Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Dosya içeriğine, temyizin kapsamına, uyuşmazlığın esasının taraflar arasındaki araç satım sözleşmesinden doğan menfi tespit istemine ilişkin bulunmasına göre, temyiz inceleme görevi Yargıtay Yasası’nın 14. maddesi ve Başkanlar Kurulu kararı uyarınca Yargıtay 13. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: Açıklanan nedenlerle, temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın Yargıtay 13. Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine 05/09/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Uyuşmazlık, tacirler arası araç alım satım sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. Davanın niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 19.Hukuk Dairesinindir. 11.04.2015 tarihinde yürürlüğe giren 6644 sayılı Yasanın 2.maddesi ile değiştirilen 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 60.maddesi uyarınca temyiz incelemesini yapacak daire belirtilmek üzere dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna gönderilmesine, 10.03.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Hukuk Dairesi KARAR Dava, araç satış sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlığa ilişkindir. Davacı tüzel kişi tacir olup, dosya kapsamından, davalınında araç alım satım işini ... Otomotiv ticaret ünvanı ile ticari amaçla yaptığı ve gerçek kişi tacir olduğu anlaşılmaktadır. Davanın açıklanan niteliğine göre hükmü temyizen inceleme görevi, yürürlükte bulunan işbölümü uyarınca Yargıtay 19. Hukuk Dairesinindir. Ne var ki, dosyanın görevsizlik kararı üzerine Dairemize gönderildiği anlaşıldığından görevli dairenin belirlenmesi için dava dosyasının Yargıtay Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna gönderilmesine karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Görevli dairenin belirlenmesi için dava dosyasının Yargıtay Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna GÖNDERİLMESİNE, 31/10/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Öncelikle satış sözleşmesinden kaynaklı ayıptan sorumluluk ilkesinin 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun ve bu kanuna göre genel kanun olan 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu'nda düzenlenmesi karşısında önem arz eden mahkemenin görevi hususunda açıklama yapmak gerekirse; harici araç satım sözleşmesinin tarafı olan alıcı davacı bu araç alım satım sözleşmesini mesleki veya ticari faaliyetleri çerçevesinde gerçekleştirmediğinden ve davalı harici satış sözleşmesinin tarafı Gökhan Baltacı galerici olduğundan ve bu satımı mesleki ve ticari faaliyeti çerçevesinde gerçekleştirdiğinden 6503 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun madde 3/1- k, 3/1- ı ve 2 hükümleri ile Samsun Bam 5. Hukuk Dairesi'nin 2021/312 esas ve 2021/382 karar sayılı kaldırma kararı da nazara alınarak yargılamaya Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla bakılmıştır....

        Asliye Hukuk Mahkemesi 2797 sayılı Yargıtay Kanunu’nun (2797 sayılı Kanun) 40 ıncı ve Yargıtay İç Yönetmeliği’nin 18 inci maddeleri uyarınca yapılan ön incelemede; dava konusu uyuşmazlığın niteliği ve temyizin kapsamının, taşınmaz satım sözleşmesinden kaynaklı tapu iptali ve tesicli isteminden kaynaklı olduğu anlaşılmıştır. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun dairelerin iş bölümüne ilişkin 07.01.2023 tarihli ve 2023/1 sayılı kararı uyarınca dosyayı inceleme görevi Yargıtay 7. Hukuk Dairesine ait olduğundan, 2797 sayılı Kanun’un 60 ıncı maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca gerekli inceleme yapılmak üzere dosyanın ilgili daireye gönderilmesine karar vermek gerekir. KARAR Açıklanan sebeple; Dosyanın YARGITAY 7. HUKUK DAİRESİNE GÖNDERİLMESİNE, 14.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

          Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından ise, "...Mahkememizce yapılan araştırma sonucunda davalının tacir olmadığı ve davacının bilanço esasına göre defter tutmadığı, her ikisinin de İTO kaydının bulunmadığı ve yine davanın mahiyetinin ticari işletmenin hisse devri olmadığı, satım sözleşmesinden kaynaklı alacağın ödenmemesi olduğu görülmüş olup, davanın da mutlak ticari dava niteliğinde bulunmaması nedeniyle mahkememizin görevsizliğine ..." gerekçesiyle karşı görevsizlik kararı verilmiştir. 6102 sayılı TTK'nın 5/1. maddesi uyarınca, ticari davalara bakmak görevi, asliye ticaret mahkemesine aittir. Ticari davalar, mutlak ve nispi ticari davalar olarak ikiye ayrılmaktadır. Nispi ticari davalar, TTK'nın 4/1. maddesinin ilk cümlesinde tarif edilmiş olup, her iki tarafın da "Ticari işletmesiyle ilgili hususlardan kaynaklanan" hukuk davalarıdır....

            Davalı ..., dava konusu araç maliki olup davacıyı tanımadığını, davacıya araç satmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Davalı ..., davaya cevap vermemiştir. Mahkemece toplanan deliller doğrultusunda, davacı yanın harici satım sözleşmesi uyarınca araç satım bedelinin ödendiğini yazılı delillerle kanıtlayamadığı, uyuşmazlığın miktarı itibari ile tanık beyanına itibar edilmediği, yemin teklifinde de bulunulmadığı, yoksun kalınan kârın tazmini talebinin harçlandırılmadığı gerekçeleriyle davacı tarafça açılan 17.500 TL'lik alacak davasının sübut bulmadığından reddine, yoksun kalınan kârın tazmini talepli davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir....

              Heyet raporunda; davacının davalıya ödediği 36.363,47 TL'nin, aracın yeniden çalışır vaziyete getirilmesi için yapılması gereken 36.689,00 TL araç onarım bedelinin ve 5.609,00 TL araç mahrumiyet zararının davalıdan talep edilebileceği belirtilmiştir. Mahkememizce alınan son raporun ayrıntılı ve denetime elverişli olması ile davacının tazminat kalemlerinin ayrıntılı olarak hesaplanması nedeniyle hükme esas alınabilecek nitelikte olduğu kabul edilmiştir. Davacı, davasını ikame ederken, eser sözleşmesinin gereği gibi ifa edilmemesinden kaynaklı olarak tazminat talebinde bulunmuş ve tazminat kalemlerini dava dilekçesinde açıklamıştır. Davacı, ayıptan kaynaklı TBK 475'e göre alacak talebinde bulunmamış, genel hükümlere göre tazminat talebinde bulunmuştur. Genel hükümlerde bu husus ile ilgili TBK m.112'de borcun gereği gibi ifa edilmemesi hali öngörülmüş ve bu durumda alacaklının talep hakkı olduğu belirtilmiştir....

                Ticaret Şirketinden satın aldığını iddia etmekte ise de müvekkilinin alınan şirketle herhangi bir bağının olmadığını, dolayısıyla gerkçekten böyle bir satış yapılmış olsa dahi iş bu satım sözleşmesinin tarafı olmayan müvekkile satım sözleşmesinden kaynaklı herhangi bir talep yöneltilmesinin hukuken mümkün olmadığını, satım sözleşmesinin sahte olup olmadığının araştırılması gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, "Davanın reddine" karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Davaya konu ... plaka numaralı aracın, araç satım sözleşmesi ile ... Ltd.Şti. Tarafından alıcı ...'a satılmış olduğunu, bahse konu otobüs ile ilgili olarak ... Tic.Ltd.Şti. vekili ile taşıt sahibi arasında Eyüp ... Noterliği’nin 25/01/2012 tarihli ve ... yevmiye numaralı taşıt sözleşmesi imzalanmış olduğunu, bahse konu sözleşme uyarınca araç sahibi ... tarafından ......

                  Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Davaya konu 34 XX 739 plaka numaralı aracın, araç satım sözleşmesi ile İzzet Tur Turizm ve Seyahat Acentesi Ltd.Şti. Tarafından alıcı T3 satılmış olduğunu, bahse konu otobüs ile ilgili olarak Hatay Ender Seyahat Turzim Petrol Tic.Ltd.Şti. vekili ile taşıt sahibi arasında Eyüp 7. Noterliği’nin 25/01/2012 tarihli ve 1309 yevmiye numaralı taşıt sözleşmesi imzalanmış olduğunu, bahse konu sözleşme uyarınca araç sahibi T3 tarafından Hatay Ender Seyahat Turzim Petrol Tic.Ltd.Şti....

                  UYAP Entegrasyonu