Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

bu arızalarla aracı kullanmayı kabul etmesinin kendisinden beklenemeyeceği gibi, davacı tarafından 0 km yeni bir araç alınmasındaki amaç ve beklentilerin karşılanmadığı, davacının arızalar meydana geldiğinde yetkili servise müracaat etmiş olması nedeniyle gizli ayıp niteliğindeki arızaların meydana gelmesinden itibaren Kanunda öngörülen süre içinde ayıp ihbarında bulunduğu ve mevcut ayıpların davalıya ihtar çekilmek sureti ile de bildirildiği, araçta tespit edilen ayıplar yönüyle davacının üründen beklediği faydayı sağlayamadığı ve objektif iyi niyet kuralları çerçevesinde malın ayıpsız misli ile değiştirilmesini talep edebileceği kanaatine varılmakla davanın kabulü ile, dava konusu 34 XX 652 plaka numaralı, 2017 model, Honda Civic 4D 1.5T RS CVT marka benzinli, NLAFC1660HVV006583 şase numaralı aracın davalı tarafından ayıpsız misli ile değiştirilmesine karar verilmiş olup aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur..." şeklindeki gerekçe ile 1- Davanın KABULÜ ile, dava konusu 34 XX 652 plaka...

Somut uyuşmazlıkta; bilirkişi raporu ile tespit edildiği üzere fabrika boya üretim kaydından kaynaklı olarak aracın gizli ayıplı olduğu sabittir. Söz konusu ayıp araç alındıktan 3,5 yıl sonra 98.514 km de iken fark edilmiştir. Nispi metot uygulanarak yapılan hesaplama da değer kaybı 1.944,70 TL, onarım masrafı 2.360,00 TL olmak üzere toplam değer kaybının 4.304,70 TL olacağı hesaplanmıştır. Davacı vekilinin istinaf başvurusu yönünden yapılan değerlendirme de; Davacı, sıfır kilometre satın aldığı araçtaki üretimden kaynaklanan boya hatası nedeniyle malın ayıpsız misli ile değiştirilmesi talebinde bulunmuştur. Mahkemece davacının misli ile değişim talebi reddedilmiş, nispi metoda göre tespit edilen değer kaybı yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir. Yargıtay 3....

Direnme kararının temyizi üzerine çoğunluk görüşü ile Özel Daire bozma gerekçesi benimsenerek, “araçtaki ayıbın üretimden kaynaklı olması nedeniyle seçimlik hakkından ücretsiz onarım uygulanmasının uygun olduğu ve gerçekleştirilen onarım sonucu aracın davacı tarafından kullanılmaya devam olunduğu, davacı tüketici tarafından arızanın giderimi için ödenmiş olan masrafın iadesi hususunun değerlendirilmesi gerektiği” gerekçesi ile karar bozulmuştur. 5. Çoğunluk görüşüne aşağıda açıklanan nedenler ve özellikle tüketici olan davacının gizli ayıp dolayısıyla misli ile değiştirme hakkının bulunması, gizli ayıbın kullanılan özel aracın fren sisteminde çıkması, bu sistemin kişinin yaşamı için önem arzetmesi, tüketicinin aldığı ürün nedeni ile kendini güvende hissetmesi ve bu olgulara göre bu hakkın dürüstlük kuralı kapsamında hakkın kötüye kullanılması sayılmaması karşısında katılınmamıştır. 6....

    Davacı, davalı şirketin ithal ettiği aracı satın aldığını, garanti süresi içinde on üç kez farklı nedenle, dört kez aynı nedenle arızalanıp onarım gören araçtaki arıza giderilmediğinden, aracın onarımının olanaksız olduğunu belirterek, aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesini, olmadığı takdirde, ayıp oranında bedelden indirim veya ücretsiz onarım hakkına sahip olmasına karar verilmesini istemiştir. Davalı yan, davanın zamanaşımına uğradığını, araçta üretimden kaynaklanan bir hata bulunmadığını, sorunun yakıttan kaynaklandığını, aracın davacıya sorunsuz olarak teslim edildiğini, bu nedenle ayıpsız misli ile değişim koşullarının oluşmadığını belirterek, istemin reddedilmesi gerektiğini savunmuştur....

      Somut olayda satılanın gizli ayıbının ortaya çıkmasından sonra süresinde ihbarda bulunulduğu ve 2.onarımın 60 günde tamamlanarak aracın teslim edilmiş olması nedeniyle TBK'nın 227/3.maddesi gereğince sözleşmeden dönme veya zararın miktarı dikkate alınarak ayıpsız misli ile değiştirme talebi mahkememizce yerinde görülmemiştir....

      Somut olayda satılanın gizli ayıbının ortaya çıkmasından sonra süresinde ihbarda bulunulduğu ve 2.onarımın 60 günde tamamlanarak aracın teslim edilmiş olması nedeniyle TBK'nın 227/3.maddesi gereğince sözleşmeden dönme veya zararın miktarı dikkate alınarak ayıpsız misli ile değiştirme talebi mahkememizce yerinde görülmemiştir....

        GEREKÇE: Dava, ayıplı araç satışından kaynaklı misli ile değişim isteğine ilişkindir. Davacının 12.05.2017 T3 Şirketinden dava konusu 104.298,68 TL fatura bedeli ile satın aldığı, diğer davalı şirketin aracın ithalatçısı/distribütörü olduğu anlaşılmaktadır. Davacı dava konusu araçta multimedya sorunu ve boya kusuru nedeniyle misliyle değişim talebinde bulunmuştur. Dosyaya yansıyan bilgi ve belgelerden dava konusu araçtaki multimedya sorunu nedeniyle 04.07.2017, 12.07.2017 ve 10.08.2017 tarihlerinde serviste işlem gördüğü anlaşılmaktadır....

        Ne var ki bilirkişi incelemesi ile tespit edildiği üzere arıza giderilememiş, davacının 29/03/2018 tarihli ihtarname ile ayıp nedeniyle misli ile değişim talebini dile getirdiği görülmüş olup, davacının arızayı fark etmesinden sonra yetkili servise başvurusu dahi ayıp ihbarı niteliğinde olduğundan(Yargıtay kapatılan 19.Hukuk Dairesi’nin 04/04/2019 tarihli 2017/4068 E., 2019/2268 K. sayılı emsal kararı) ihbarın süresinde olduğu kabul edilmiştir. Bununla birlikte davacı önce onarım hakkını kullanmış ise de motor arızası onarım ile giderilemediğine göre, misli ile değişim talebinde bulunmasında usul ve yasaya aykırı bir yön görülmemiştir....

          İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece araçtaki boya ve vernik atmalarının üretimden kaynaklı gizli ayıp niteliğinde olduğu konusunda herhangi bir tereddüt bulunmamakta iken misli ile değişim talebinin reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu, aracın tavan kısmında vernik ve boya atmalarının halen devam ettiğini, bu hususun ondan beklenen faydayı doğrudan etkileyen bir unsur olmadığı düşünülse dahi, piyasa koşullarında tavan boya hatasından dolayı aracın hasarlı olarak değerlendirildiğini ve aracın ikinci el değerini düşüreceğini, tüketicinin aracı bu haliyle kullanmaya zorlanamayacağını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, ayıp iddiasına dayalı misli ile değişim veya bedel indirimine ilişkindir....

          şekilde davalı tarafından istinaf edilmiş ise de şanzımandan uğultu sesinin geldiğinin davalının da kabulünde olduğu, misli ile verilecek yeni araçta da aynı şanzıman sisteminin olması nedeniyle, aynı sesin yeni araçtan da geleceği savunma ve iddiasının doğru olmayıp hukuki dayanağının da bulunmadığı, şanzıman arızasının sabit olup başkaca bilirkişi incelemesine gerek olmadığı, takdirin dürüstlük kurallarına aykırı bulunmadığı, misli ile değişimde birebir aynı nitelikler aranmadan fiyat ve değer dengesi gözetilerek misli ile değişim kararının infaz edileceğinden, 2017 model misli ile değişecek sıfır aracın temininin mümkün olmadığı istinaf sebebinin de hukuki dayanaktan yoksun olduğunun anlaşıldığı, ilk derece mahkemesince verilen kararda usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı anlaşıldığından, davalının istinaf başvuru talebinin HMK 353/1- b.1 maddesi gereğince esastan reddine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

          UYAP Entegrasyonu