Aksi hâlde tüketici diğer seçimlik haklarını kullanmakta serbesttir. (5) Tüketicinin sözleşmeden dönme veya ayıp oranında bedelden indirim hakkını seçtiği durumlarda, ödemiş olduğu bedelin tümü veya bedelden yapılan indirim tutarı derhâl tüketiciye iade edilir. (6) Seçimlik hakların kullanılması nedeniyle ortaya çıkan tüm masraflar, tüketicinin seçtiği hakkı yerine getiren tarafça karşılanır. Tüketici bu seçimlik haklarından biri ile birlikte 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu hükümleri uyarınca tazminat da talep edebilir." şeklinde düzenlenmiştir. Yine, 6098 sayılı TBK.'...
TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : 13/10/2021 NUMARASI : 2015/1038 ESAS - 2021/235 KARAR DAVA KONUSU : HİZMETİN AYIPLI OLMASINDAN KAYNAKLANAN MADDİ VE MANEVİ TAZMİNAT KARAR : Antalya 1. Tüketici Mahkemesinin 2015/1038 Esas, 2021/235 karar sayılı 13/10/2021 tarihli kararı aleyhine davalılar vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuş ve talebin süresinde olduğu anlaşılmakla; yapılan istinaf incelemesi sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İDDİA :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında düğün organisazyon sözleşmesi imzalandığını, işin bedelinin 10.200,00 TL olarak kararlaştırılmasına rağmen 12.200,00 TL ödendiğini, edimin eksik ve ayıplı ifa edildiğini belirterek; 2.000,00 TL maddi tazminat ile her bir davacı yönünden 10.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Davanın satış bedelinin ödendiğine ilişkin belgenin ibraz edilemediği ve dava konusu taşınmazın muvazaalı olarak davalılara temlik edildiğinin sabit olduğu gerekçesiyle kabule ilişkin olarak verilen mahkeme kararı Dairece, dava konusu olayda vekalet görevinin kötüye kullanıldığı hususunun kabul edilemeyeceği, satışa ilişkin bedel davacıya ödenmemiş ise davada bedelden kaynaklanan bir istek bulunmadığına göre vekil aleyhine bedelden kaynaklanan dava açılabileceği belirtilerek davanın reddine karar verilmesi gerektiğine değinilerek bozulmuş; mahkemece bozma gereği yerine getirilmek suretiyle davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'in raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü. Hükmüne uyulan bozma kararında, gösterildiği şekilde işlem yapılarak karar verilmiştir. Davacının temyiz itirazı yerinde değildir....
Ancak; 1)Taşınmazın sit alanına alınması ve çıkarılmasının idarenin tasarrufuna bağlı olduğu gözetildiğinde 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 11/1-g maddesi uyarınca arsa olarak tespit edilen değerinde indirim yapılmayarak bulunan karşılığına hükmedilmesi gerekirken, bu bedelden taşınmaz SİT alanında kaldığı gerekçesiyle indirim yapılarak değer biçen bilirkişi kurulu raporu hükme esas alınmak suretiyle aza hükmedilmesi, Doğru olmadığı gibi; 2)7139 sayılı Kanunla değişik Kamulaştırma Kanununun 10/8 fıkrası gereğince bankaya hak sahibi adına yatırılacak bedel bakımından; 7139 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik hükümlerine göre işlem yapılması gerektiğinden, Mahkeme kararının açıklanan nedenlerle taraf vekillerinin temyiz itirazları doğrultusunda H.U.M.K'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harçlarının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harçlarının Hazineye irad kaydedilmesine, 06/12/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi. M.E...
Ancak; 1)Taşınmazın sit alanına alınması ve çıkarılmasının idarenin tasarrufuna bağlı olduğu gözetildiğinde 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 11/1-g maddesi uyarınca arsa olarak tespit edilen değerinde indirim yapılmayarak bulunan karşılığına hükmedilmesi gerekirken bu bedelden taşınmazın ... alanında kaldığı gerekçesiyle % 5 oranında indirim yapılarak değer biçen bilirkişi kurulu raporu hükme esas alınmak suretiyle eksik bedel tespiti doğru olmadığı gibi, 2)7139 sayılı Kanunla değişik Kamulaştırma Kanununun 10/8 fıkrası gereğince bankaya hak sahibi adına yatırılacak bedel bakımından; 7139 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik hükümlerine göre işlem yapılması gerektiğinden, Hükmün yukarıda açıklanan gerekçelerle taraf vekillerinin temyiz istemlerinin kabulü ile BOZULMASINA , taraflardan peşin alınan temyiz harçlarının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harçlarının Hazineye irad kaydedilmesine, 13/12/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Ancak; 1)2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 11/1-g maddesi uyarınca arsa olarak tespit edilen değerinde indirim yapılmayarak bulunan karşılığına hükmedilmesi gerekirken, bu bedelden taşınmazın heyelan alanında kaldığı gerekçesiyle indirim yapılarak değer biçen bilirkişi kurulu raporu hükme esas alınmak suretiyle aza hükmedilmesi doğru olmadığı gibi; 2)7139 sayılı Kanunla değişik Kamulaştırma Kanununun 10/8 fıkrası gereğince, bozma sonrası bankaya hak sahibi adına yatırılacak bedelde artış olması halinde bu kısım için; 7139 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik hükümlerine göre işlem yapılması gerektiğinden, Hükmün yukarıda açıklanan gerekçelerle davacı idare ile dahili davalı Hazine vekillerinin temyiz istemlerinin kabulü ile BOZULMASINA, davacı idareden peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 12/03/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi....
sonra iki kere ek bilirkişi raporunu aldıran mahkemece ıslah yapılamayacağına neticeten karar vererek usul ekonomisine aykırı davrandığını, ayıp oranında bedelden indirimin de hatalı olarak çıkarıldığı, müvekkilince yapılan masraf kalemlerinin ısrarla hatalı olarak indirim miktarından düşüldüğünü, aracın değişen parçaları ayıplı kısımlarının da bedelde indirim miktarına yükseltecek nitelikte olmasına rağmen bu konuda itiraz ve taleplerine rağmen bilirkişiden rapor alınmadığı gerekçeleriyle ıslah doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğini belirterek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına istemiştir....
Bu durumda; objektif iyi niyet kuralları ve hakkın kötüye kullanılması yasağı hükümleri doğrultusunda davacı tüketicinin misliyle değişim talep etmesinin objektif iyi niyet kurallarına aykırı olduğu, hakkın kötüye kullanılması kapsamında olduğu, 6502 sayılı yasanın 11.maddesi gereğince davacının seçimlik hakkının misliyle değiştirilmesi olarak kullanamayacağı, ancak bedelden indirim yapılması gerektiği kanaatine varılmakla, ilk derece mahkemesinin davanın reddi yönündeki usul ve yasaya aykırı kararına karşı davacı tarafın istinaf talebinin kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, HMK'nin 353/1- b.2 maddesi gereğince davacının davasının kısmen kabulüne, davacının satın aldığı araçtaki bedelden indirim yapılmasına, araçta meydana gelen çizik nedeniyle hesaplanan 550,00 TL tamirat gideri ve 2.000,00 TL değer azalması olmak üzere hesap edilen toplam 2.550,00 TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı T3 den tahsiline, davacıya verilmesine...
Aksi hâlde tüketici diğer seçimlik haklarını kullanmakta serbesttir. (5) Tüketicinin sözleşmeden dönme veya ayıp oranında bedelden indirim hakkını seçtiği durumlarda, ödemiş olduğu bedelin tümü veya bedelden yapılan indirim tutarı derhâl tüketiciye iade edilir. (6) Seçimlik hakların kullanılması nedeniyle ortaya çıkan tüm masraflar, tüketicinin seçtiği hakkı yerine getiren tarafça karşılanır. Tüketici bu seçimlik haklarından biri ile birlikte 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu hükümleri uyarınca tazminat da talep edebilir. Somut olayda; ilk derece mahkemesince ürünler üzerinde bilirkişi vasıtasıyla inceleme yaptırılmış, uzman bilirkişilerden rapor ve ek rapor alınmıştır. Bilirkişi heyeti rapor ve ek raporunda, ürünlerin üzerindeki gizli ayıbın ekonomik nitelikte olduğunu, ayıbın birkaç yüz TL'lik masraf ile giderilmesinin mümkün olduğunu tespit etmiştir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ : 29/12/2021 NUMARASI : 2017/832 E-2021/874 K DAVACI : VEKİLİ : DAVALI : DAVANIN KONUSU : Sözleşmeden dönme, bedelden indirim (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) KARAR TARİHİ : 30.04.2024 KARAR YAZIM TARİHİ : 30.04.2024 Eser sözleşmesinden kaynaklanan sözleşmeden dönme, olmadığı taktirde bedelden indirim talepli davada mahkemece verilen karara karşı süresi içinde taraf vekillerince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili özetle; taraflar arasında akdedilen 21.12.2015 tarihli sözleşme gereğince ... sekonder kırıcının müvekkiline teslim edildiğini, ödemelerin 26.03.2016 tarihli ihbarname ile tamamlandığını, bakımları düzenli olarak yapılmasına rağmen birçok kez arıza yaptığını, bildirilmesine rağmen davalının cevap vermediğini, ancak 24.02.2017 tarihinde kırıcının arızası nedeniyle tesisin tamamen durduğunu, tamirat sonucu 03.03.2017 tarihinde aktif hale getirildiğini, davalı ile telefonda görüşüldüğünü...