Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hükmün davacı koca tarafından temyizi üzerine, Dairemizin 04.03.2014 tarih 2013/21777 esas, 2014/4613 karar sayılı ilamı ile hüküm, ipoteğin kaldırılması talebinin reddi yönünden onanmış, dava konusu taşınmazın aile konutu olduğu, bu sebeple aile konutu şerhi konulması talebinin kabulü gerektiğinden bahisle bozulmuştur. Davalı banka, karar düzeltme talep ederek, dava konusu taşınmazın cebri icra ile davalı bankaya ihale edildiğini ve şerh konulmasında hukuki yarar kalmadığını ve davanın konusuz kaldığını belirterek, bozma kararının kaldırılmasını talep etmiştir. İade kararı sonrası dosya içine alınan .... 3.İcra Dairesi'nin 2010/6002 sayılı dosyasından da; ipotek tesis edilen taşınmazın 30.05.2013 tarihinde cebri icra ile satıldığı ve satışın kesinleştiği anlaşılmaktadır. Taşınmaz cebri icra ile satılmakla, tapu kütüğüne tescil edilmemiş olsa bile mülkiyet alıcıya geçmiştir (TMK. m.705/2)....

    Mahkemece, davanın kabulü ile itirazın kısmen iptaline, takibin toplam 17.584,37 TL üzerinden devamına,icra inkar ve kötüniyet tazminat taleplerinin reddine, karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir. 1-Davacı, davalının vekili olarak takip ettiği dosyalara ilişkin vekalet ücretinin ve bir kısım masrafların ödenmediği gerekçesiyle vekillik görevinden istifa ettiğini ileri sürerek, davaya konu icra takibinin devamını istemiştir. Davalı kooparatif, yönetimin yeni olduğunu, eski yönetim tarafından açılmış davalar konusunda hiçbir bilgi verilmediğini, davacının da vermiş olduğu bir bilgi bulunmadığını, yaptıkları incelemede ... 8....

      Buna göre : Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 14.07.2004 gün ve 5219 sayılı yasa ile değişik 427/2. maddesi ile, taşınır mal ve alacak davalarında temyiz edilebilirlik sınırı 21.07.2004 tarihinden itibaren 1.000 TL.'ye çıkarılmıştır. Geçici 3. maddede, 1086 sayılı Kanunun 5236 sayılı Kanunla değpişiklikten önceki 427 ila 454'ncü madde hükümlerinin uyguloanmasına devam olunacağı hükme bağlandığına göre, temyiz edilebilirlik sınırının belirlenmesinde 5236 sayılı Kanunun Ek 4. maddesindeki “yeniden değerleme oranına göre artışa” ilişkin düzenleme dikkate alınmamıştır Hukuk Genel Kurulunun 30.03.2005 gün ve 196-239 sayılı kararında da nafaka davalarında temyiz edilebilirlik sınırının belirlenmesinde, bağlanan yıllık nafaka miktarının gözetileceğini açıklanmıştır. Benimsenen bu ilkeler doğrultusunda gerek temyiz, gerekse karar düzeltmeler de üst sınır yıllık nafaka miktarıyla belirlenmelidir. Somut olayda hükmedilen yıllık nafaka miktarı 1.690 TL.'...

        Ancak, mahkemece dava değerinin temyiz edilebilirlik sınırının altında kaldığı gerekçesi ile temyiz taleplerinin reddine karar verilmiş, bu karar davacılar vekilince temyiz edilmiştir. Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 14.00 YTL. onama ilam harcının temyiz eden taraftan alınmasına, 21.10.2008 gününde oybirliği ile karar verildi....

          Ancak mahkemece, dava değerinin temyiz edilebilirlik sınırının altında kaldığı gerekçesi ile temyiz taleplerinin reddine karar verilmiş, bu karar davacılar vekilince temyiz edilmiştir. Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 14.00.YTL. onama ilam harcının temyiz edenlerden alınmasına, 21.10.2008 gününde oybirliği ile karar verildi....

            .---.İcra Müdürlüğünün ----. Sayılı dosyası ile icra takibi başlattıklarını, davalının takibe itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, davalının itirazının haksız ve yersiz olduğunu iddia ile itirazın iptaline, takibin devamına ve %20'den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. CEVAP : Davalıya usulüne uygun tebligat yapılmasına rağmen duruşmalara katılmadığı gibi herhangi bir cevap dilekçeside vermemiştir. İNCELEME VE GEREKÇE : Dava hukuki niteliği itibariyle icra müdürlüğünce yapılan icra takibine İİK 67. maddesi uyarınca itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesine ilişkindir. Usulünce duruşma açılarak; tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip ihtilaflı ve ihtilafsız konular ön inceleme duruşmasında resen belirlenerek uyuşmazlığın çözümü doğrultusunda tarafların tüm delilleri tahkikat duruşmalarında toplanıp bilirkişi incelemesi yapılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır....

              Ankara ...İcra Müdürlüğünün ......

                Fıkrası ve bağlı olduğu 8.Fıkrasının hükmü uyarınca yargılamada yapılan toplam 4.290,95 BGN olan dava masraflarının davalı tarafça müvekkiline ödenmesine, böylece dava masraflarının davalı tarafça üstlenilmesine hükmedildiğini, 18.04.2022 tarihli icra hükmü ile de aynı şekilde karar verildiğini, 18.04.2022 tarihinde----şirketine, 55.716,06 BGN+5.447,79 BGN 4290,95 BGN'nin tahsil edilmesine dair İcra Hükmü kurulduğunu, söz konusu karara karşı kanun yoluna başvuru hakkı bulunmadığından 27.06.2022 tarihinde ----- Şehir Mahkemesi tarafından kesinleşme şerhi tanzim edildiğini, -----Şehir Mahkemesi'nin tanıma ve tenfizi talep edilen ilamları ve işbu ilamlara ilişkin kesinleşme şerhi yeminli tercümana tercüme ettirilmiş olup ilamlarda apostil şerhinin mevcut olduğunu, ----- Cumhuriyeti görevli mahkemesi tarafından verilen ilamların her iki devlet arasındaki karşılıklılık ilkesi esasınca tenfize kabil olduğunu, ilgili kararların Türk mahkemelerinin münhasır yetkisine girmediğini ve kamu düzenine...

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : 5809 Sayılı Kanuna Aykırılık HÜKÜM : Düşme Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre, dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 14/02/2012 tarih ve 2011/3-421 esas, 2012/34 karar, 31.01.2012 tarih, 2011/3-222 esas ve 2012/5 karar sayılı kararları başta olmak üzere birçok kararında da vurgulandığı üzere, ön ödeme sonucu verilen düşme kararları da 5271 sayılı CMK'nin 223. maddesinde sayılan hükümlerden olup, bu kararların temyiz edilebilirlik sınırı 5320 sayılı Kanun'un 8. maddesi gereğince hüküm tarihi itibariyle halen uygulanma zorunluluğu bulunan 1412 sayılı CMUK’nin 305. maddesinin 2. fıkrasının 1. bendine göre saptanması gerektiğinden, ön ödemeye esas alınan miktarın temyiz edilebilirlik sınırını belirleyeceği, 14.04.2011 tarih ve 27905 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 6217 sayılı Kanun'un 26. maddesi ile değişik 5320 sayılı...

                    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : 5809 Sayılı Kanuna Aykırılık HÜKÜM : Düşme Yerel Mahkemece verilen düşme kararı temyiz edilmekle, başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre, dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 14/02/2012 tarih ve 2011/3-421 esas, 2012/34 karar, 31.01.2012 tarih, 2011/3-222 esas ve 2012/5 karar sayılı kararları başta olmak üzere birçok kararında da vurgulandığı üzere, ön ödeme sonucu verilen düşme kararları da 5271 sayılı CMK'nin 223. maddesinde sayılan hükümlerden olup, bu kararların temyiz edilebilirlik sınırı 5320 sayılı Kanun'un 8. maddesi gereğince hüküm tarihi itibariyle halen uygulanma zorunluluğu bulunan 1412 sayılı CMUK’nin 305. maddesinin 2. fıkrasının 1. bendine göre saptanması gerektiğinden, ön ödemeye esas alınan miktarın temyiz edilebilirlik sınırını belirleyeceği, 14.04.2011 tarih ve 27905 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 6217 sayılı Kanun'un 26. maddesi ile değişik...

                      UYAP Entegrasyonu