuriyet Başsavcılığının 2022/7762 Esas sayılı dosyası ile soruşturma başlatıldığını, satış sözleşmesinin taraflarca imzalanması ve satış bedelinin gönderilmesi dikkate alındığında müvekkilinin aracın hukuken maliki olduğunu belirterek, aracın müvekkiline aidiyetinin tespitine ve müvekkili adına tescil ve teslimine, aksi haldi ise fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 100.000,00- TL'nin yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, dava konusu araç üzerine teminatsız olarak ihtiyati...

      Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Araç mülkiyetinin tesbiti ve tescili Dava, araç mülkiyetinin tespit ve tesciline ilişkindir. Bu durumda temyiz incelemesi dairemizin görevi dışında bulunduğundan dosyanın görevli ... ....... Dairesi Başkanlığı'na gönderilmesine, 28.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        Davacı istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Mustafa Kaya haricinde diğer davalıların aracın mülkiyetinin tarafına ait olduğu ve davayı kabul ettiklerine yönelik beyanları karşısında davanın tamamen reddedilmesinin hukuka aykırı olduğunu, tarafınca sunulan banka kayıtları, ödeme dekontlarının da yerel mahkemece dikkate alınmadığını, tüm ödemelerin tarafınca yapıldığını, muris Hulusi Kaya'nın aracın alındığı tarihte %95 engelli olduğunu ve herhangi bir birikimim de olmadığını, tarafınca araç için kredi çekildiğini ve ödeme yapıldığını, araç alımı sırasında %95 engeli olan birisinden yazılı bir beyanın alınamayacağını, emsal gösterilen yargıtay kararının somut olayla uyuşmadığını, davaya konu aracın gerekli işlemler yapıldıktan sonra sulh hukuk mahkemesince verilen vasi kararı sonucu alındığını, davaya konu aracın alımı sırasında kendine ait aracı satıp üzerine kredi çekip bu işlemleri gerçekleştirdiğini, tarafınca çekilen krediler ve ödeme dekontlarının dava dilekçesi ekinde mevcut olduğunu...

        Hukuk Dairesi'nin 21.10.2008 tarih, 2008/9161-12761 Esas ve Karar sayılı ilamıyla düzeltilerek onanmış olup, Karayolları Genel Müdürlüğü'nün zilyetliğe itiraz etmesi nedeniyle kamulaştırılan o yerin mülkiyetinin tespiti amacıyla eldeki davanın açıldığını izah ederek sınırları dava dilekçesinde belirtilen ve Devlet Karayolu altında kalan 21 nolu kamulaştırma parselinin mülkiyetinin vekil edenlerinin murisi Şevket Yıldız ve mirasçılarına ait olduğunun tespitine karar verilmesini arz ve talep etmiştir. Davalı Hazine, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulüne, dava konusu yerin 26.08.2010 tarihli rapor ve krokide gösterildiği üzere, davacıların murisine ait veraset belgesi dikkate alınarak buradaki payları üzerinden nizalı yerin mülkiyetinin davacılara ait olduğunun tespitine vs. karar verilmiştir. Hüküm, süresi içerisinde Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir....

          O halde mahkemece araç satış senedi ve araç ruhsatı getirtilmek suretiyle aracın davalıya satıldığının tespiti halinde noterlik satış sözleşmesinin resmi ve yazılı delil niteliğinde olduğu, davacının bu durumda noter senedinin aksini ancak kesin delillerle ispatlayabileceği, somut olayda noterlik senedin aksinin tanık delili ve diğer takdiri deliller ile ispat olunacak hususlardan olmadığı, davacının delil listesinde açıkça yemin deliline dayandığı, davacıya yemin teklif etme hakkının hatırlatılarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken davanın kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı görülmüştür. Yukarıda belirtilen gerekçelerle sonuç olarak HMK'nun 355....

          Mahkemece, toplanan delillere, benimsenen bilirkişi raporuna ve kusur durumuna göre, araç kaydının halen davalı ... üzerinde olduğu ve hasardan sorumlu bulunduğu gerekçesiyle, davanın kabulüne, 5.083.73 TL’nın, ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. 1- Dava, TTK.’nun 1301. maddesine dayalı rücuen tazminat istemine ilişkindir. Davalı ... aleyhindeki dava, kazaya karışan aracın malik-işleteni sıfatıyla açılmıştır. 2918 Sayılı KTK.’nun 20/d maddesi hükmü uyarınca, noterlerce gerçekleştirilen devir işlemleri araç mülkiyetinin devri için yeterli olup, işlemin tamamlanması için trafik tesciline alıcı adına tescil işlemi yapılması mutlak koşul değildir. Tescil işlemi idari bir tasarruf olup, yaptırılmaması ayrı bir yaptırıma tabidir ve mülkiyetin devri için kurucu nitelik taşımaz....

            Davalılardan ... , açılan “mülkiyetin tespiti” davası sonunda aracın mülkiyetinin davacıya ait olduğunun tespit edildiğini, anılan kararın kesinleştiği tarihten önceki dönemde aracın mülkiyetinin kendisine ait olması nedeniyle herhangi bir tazminat talep edilemeyeceğini, davalılardan ... ise kendisine karşı dava açılamayacağını savunarak, davanın reddini dilemişlerdir....

              un idaresindeki ... plakalı aracın çarpması sonucu hasarlandığını belirterek, sigortalıya ödenen 1.802.00 TL hasar bedelinin, temerrüt tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalılar cevap vermemiştir. Mahkemece toplanan delillere ve tüm dosya kapsamına göre, davanın kısmen kabulüyle, 1.711,25 TL'nin 28.12.1999 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. 1. 2918 sayılı KTK’nun değişik 20/d madde hükmü uyarınca, noterlerce gerçekleştiren devir işlemleri, araç mülkiyetinin devri için yeterli olup, işlemin tamamlanması için trafik siciline alıcı adına tescil işlemi yapılması mutlak koşul değildir. Tescil işlemi, idari bir tasarruf olup, yaptırılmaması ayrı bir yaptırıma tabidir ve mülkiyetin devri için kurucu bir nitelik taşımaz....

                UYAP Entegrasyonu